Tüm dünyada şirketlerin daha fazla karı uğruna doğa talan ediliyor. Her geçen gün canlı yaşamını ve doğayı tehdit eden Hidroelektrik santralleri (HES)’in sayısı artıyor.
Yunanistan'ın Pindus Dağları'ndan Arnavutluk'taki Adriyatik Denizi'ne akan “Vjosa Nehri” çok sayıda biyolojik çeşitliliğe ve 1.100'den fazla türe ev sahipliği yapıyor. Vjosa, Avrupa'nın tek büyük serbest akan nehri durumunda. BirGün’den Mine Yıldız’ın haberine göre Arnavutluk’ta hükümet, uluslararası bankalar tarafından finanse edilen devasa bir Balkan hidroelektrik projesinin bir parçası olarak Vjosa Nehri üzerinde 36 HES kurmayı planlıyor. Çevre örgütleri HES yapımına karşı, Brüksel'de AB Komisyonunun önü, Paris'teki Eyfel Kulesi, Berlin'deki Brandenburger Tor gibi anıtların önüne “Vjosa Nehri Milli Parkı! Şimdi” sloganıyla Arnavutluk Vjosa nehrinin korunması çağrısı yapan pankartlar bıraktılar.
Arnavutluk’ta çevre örgütleri nehrin milli park olması için eylemlerini sürdürüyor. Bu eylemler Balkan ülkeleri genelinde yaklaşık 3 bin 400 adet HES projesiyle tehdit edilen doğal yaşamın ve nehirlerinin korunmasını savunan “Avrupa'nın Mavi Kalbini Kurtarın” adlı büyük bir kampanyanın parçası aynı zamanda.