Devrimci Gençlik Birliği (DGB) üyesi Buse Bayram’ın karşılaştığı uzaklaştırma saldırısına karşı 3 Ekim’den itibaren İstanbul Üniversitesi (İÜ) önünde direnişe başlayan DGB’liler; karşılaştıkları gözaltı saldırısı ve bu gözaltılar sırasında polisin tacizlerine, işkence ve tecavüz tehditlerine karşı basın toplantısı düzenledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında İHD adına söz alan Doğan Özkan, son dönemde muhaliflere yönelik artan baskı ve saldırılara değinerek bu konuda İHD’ye yapılan başvuruların boyutunun durumun ciddiyetine işaret ettiğini ifade etti.
DGB adına yapılan konuşmada ise, üniversitelerde yaşanan saldırılara değinilerek bu saldırıların toplamın bir yansıması olduğu ifade edildi. Geçen yılki faşist saldırıların ardından şimdi de soruşturma, uzaklaştırma saldırılarıyla karşılaştıkları ve bu saldırılara karşı direniş başlattıkları ifade edildi. Bir aylık direnişin Çarşamba günü sonlandırılacağı, ancak mücadelenin devam edeceği ifade edildi.
Toplam saldırılardan gençlik de payına düşeni alıyor
Ardından ise uzaklaştırma saldırısıyla karşılaşan DGB’li Buse Bayram basın açıklamasını okudu. “15Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL silahına sarılan AKP iktidarı toplumun tüm muhalif kesimlerine saldırıyor, çıkan her sesi boğmak için dizginsiz bir devlet terörü uyguluyor” sözleriyle açıklamaya başlayan Bayram, ilerici-muhalif basına, akademisyenlere, işçi direnişlerine ve Kürt halkına yönelik saldırıları hatırlattı.
Gençlik olarak bütün bu saldırılardan kendilerinin paylarına düşeni aldıklarını söyleyen Bayram, kendisinin de “sticker yapıştırmak” gerekçesiyle 1 ay süreyle okuldan uzaklaştırma “cezası” aldığını belirtti. İÜ önünde 3 Ekim’den beri başlattıkları direniş nöbeti boyunca basın açıklamaları hariç her gün polis saldırısıyla gözaltına alındıklarını aktardı.
Defalarca gözaltına alınarak saatlerce gözaltı işlemi dahi yapılmadan alıkonulduklarını aktaran Bayram, son olarak 24 Ekim’de yine polisin saldırısıyla gözaltına alındıklarını, 20 dakika uzaklıktaki Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2 saatte götürüldüklerini belirtti.
Tecavüz ve ölüm tehdidi
Bayram, bu iki saat boyunca araç içinde karşılaştıkları işkence ve taciz, tecavüz tehditlerini ise şöyle anlattı: “Bu 2 saat boyunca araç içinde darp edildik. ‘Her gün sizinle mi uğraşacağız’ diyen polisler ‘yakında gözaltıyla uğraşmayacağız, devlet ferman verecek kafanıza sıkacağız’ diyerek bizi ölümle tehdit etti. Sürekli olarak cinsiyetçi küfür ve hakaretlere maruz kaldık, tecavüz ima ve tehdidinde bulundular.”
Hastanede de polis saldırılarının devam ettiğini belirten Bayram, saldırılara karşı koyduklarında ise polisin “Siz dediğimizi yapmayın, raporu aldıktan sonra dönüşte göreceksiniz” dediğini aktardı.
Sermaye devletinin katliamcı kimliğini teşhir eden Bayram; “Onlar saldırıyor, çünkü korkuyorlar. Korkularını büyütmeye devam edeceğiz. Bizler geleceğimizden ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz” dedi.
“Bu 1 aylık direniş ve ortaya konulan irade toplumun tümüne yönelik gerçekleştirilen saldırılara da verilmiş bir cevaptır aynı zamanda” diyen Bayram, 2 Kasım’da İÜ Anakapı önünde yapacakları basın açıklamasıyla direnişi bitireceklerini duyurarak açıklamayı sonlandırdı.
Kızıl Bayrak / İstanbul