Arel Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü 1. sınıf öğrencisiyle günlerdir devam eden servis sorunu hakkında konuştuk.
-Tepekent Kampüs’ ünde yaşadığınız en temel sorun nedir?
Pazartesi günü itibarıyla okul servislerinin (15 TL gidiş-15 TL dönüş) ücretlendirilmesi sonucu öğrenciler okul yönetimini eylemlerle protesto etti. Okul servislerini kullanan öğrenciler için ayrı gişe geçişleri oluşturuldu. Ücretli okul servisini kabul etmeyen öğrenciler normal (ücretsiz) gişelerden geçerek ücretsiz ulaşım haklarında ısrarcı oldular. 1. sınıf öğrencisi olmamdan dolayı ilk haftadan karşılaştığım ulaşım sorunu sebebiyle şu anlık esas mücadele odağı ulaşım. Çünkü sadece okula ulaşmak bile başlı başına büyük bir problem. Örneğin saat 09.00 dersi için sabah 07.00'de bile durakta olsak yüzlerce kişilik kuyruklarla karşılaşıyoruz. Saatlerce kuyruklarda beklemek öğrencinin dersteki verimini büyük oranda olumsuz etkiliyor. Okul, akaryakıt fiyatlarındaki artışı bahane ederek servisleri ücretlendirmeye çalışsa da bir vakıf üniversitesi için servisin büyük bir kalem olmadığının farkındayız. Sermayedarların yine ilk vazgeçtiği öğrencinin temel ulaşım hakkı oluyor. Özel üniversite sermayedarları, “öğrenci kendi başının çaresine baksın, biz de nasıl daha fazla kar ederiz” derdindeler. Yemekhane fiyatlarındaki fahiş fiyatlar zaten ortada. Beslenme hakkımız da adeta gasp edilmiş durumdadır. Haftada dört gün dersi olan bir öğrenci aldığı KYK bursu ile her gün yemek yerse cebindeki para sıfırlanıyor, hatta borca girmiş bulunuyor. Anlaşılan servis firmasının da işi bırakması ile Arel Üniversitesi öğrencileri günlerdir ulaşım sorunu yaşıyor.
-11 Ekim Çarşamba günü okul servisine binemediği için arkadaşını çağıran ve sonra yaşamını yitiren 19 yaşındaki İrem Çulluk hakkında neler söylemek istersin?
Çarşamba günü dersten çıkan 19 yaşındaki 2. sınıf öğrencisi İrem Çulluk durakta saatlerce bekledikten sonra eve gitmek için arkadaşını aradı. Büyükçekmece Güzelce yolunda aracın kontrolünü kaybetmesi sebebiyle tarlaya uçan araçtaki Gizem Çulluk olay yerinde hayatını kaybetti. Perşembe günü sıra arkadaşlarının da katılımıyla Büyükçekmece'ye bağlı Mimar Sinan Camisi’nde cenaze töreni gerçekleşti. Bizler biliyoruz ki İrem’in ölümü münferit bir olay değildir. İrem de tıpkı binlerce sıra arkadaşımızın yaşadığı ulaşım sorunundan kaynaklı yaşamını kaybetti. Eğer nitelikli, güvenilir bir ulaşım hakkına sahip olsaydık İrem’de bugün yanı başımızda olacaktı.
-Okul içerisinden kalkan servis dışında alternatif ulaşım yolları var mıdır?
Arel Üniversitesi'ne bağlı olan Tepekent Kampüsü ana caddeye olan uzaklığı sebebiyle ulaşımı zor olan bir mevkide bulunuyor. Öğrencilerin ring seferleri dışında bir alternatifleri neredeyse yok. Seyrek aralıklarla kalkan ve tek otobüs olan 76 TM ise öğrencilerin fazla olmasından dolayı sürekli dolu oluyor.
-Özel üniversitelerin devlet üniversitelerine göre yaşadığı temel sorunlardan biri nedir?
Egemenlerin en temel ideolojik kuşatma aygıtı olan okullarda bilimsel bir eğitim ile karşılaşmayı zaten beklemiyoruz. Fakat vakıf üniversiteleri iktidara olan yakınlığı ile bilinen sözde okul özde işletme gözüyle bakılan “eğitim” kurumları. Özellikle burslu öğrenciler için daha sıkıntılı. Çoğu örgütsüz öğrenci eylemlerin bitirilmesi taraftarı, bu da burs kesilir vs. gibi kaygılardan kaynaklanıyor. Temel demokratik eylem yapma hakkı bile kısıtlanmış durumda. Devlet okullarında durum hiç iç açıcı olmasa da oradaki gençlik sınıfsal kimliği ile daha cüretkar ve mücadeleci olabiliyor. Bu da kazanımları peşinde getiriyor.
-Arel Üniversitesi öğrencileri olarak talepleriniz nelerdir?
Öğrencilerin en temel hakkı olan ulaşımın rahat ve güvenli bir şekilde sağlanması taleplerimizden birisi. Fakat bu taleplerin karşılanması için okul yönetimine karşı kararlı bir mücadele şart. Örneğin şu an öğrenci temsil heyeti okul servis ücretlerinin parasız değil indirimli olmasını talep ediyor, ancak bu talep de geçici ve elimizden alınmaya mahkum bir talepten ötesi olmayacaktır. Eylemlerin asıl çıkış noktası sağlanması gereken şey, temel ulaşım hakkının parasız bir hak olarak bize sunulması olacaktır. Eğer bu noktada pazarlığa gidilirse bu kazanımdan çok yenilgi olur. Bu haktan vazgeçmiş oluruz.
-Üniversiteli gençliğe dönük bu saldırılara karşı gençlik ne yapmalıdır?
Egemenlerin yoğunluklu saldırılarını gençliğe yöneltmesi, gençliğin toplumun en dinamik kesimini oluşturuyor olmasındandır. Bunun da farkında oldukları için nefes aldırmıyorlar. Hayatını kaybeden arkadaşlarımızın neden öldüğünün sorgulanmasına bile tahammül edemiyorlar. Sessiz sedasız ölmemiz bekleniyor. Ama biliyoruz ki sistemin tüm bu dağıtma ve yıpratma saldırıları yine örgütlü bir hareketle boşa çıkartılacaktır. Üniversiteli gençlik kampüslerde örgütlülüğü elden bırakmamalı. Bir şeyler yapılmasını bekleyen değil, inisiyatif alan, söz söyleyen, hesap soran olmalıyız. Onlarca üniversiteli arkadaşımızın ölüm ve intihar haberlerini duyuyoruz. Kapitalizm insanları yavaş yavaş bütün yaşam enerjisini sömürerek öldüren bir virüs aslında. Her birimizi tek tek yalnızlaştırarak karanlığa mahkum ediyor. Örgütlülük bu noktada büyük önem taşıyor.
Kızıl Bayrak / Küçükçekmece