Sınıf Teorisi’nin düzenlediği, ““72 Nisan güneşinin 50. kuruluş yılında, komünist önder İbrahim Kaypakkaya'nın tarihsel çıkışı ve politik iktidar mücadelesinde çizgisinin rolü, dünyada ve Türkiye Kuzey Kürdistan'da öne çıkan politik gelişmeler ve devrimci görevlerimiz” içerikli panel Paris’te gerçekleşti. Sınıf Teorisi dışında Marksist Teori ve Kızıl Bayrak temsilcileri de sunum yaptılar.
Yoğun ilginin olduğu panel, devrim mücadelesinde şehit düşenler için saygı duruşuyla başladı. Sonrasında sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
İlk sunumu Kaypakkaya geleneğinden gelen Marksist Teori temsilcisi yaptı. İbrahim Kaypakkaya'nın o dönemin diğer örgütlerinden farklı olarak Kemalizmle hesaplaşmayı ve ulusal soruna bakışta doğru bir kavrayışı gerçekleştirdiğini ifade etti. Bu açıdan daha ileride olduğunu ancak süreç içerisinde onun da aşıldığını ifade etti.
Ardından konuşan Kızıl Bayrak temsilcisi, ‘71 kopuşu'nun önemine işaret edip bugünün güncel gelişmelerine yoğunlaştı. Krizler, bunalımlar ve savaşlar döneminin devrimler dönemine kapı açması için bugünün devrimci görevlerinin ‘71 kopuşundaki gibi devrimci bir cüreti gerektirdiğini ifade etti. Sınıf mücadelesi cephesindeki gelişmeleri ele alarak, bu yılın başındaki fiili grev ve işgallerin önemli bir mesaj olduğunu, devrimcilerin bu mesaja uygun hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Sınıf Teorisi temsilcisi ise sözlerine Ermeni kırımının yıldönümüne dikkat çekerek başladı. Kaypakkaya'yı selamlayarak, onun ezilen halklar konusundaki bakışına vurgu yaptı. ‘71 çıkışı ile tarihsel hesaplaşmayı başlattığını, cesaretle Marksizmi Türkiye'ye uyarlamaya çalıştığını belirtti. Kaypakkayacı geleneğin Kaypakkayı’yı kutsallaştırmasının eleştirisini yaptı ve bu geleneğin birliğini sağlaması gerektiğini söyledi.
Kısa bir aradan sonra katılımcıların katkılarına ve sorularına geçildi. Genelde Kaypakkaya geleneğinin bugünkü tartışmalarına dair yorumlar ve sorular geldi.
Kızıl Bayrak temsilcisine sınıf mücadelesi için ne yaptıkları sorusunun sorulması üzerine söz alan temsilci, Greif'tan Metal Fırtına'ya, bu yıl başındaki fiili grev süreçlerine uzanan sınıf eylemlerindeki rollerine işaret etti. “İşgal, grev, direniş!” sloganını şiar olmaktan çıkarıp pratiğe döktüklerini anlattı.
Kaypakkaya geleneği üzerine tartışmalarla etkinlik son buldu.
Kızıl Bayrak / Paris