AKP iktidarının son dönemde, “kültürel iktidar” çabasıyla sürekli dinci-gerici düzenlemeleri devreye soktuğu ve bugüne kadarki, piyasacı, gerici düzenlemeler ve sınav sistemleriyle yapboza dönen eğitim sistemi yeniden değişiyor.
Atılan adımlar eğitim alanındaki köklü sorunları gençliğin gerçek sorunlarını çözmezken, belirsizlikler ve sonuçsuz düzenlemelerle geleceksizlik koyulaşıyor. Aynı zamanda liselerde staj adı altında hayata geçirilen ucuz/bedava işçiliğin bir benzerini üniversitelerde de uygulamak için adımlar atılıyor.
“Defalarca değişikliğe karşın memnuniyet yok” itirafı
Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreninde yaptığı konuşmada, sürekli değişikliklerin “eleştiri konusu” olduğuna değindi. Erdoğan, “sınav sistemlerini defalarca değiştirdiğimiz halde hâlâ öğretmenlerimizi de öğrencilerimizi de velilerimizi de memnun edecek bir sonuca ulaşamadık” itirafında bulundu.
“Bir toplumun inşası burada söz konusu” diyen Erdoğan, niyetlerini bir kez daha açığa vurdu. Eğitimin ticarileştirilmesinin yanında sermayenin ihtiyaçlarına göre belirlenmesine dair de sözler sarf eden Erdoğan şunları söyledi: “Her dönemde sözü edilmesine rağmen bir türlü arzu ettiğimiz seviyeye ulaşmayan üniversite-özel sektör iş birliği için de önemli adımlar atılıyor. Fen ve mühendislik alanlarındaki iş yeri eğitimlerinin teşviki için meslek yüksekokullarının organize sanayi bölgelerinde de kurulabilmesinin önü açıldı.”
Binali Yıldırım: Liseler değişik değişik
Yine eğitimle ilgili konuşan Binali Yıldırım da TEOG’un kaldırılmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) üç tane yeni sistem üzerinde çalıştığını söyledi. Her lisenin kendi sınavını yapabileceği bir sistem üzerinde de durulduğunu belirten Yıldırım şunları söyledi: “8. sınıf bitti, ondan sonraki 4 lise. Liseler de değişik değişik işte. Anadolu lisesi var, meslek lisesi var, fen lisesi var, sanat lisesi, spor lisesi var. Burada bir tanesi her lisenin kendi sınavını yapması. Karar verilmiş değil. Bunların artıları eksileri çalışılıyor. İkinci yöntem, ortaokul sertifikasyon sistemi. Üçüncü yöntem de, ortaokul bazlı yerleştirme.
Burada tabi ağırlıklı olarak adrese dayalı kayıt sistemi yüzde 50’si belki öğrencilerin… Bir kısım okullar da ortaokul mezuniyet ortalamasını arayabilir. Bazı okullar diyebilir ki, ben ortaokul mezuniyet ortalaması arayacağım, ona göre kontenjanını bildirir. Bir de bazı okullar kendi sınavını yapar. Bunu yapar ama o sınav mutlaka bakanlığın gözetiminde olması lazım.”
“Sınavsız sistem söz konusu değil”
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç ise, üniversiteye girişte sınav sistemindeki değişikliğe dair, “18 puan türü azaltılacak. Sorular MEB müfredatından olacak. Türkçe ve matematik sınavı merkezde olacak. Sınavı bir hafta sonunda düzenleyip bitireceğiz” dedi. Saraç, sınavsız bir sistemin söz konusu olmadığını da söyledi.