Ankara’da Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Ali Berke Aydoğan, Uğurcan Baynal ve S.B isimli öğrencilerin evlerinin önünden kaçırılarak, darp ve tehdit edilmesinin ardından boş arazilere bırakılmalarına ilişkin İstanbul’da üniversite öğrencileri basın toplantısı düzenledi.
İnsan Hakları Derneği’nde yapılan basın toplantısında Üniversite Öğrencileri adına basın metnini okuyan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Cihan Çiçek, 4 Ocak günü Boğaziçi önünde başlayan ve pek çok ile yayılan eylemlere dönük iktidarın ve sözcülerinin saldırılarına değinerek şunları söyledi:
“Direnişin başladığı ilk günden bu yana devlet, polisiyle mahkemeleriyle, bakanları, diyanet işleriyle çeteleriyle her yandan öğrencilere yönelik saldırılarını devam ettiriyor. Havuz medyası eliyle her gün basında hedef göstererek ‘sapkın’, ‘marjinal’ ve direnen herkese söylenen ‘Terörist’ söylemleriyle saldırıyor. Öte yandan, Boğaziçi direnişi taleplerinin diğer üniversitelilerin de talepleriyle ortaklaşması ile birlikte direniş büyüyor ve yaygınlaşıyor.”
Çiçek saldırılara rağmen direnişin büyüdüğüne dikkat çekerek “2 Şubat’ta Kadıköy’de toplanan binlere pandemi bahane edilerek saldırılmış, onlarca arkadaşımız gözaltına alınmış, Kadıköy’de yürüyen yüzlerce insanın üzerine polis son hızla araba sürmüştür. Gözü dönmüş saldırganlık ev baskınları, tutuklamalarla devam etmiştir. Soruyoruz; direniş baskılarınızla biter mi? Cevabımız; öfkemizi örgütlediğimiz bir araya gelişlerimizdedir. Kampüs içerisinde yapılan eylemlerde, meydanlarda atılan sloganlarda, Boğaziçi Güney kampüsünde süren direnişimizdedir” dedi.
Süreç boyunca 11 kişinin tutuklandığını, 30’a yakın kişinin ev hapsi aldığını, meydanların, şehirlerin abluka altına alındığını ifade eden Çiçek “Bu saldırılarla gündemimizi kaydırmaya çalışanlara taleplerimiz açık ve nettir diyerek yineleyelim; Melih başta olmak üzere bütün kayyımlar istifa etsin. Üniversite yönetiminde söz, yetki, karar, bileşenleri tarafından belirlensin. Kampüslerde polis ablukası dağıtılsın. Tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılsın” diye konuştu.
Açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“18 Şubat Salı günü Ankara’da güpegündüz 3 sıra arkadaşımız, 3 üniversite öğrencisi polisler tarafından kaçırıldı. Bu yöntemler bu devletin tarihinde var. Öğrencileri kaçırıp ajanlaştırma teklifleri, öğrencileri kaçırıp işkence yapma, öğrencileri kaçırıp faili meşhur cinayetler işlemelerinden biliyoruz. İnsan öldürmenin kodlarına işlendiği bu devletin yapısını bugün bütün aymazlığı ile hepimiz görüyoruz. Bir tek sıra arkadaşımızın dahi başına gelecek herhangi bir şeyden başta EGM olmak üzere, İçişleri Bakanlığı sorumludur.
Taleplerimizi ve sözümüzü buradan tekrarlıyoruz. Başta Melih Bulu olmak üzere, kayyım rektörler gidecek, tutuklu arkadaşlarımızı ellerinizden alacağız.
Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!
Yök, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”
Kızıl Bayrak / İstanbul