Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (KDC) üçüncü gününe giren gösterilerde on kişinin hayatını kaybettiği, 50 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Ölenlerin yedisinin protestocu, üçünün ise BM’ye bağlı askeri güçlerden olduğu söyleniyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Kongo’da yerel basın protestocuların BM Barış Gücü askerlerinin açtığı ateşle öldürüldüğünü yazarken BM ise bu iddiaları reddediyor.
Göstericiler, 20 yıldan uzun bir süredir ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) ‘barış gücü’ askerlerinin çekilmesini talep ediyor. Barış Gücü’nün Kongo’ya istikrar getirmediğini söyleyen göstericiler, durumun daha da kötüleştiğini ifade ediyor.
KDC Hükümet Sözcüsü Patrick Muyaya, olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, doğudaki Goma kentindeki KDC BM İstikrar Misyonu (MONUSCO) merkezine yönelik saldırıları kınayarak, barış gücünün çekilmesine yönelik bir planın halihazırda devam ettiğini belirtti.
BM ile birlikte ortak değerlendirme toplantısı düzenleyen Muyaya, BM personeli ve binalarına saldıranların yargılanacağı ve cezalandırılacağı uyarısında bulundu, ancak öldürülen göstericiler konusuna değinmedi.
Yansıyan haberlere göre ülkenin BM misyonu kapsamında 14 bin “barış gücü” askeri bulunuyor.
Belirtildiğine göre, ülkenin doğusunda 20 yıldır altın ve kobalt gibi madenlerin kontrolünü sağlamaya çalışan silahlı gruplar arasında çatışmalar oluyor. Kimi iddialara göre 100’e yakın silahlı grup bulunuyor.
Afrika Kıtası’ndaki birçok ülkede benzer çatışmalar yaşanıyor. Uzun yıllar sömürgeleştirilen kıta ülkelerinde hem çatışmalar hem açlık ve yoksulluk halkların yakasını bırakmıyor. Bunca yeraltı zenginliğine rağmen bu vahim durum devam ediyor. Zira bu zenginlik çoğu zaman büyük tekeller, yozlaşmış rejimler ve silahlı çeteler tarafından yağmalanıyor.