Kapitalist dünyada ‘Yunanistan’ krizi

Yunanistan’da banka ve borsaların kapanmasının ardından borsalarda sert düşüşler yaşanırken kriz ekonomide olduğu gibi siyaset içinde de kendisini göstermeye başladı. Ülkenin birçok kentinde yapılan eylemlerde referandumda “Hayır” oyu kullanma çağrısı yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 29 Haziran 2015
  • 10:35

Euro Grubu’nun Yunanistan’ın ‘kurtarma paketi’ni uzatmayacağını açıklamasının ardından ülkedeki kriz uluslararası çapta etki yarattı. Yunanistan Mali İstikrar Konseyi’nin önerisinin ardından hükümet borsa ve bankaların en az 6 iş günü kapalı kalması kararını aldı.

Yunanistan hükümeti diğer yandan da sermaye hareketlerine kısıtlama getirdi. Her bir banka için günlük 60 avroluk nakit çekme limiti getirilmesi beklenirken, yabacı turistler de dahil olmak üzere ülke içi ya da ülke dışına hesap hareketlerine de sınırlama getirileceği kaydedildi.

Sabaha karşı alınan kanun hükmünde kararnamenin ardından Atina'da toplu taşıma araçları 6 Temmuz'a kadar bedava olacağı duyuruldu. Diğer kentlerde ise toplu taşıma araçlarının özel sektör tarafından işletilmesi nedeniyle uygulamanın geçerli olmadığı kaydedildi.

 

Atina’da “Hayır” eylemi

Diğer yandan, sosyal medya üzerinden örgütlendiği söylenen yüzlerce kişi Sintagma Meydanı'nda toplanarak Pazar günü yapılması kararlaştırılan referandumda "hayır" oyu kullanacaklarına dikkat çekti. Sosyal yıkım politikalarını protesto eden eylemciler 5 avro yakarak AB’yi protesto etti. Ülkenin başka kentlerinde de “hayır” çağrısı yapan eylemler düzenlendiği öğrenildi.

 

Kapitalist kumarhane sarsıldı

Atina borsasının kapanması İstanbul borsası da dahil olmak üzere kapitalizmin kumarhanesinde büyük satışlara neden oldu. Londra'da FTSE 100 Endeksi yüzde 2, Frankfurt'ta DAX endeksi yüzde 4,4, İngiliz FTSE 100 endeksi yüzde 2,06 düşüş yaşarken İtalya ve İspanya borsalarında değer kaybı yüzde 4'e yaklaştı. Türkiye’deki kayıp ise yüzde 1’i aştı. Portekiz borsası 2011'den bu yana en büyük günlük kaybını yaşayarak yüzde 5 düştü.

Türk lirası ve avro, dolar karşısında düşüş yaşarken Asya borsalarında da önemli kayıplar olduğu bildirildi.

Avrupa Birliği’nden bugün yansıyan açıklamada Avrupa Komisyonu'nun bugün Yunanistan hakkında yeni bir teklifte bulunmayacağı açıklandı.

 

IMF’den Syriza’ya: Sistemi kurtaralım

IMF Başkanı Christine Lagarde ise AB’nin sert tavrına karşılık sosyal yıkımı kabul etmesi durumunda Yunanistan’a kapılarının açık olduğunu belirtti. Kreditörler ile yapılan görüşmelerin başarısız olmasını hayal kırıklığı olarak nitelendiren Lagarde şöyle konuştu:

"Önümüzdeki günler kritik öneme sahip. Eurogroup ve Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi'nde birliği korumak için attığı adımları takdir ediyorum. IMF de Yunanistan konusunda gelişmeleri izlemeye devam edecek. Her türlü yardımı sağlamaya hazırız. Yunanistan'ın reformları hayata geçirmesi gerekiyor. IMF olarak bu yaklaşımımızı Yunanlı yetkililer ve Avrupa tarafıyla görüşmeye açığız"

 

Alman burjuva siyasetinde gerilim

Kriz Alman burjuva siyaset sahnesine de sıçrayarak sert tartışmaları beraberinde getirdi. Alman meclisinde grubu olan partilerin bugün Başbakanlık binasında toplanacağı belirtilirken Almanya Başbakan Yardımcısı ve SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, "1957 tarihli Roma Antlaşması ile başlayan Avrupa'nın birleşme sürecinde en büyük sorunla karşı karşıya olunduğu" açıklamasını yaptı.

Yunanistanlı işçi ve emekçilere yönelik sosyal yıkım saldırılarını savunan SPD Genel Başkanı, “Kreditörler üçüncü bir yardım paketi sundu. Borçların yeniden yapılandırılmasına açık olunduğu, 35 milyarlık bir ekonomik canlılık paketi teklif edildi. Tsipras bundan daha iyi bir teklif bekliyorsa yanılıyor" ifadelerini kullandı.

Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi ise "Merkel ideolojik nedenlerden ötürü şimdiye kadar izlediği politikaları sürdürürse ağır bir hata yapacaktır" dedi.

Yeşiller Partisi’nden ise sosyal yıkımı getiren müzakerelerin devam etmesini savunan ‘orta yolcu’ değerlendirmeler geldi. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Simone Peter, "Merkel'i Atina ile müzakereleri yeniden başlatmak için her türlü adımı atmaya" çağırırken Yeşiller Partisi Federal Meclis grup başkanları Katrin Göring-Eckardt ve Anton Hofreiter ise "Yunan halkının referandum aracılığıyla hükümetlerinin tutumunu düzeltme olanağına kavuştuğunu" söyledi.