15 Mayıs Nakba Günü’nde Filistin Yönetimi de Filistin direnişini istismar çabalarını sürdürdü. Siyonist devletin ve Filistin halkına yönelik her türlü zulmün sorumluları emperyalistlerle işbirliği içerisinde, Filistin direnişinin kurtuluş ve özgürlük özlemlerini kendi iktidarını pekiştirmek için kullanmak isteyen Filistin yönetimi, Nakba Günü’nde açıklamalarda bulundu.
İsrail’le “barış” ve “çözüm” üzerine görüşmeler yürüterek Filistinli emekçileri emperyalistlerin çıkarlarına yedeklemeye çalışan temsilcilerin başında gelen Devlet Başkanı Mahmud Abbas “Filistin halkı hala haksızlıktan, acılarının görmezden gelinmesinden, İsrail'in saldırılarına göz yumulmasından mağdur. Nakba süreci devam ediyor. Filistin topraklarının her noktasında daha fazla acı birikiyor” diyerek acılara sözde “ortak” oldu.
Uluslararası topluma de çağrıda bulunan Abbas, siyonist barbarlığa göz yumulmasını eleştirerek şöyle dedi: “Uluslararası toplum, İsrail'in Filistin ulusal varlığını kabul etmemesini, yerleşim inşalarını sürdürmesini, kibrini, soğukkanlı infazlarını, Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarına yönelik tacizlerini, fesat yaymaları için terörist yerleşimci çetelerin dizginlerini salıvermesini ve halkıma yönelik en çirkin suçları izlemesini seyrediyor.”
İşçilerin çıkarı işgalcileri ve işbirlikçileri kovmakta; işçi iktidarında!
Bir yandan haklı noktalara dikkat çekiyor gibi gözüken Abbas, esasta ise emperyalistlerle işbirliği içerisinde İsrail’le anlaşarak, sorunun çözülebileceği yanılsaması yaratmaktadır. Nakba’nın 68. yıldönümünde şurası açıktır ki, bunca yıldır yürütülen katliamların sorumluları, “barış” adı altında yalnızca kendi sömürü düzenlerini sağlama alma çabasındadır. ABD ve İsrail’in Ortadoğu’daki hegemonyalarının derin bir krizle karşı karşıya olduğu bir dönemde bu “barış” yalnızca bu anlama gelmektedir. Ve bu katillerle “işbirliği” yürütmek, barbarlık düzenlerine bir kez daha geçit vermek anlamına gelecektir. Sorunun çözümü, işgalin sona ermesi, siyonist devletin işgal topraklarını terk etmesindedir. Bunu güvenceleyecek tek seçenek ise, Ortadoğu emekçi halklarının ve işçi sınıflarının, emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin iktidarlarına karşı, sömürülenlerin, işçi ve emekçilerin iktidarını kurmasındadır.