Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile dayanışma sürüyor. Boğaziçi Dayanışması hedef gözetilerek yapılan saldırının tutuklamalara ilişkin eylem çağrısı yaparken THİV ve Çağdaş Hukukçular Derneği ise direnme çağrısı yaptı.
Pazartesi günü için Boğaziçi Üniversitesi Güney Kapısı önünde saat 17.00’da gerçekleşecek eyleme Boğaziçi Dayanışması’nın çağrısı şu şekilde:
“Boğaziçi üniversitesi öğrencileri olarak kayyım siyasetine, LGBTİ+fobiye, öğrenci tutuklamalarına, anti-demokratik tüm uygulamalara karşı eylemdeyiz. Üniversite dayanışmalarını, gençlik örgütlerini, kadın örgütlerini, LGBTİ+ örgütlerini ve tüm lubunyaları, siyasi örgütleri, meslek odalarını, demokratik kitle örgütlerini, hocalarımızı, okulun tüm emekçilerini ve mezunlarını hep birlikte, omuz omuza durmaya Pazartesi 17.00’de Güney Kapı’ya çağırıyoruz. Hep birlikte basın açıklamamızı yapacağız. Arkadaşlarımıza ve özgürlüğe takılan kelepçeyi sökeceğiz.”
“Hep birlikte direnmek ortak sorumluluğumuzdur”
Çağdaş Hukukçular Derneği Boğaziçi öğrencilerinin tutuklamalarına dair yaptığı açıklama ile saldırılara karşı hep birlikte direnme çağrısı yaptı. Açıklama şu şekilde:
“Siyasal iktidar, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişini ve LGBTİ+'ları açıkça hedef göstermektedir. Talimat sonucu 2 öğrenci tutuklanmış, 2 öğrenci hakkında ise ev hapsine karar verilmiştir. Süleyman Soylu, İstanbul Valiliği, kukla rektör ve en nihayetinde 2 nolu baro; öğrencileri ve LGBTİ'leri hedef alan bu saldırının asli failliğine soyunmuştur. Yargı unsurları ise son yıllarda hep olduğu üzere sadece aldığı talimatı uygulamıştır.
Dizginlerinden boşanmış bu saldırganlık karşısında hep birlikte direnmek, ses çıkarmak, bu saldırganlığı kabul etmemek ortak sorumluluğumuzdur. Öğrenciler derhal serbest bırakılsın! LGBTİ hakları insan haklarıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü karşısına nefret söylemi ile çıkan, halkı bile isteye provoke eden tüm sorumlular yargılanmalıdır.”
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) twitterda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Ayrımcılık ve nefret söylemi içeren “4 LGBT sapkını” ifadesi kabul edilemez. TCK’nin 122. maddesine göre suçtur. İnsan haklarına saygının olmadığı yerde demokrasiden söz edilemez.”