Ege Üniversite ile Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğrenciler YÖK düzenine karşı yürüyüş ve basın açıklamaları gerçekleştirildi. Eylemlerde, “Üniversitelerde müşteri, kardeş halklara düşman olmayacağız” vurgusu yapıldı.
DEÜ'de 6 Kasım protestosu
Yaklaşık bir haftadır 6 Kasım hazırlıklarının sürdüğü Dokuz Eylül Üniversitesi'nde de YÖK protestosu gerçekleştirildi. Üniversitenin Dokuzçeşmeler, Eğitim ve Tınaztepe kampüslerinde hazırlık faaliyetleri yürüten öğrenciler Tınaztepe Kampüsü'nde yürüyüş gerçekleştirdiler.
Tınaztepe Kampüsü'nde bulunan İnşaat Fakültesi önünde toplanan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri “Üniversitelerde müşteri, kardeş halklara düşman olmayacağız / DEÜ Öğrencileri” pankartı arkasında kortej oluşturarak yürüyüşe geçtiler.
DGB’lilerin de katıldığı yürüyüş boyunca “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”, “Katil polis üniversiteden defol!” “Ermenek’ten Soma’ya hesap sormaya!”, “İşçi gençlik el ele mücadeleye!”, “Madenler cehennem okullar şirket olmayacak!”, “Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!” sloganları coşkulu bir şekilde atıldı. Yemekhanenin önüne gelindiğinde ise basın açıklamasına geçildi. YÖK’ün kuruluş amaçlarına ve kimlere hizmet ettiğine değinilen açıklaması şu sözlerle devam etti:
“Yeni YÖK Yasası ile üniversiteler Mütevelli Heyetleri adı altında sermayeye bağlanmakta ve Türkiye Sağlık Enstitüleri aracılığıyla da Tıp Fakülteleri Sağlık Bakanlığı’na bağlanmaktadır. Aynı zamanda ünvan verme yetkisi Üniversiteler Arası Kurul’dan alınarak YÖK’e devredilmektedir. Böylece muhalif tüm akademisyenler baskı altına alınarak sesleri kısılmak istenmektedir. Bunun yanında üniversitelerin öncelikli araştırma alanlarının YÖK tarafından belirlenmesiyle sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda çalışma yürütülmesi planlanmaktadır”
Sermaye devletinin ve egemenlerin üniversitelerde YÖK eliyle hayata geçirmeye çalıştığı politikaların benzerini yeri geldiğinde IŞİD gibi çeteleri kardeş halkların üzerine salarak yeri geldiğinde de Soma, Torun Center, Ermenek'te daha fazla kar hırsıyla işçi emekçilerin kanını dökerek kapitalist sistemin içinde bulunduğu bunalımı aşmaya çalıştığı belirtildi.
Basın açıklamasında son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Bizler Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencileri olarak eğitimin ticaretleştirilmesine, sermayenin üniversiteleri kontrol altına almasına, üniversitelerdeki soruşturma ve polis terörüne karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir baskı bizleri yıldıramayacak”
İzmir Devrimci Gençlik Birliği'nin de örgütleyicileri arasında yer aldığı eyleme Devrimci Liseliler Birliği (DLB) de katılım sağladı.
Ege Üniversitesi’nde YÖK protestosu
YÖK'ün 33. kuruluş yıldönümünde Ege Üniversitesi'nde yürüyüş gerçekleştirildi. Merkez 1 No’lu yemekhane önünde toplanan öğrenciler, öğrenci çarşısına doğru yürüyerek burada bulunan kafelerdeki öğrencileri eyleme çağırdı.
“Ege Üniversitesi Öğrencileri” imzalı “Okulda müşteri kardeş halklara düşman olmayacağız” pankartı arkasında yürüyen öğrenciler, “Yeni YÖK yasasını alanlarda yırtacağız!”, “Biji berxwedena Kobanê!”, “Parasız eğitim parasız sağlık!”, “Eşit parasız anadilde eğitim!”, “YÖK’e hayır!”, “Ermenek’ten Soma’ya katil devlet hesap verecek!” yazılı dövizler taşıdı.
Yemekhane-Gıda Mühendisliği-Ziraat Fakültesi ve Hazırlık Fakültesi güzergahı boyunca yürüyen üniversite öğrencileri “YÖK polis medya bu abluka dağıtılacak!”, “Diren Kobanê İzmir seninle!”, ”Ermenek’ten Soma'ya hesap sormaya!”, “Eşit, parasız, bilimsel anadilde eğitim!”, “Katil polis üniversiteden defol”, “Katil devlet hesap verecek!” sloganları atıldı. Kafelerin önünde yapılan konuşmalarla ‘80 askeri faşist darbesinin bir kalıntısı olan YÖK düzeni teşhir edildi.
Yürüyüşten sonra tekrar 1 No’lu yemekhane önünde toplanılıp saygı duruşunda bulunduktan sonra basın metni okundu.
Basın metninde, YÖK düzeninin öğrencileri tektipleştirmeye, dışlamaya, özgür, bilimsel, anadilde eğitimden uzaklaştırmaya yönelik olduğu ifade edildi. Faşist bir yönetim benimseyen YÖK'ün, AKP gericiliğiyle birleşerek üniversiteleri rant alanına çevirdiği ve üniversitelerin sermaye sahiplerine peşkeş çekildiği belirtildi. Eğitimi ticarileştiren ve piyasalaştıran, eğitimin değil sermaye güçlerinin belirleyici rol üstlenmesini sağlayan Bologna sürecine de değinildi.
Akademik gündemlerin yanı sıra Ortadoğu, Rojava, Şengal, Kobanê’deki katliamlara ve emperyalizm beslemesi IŞİD gibi çetelere başkaldıran öğrencilerin devlet ve üniversite yönetimi tarafından tehdit olarak görüldüğü belirtilerek öğrencilere yönelik gerçekleştirilen faşist saldırılar teşhir edildi. Soma’da ve Ermenek’te yaşanan işçi katliamlarının sorumlusunun devlet olduğu vurgulandı.
Açıklamada son olarak, rant alanına çevrilmeye çalışılan, sermayedarlara peşkeş çekilen üniversitelere karşı özerk, bilimsel, eşit, anadilde ve parasız eğitimin sağlandığı üniversiteleri kurana dek mücadele edileceği söylendi. ‘80 darbesinden kalan YÖK düzeninin yıkılacağı ve üniversitelerde faşizme geçit verilmeyeceği ifade edilerek eylem sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir
