Gençlik Örgütleri YÖK’ün kuruluşunun 42’nci yıl dönümünü “YÖK’ün 42.yılında…Yaşamlarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz! Haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için mücadeleye” şiarıyla Beyazıt Meydanı’nda protesto etti.
Basın açıklamasından önce yapılan konuşmalarda gençliğin içerisinde bulunduğu geleceksizlik teşhir edilerek “tüm sıra arkadaşlarımızı çaresizliğe, geleceksizliğe karşı devrimci saflarda mücadeleye çağırıyoruz” denildi. Gençliğin Evren’den Erdoğan’a demokratik üniversite talebinden vazgeçmediği vurgulanan konuşmada “hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“YÖK’ü hepimiz iyi tanıyor, biliyoruz”
Aralarında Devrimci Gençlik Birliği’nin (DGB) de bulunduğu Gençlik Örgütleri adına okunan basın açıklamasında YÖK düzeni teşhir edilerek “YÖK’ü hepimiz iyi tanıyor, biliyoruz” denildi.
Eğitimde fırsat eşitsizliği ve ekonomik krize değinilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Tüm bu krizler doğrudan gençliği de etkisi altına alıyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği gün geçtikçe daha da derinlşeiyor. Parası olanın okuyabildiği parası olmayanın ise koyu bir geleceksizliğe sürüklendiği, eğitimden dışlandığı bir tablo daha da belirginleşiyor. Artık yüzbinlerce öğrenci okurken çalışmaktan ziyade çalışırken okumak zorunda kalıyor. Gün içinde ders ve kampüsten ziyade vaktini iş yerlerinde harcamak zorunda kalıyor. Zira sözde parasız eğitim verilen bu ülkede ulaşımından barınmasına, beslenmesinden ders materyallerine kadar her şey ama her şey paralı ve çok pahalı! Bizler ise on yıllardır olduğu gibi, mücadeleci tarihimizden aldığımız güç ile tüm bu karamsar tablonun karşısında eşit, parasız, bilimsel, anadilde bir eğitimi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz!”
Gençliğin barınma sorununun derinleştiğine dikkat çekilen açıklamada “Barınma sorunu bizleri emlak simsarlarına, niteliksiz özel yurt ve apartlara mahkûm ediyor!” denildi.
Aydın’da yaşanan asansör “kazası” ve intiharlara değinilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Katledilen her sıra arkadaşımızın hesabını soracağız! Bizler bu çürümüş düzenin karşısında çaresiz ve çıkışsız olmadığımızı biliyoruz. Tüm sıra arkadaşlarımıza yalnız olmadıklarını, birbirimizden güç alarak karanlığa ışık, sessizliğe çığlık olabileceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.”
Üniversitelerde devrimci, ilerici öğrencilere baskılar artarken faşist çetelere alan açıldığına dikkat çekilen açıklamada “Devletin ve üniversitelerin kayyım yönetimlerinin maşa olarak kullandıkları bu güruhlar her geçen gün daha da palazlandırılıyorlar” denildi.
“Kapitalizme köle emperyalizme asker olmayı reddediyoruz!”
Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen imha-inkar saldırısı ve katliamına da değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Açıklamamızın başında YÖK eliyle üniversiteler sermayedarların arka bahçeleri haline getirildiğini, toplum yararına bilimden ziyade sermayedarların yararına üretimlerin gerçekleştirildiğini söylemiştik. Türkiye'de özellikle İTÜ ve ODTÜ gibi üniversitelerde öğrenciler AR-GE ve Teknokentlerde kardeş halkların tepelerine inecek olan kitle imha silahlarını geliştiriyorlar. Tüm bunlar kariyer, gelecek ve kişisel gelişim adı altında projeler adı altında teşvik ediliyor. Bizler kapitalizme köle emperyalizme asker olmayı reddediyoruz! Bulunduğumuz her alanda emperyalistlerin kirli savaşlarını teşhir edecek, işçilerin birliği halkların kardeşliği sloganını yükselteceğiz!”
Basın açıklaması çürümüş düzenin koyu karanlığına karşı örgütlü mücadeleyi güçlendirme çağrısı yapılarak sonlandırıldı.
Açıklamanın okunmasının ardından yapılan konuşmada KYK’larda süren sorunlar hatırlatılarak “hiçbir öğrenci yalnız yürümeyecek, biz varız” diye seslenildi.
Eylem boyunca “Çaresiz değiliz, örgütlüysek güçlüyüz” , “müşteri değil, öğrenciyiz” , “eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim”, “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak” “Filistin’de düşene, dövüşene bin selam” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul