- Üniversitenin Sesi nasıl ortaya çıktı?
Geçtiğimiz sene Nisan ayının sonlarına doğru, 20’ye yakın üniversitenin bölünmesi yasa tasarısı gündeme gelmişti. Başta İstanbul Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi olmak üzere 4’ü vakıf, 20 üniversitenin rant uğruna, çıkar uğruna bölünüp taşınması söz konusuydu. Üniversitenin bileşenleri olan öğrenci, akademisyen ve çalışanlarının fikirleri alınmadan böyle bir yasa gündeme gelmiş ve mecliste tartışmaya açılmıştı. Elbette böyle bir kararı kabul edemezdik, üniversitelerimiz bizlere sorulmadan, birilerinin çıkardığı yasalarla bölünemezdi. Barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyorken, Silivri, Hadımköy ve nerede olduğunu bilmediğimiz Hasdal’a fakültelerimizin taşınması demek, sorunlarımızın katlanması anlamına geliyordu.
Bu yasa tasarısına karşı bir araya gelerek iki hafta boyunca Beyazıt Ana Kapı önünde, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde eylem gerçekleştirdik. Önce fakülte bahçelerimizde yaptığımız forumlarda kararlar aldık, ardından Ana kapı önünde birçok farklı üniversiteden arkadaşların da desteğiyle eylemler gerçekleştirdik. “Yasa tasarısı meclisten geçse de üniversiteden geçmez” dedik.
Bu eylemler bizlere çok anlamlı deneyimler kazandırdı. Öncelikle yasa tasarısı diğer üniversitelerde hemen kabul edilse de İstanbul Üniversitesi’nde 2 hafta boyunca meclisten geçirilemedi. İkinci ve en önemli olarak, düne kadar konuşmadığımız sıra arkadaşlarımızla ve farklı farklı üniversitelerden birçok öğrenciyle bir araya geldik. Yaşadığımız sorunlara karşı birlik olduk, sesimizi birleştirdik. İşte bu eylem sürecinde, yasa kabul edilse de kurduğumuz bu birliğin devam etmesini, yeni bir platformda üniversitelilerin sesini yükseltmesini düşündük. Üniversitenin Sesi dergisini, günlerce yan yana eylemlerde bir araya gelen üniversiteliler olarak oluşturduk.
- Üniversitenin Sesi’nin amaçları ve ilkeleri nelerdir?
- Üniversitenin Sesi, eğitimin niteliksizliğine, anti-bilimselliğine, gericiliğine karşı çıkan; sorgulamayan, dinci bir nesil oluşturulmak istenmesine tepki gösteren üniversitelilerin gelecekleri için söz söyledikleri bir dergi. Amacımız üniversiteliler olarak yaşadığımız sorunlara karşı bir araya gelerek çözüm üretebilmek, geleceğimize dair söz söylemek ve birliğimizi çoğaltmak. Irkçılık ve ayrımcılık yapmamak, dergiyi yazılarından basımına kadar kolektif bir çaba ile çıkarmak temel ilkelerimizden birisi.
- Şu anki gündeminiz nedir?
- Dünya genelinde artan ekonomik krizden üniversiteliler olarak bizler de payımıza düşeni alıyoruz. Kriz bizlere ulaşım pahalılığı, barınma sorunu, yemeklerin pahalı ve niteliksiz olması olarak yansıyor. Üniversitenin Sesi olarak, faturasını bize ödetmek istedikleri kriz konusunu gündemimize aldık ve bunun üzerine çalışmalarımızı yürütüyoruz. En yakın zamanda 5 Ocak’ta ise ‘Kriz var!’ adlı bir etkinlik gerçekleştireceğiz.
- Etkinliğin içeriğinden bahseder misiniz?
5 Ocakta gerçekleştireceğimiz ‘Kriz var!’ konulu etkinliğimiz iki bölümden oluşacak. İlk bölümde sağlıkta kriz, eğitimde kriz, beşeri kriz ve son olarak da edebiyat ve sinema üzerine panel gerçekleşecek. “Sağlıkta kriz” üzerine Şebnem Korur Fincancı ve Onur Hamzaoğlu sunum yapacak, sağlıkta dönüşüm ve sağlıkta şiddet gibi krizin yansımalarını anlatacak. “Eğitimde kriz” üzerine Sibel Özbudun, “Beşeri kriz” üzerine Temel Demirer ve son olarak “Edebiyat ve sinema” üzerine Ercan Kesal sunum gerçekleştirecek. Etkinliğin ikinci bölümünde serbest kürsü yer alıyor. Birçok üniversiteden arkadaşlarımızın, üniversitelilerin yaşadıkları sorunlara dair sunumları olacak. Etkinlik içinde Üniversitenin Sesi Tiyatro Ekibi’nin hazırlamış olduğu tiyatro yer alıyor. Ayrıca hazırlanan sinevizyonlarla, kriz konusu işlenecek.
- Etkinliğinizin hazırlık çalışmalarından bahsedebilir misiniz?
- Kriz konusu temel gündemimiz. Hazırladığımız anketlerle yaşamın giderek pahalılaşması karşısında geçinip geçinememek üzerine üniversiteli arkadaşlarımıza sorular sorduk. Kriz üzerine sohbetler ettik. Üniversiteli arkadaşlarımızın çalışmamıza ilgisi yoğun oldu çünkü hepimizin yakıcı olarak yaşadığı sorunlar üzerine bir çalışma yaptık. Kısa videolar çekerek yaşadığımız temel sorunlara dikkat çekmeye çalıştık. Etkinliğimize çağrı için hazırladığımız afişleri üniversitelerimize ve üniversitelilerin genelde bulundukları semtlere astık. “Bedavacı değiliz! Parasız Eğitim istiyoruz!” konulu imza metninde imzalar toplayarak, eğitimin niteliksizliğini, paralı oluşunu üniversiteliler arasında gündemleştirdik.
- Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Üniversitenin Sesi, geleceksizliğe karşı, bilimsel, nitelikli, parasız bir eğitim isteyen üniversitelilerin birlik olduğu bir platform. Hedefimiz birliğimizi güçlendirmek, yarınlara taşıyarak yaşadığımız sorunlara karşı birlikte çözüm üretmek. Ulaşımdan, barınmaya, gericilikten geleceksizliğe kadar yaşadığımız ortak sorunlara karşı tüm gençleri, sesimize ses olmaya, birliğimize güç katmaya çağırıyoruz!
Kızıl Bayrak / İstanbul