Kanada'da yerli çocuklara ait yeni mezarlar!

Irkçı asimilasyon politikaları sonucu öldürülen yerli çocukların sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte Kanada tarihinin bu en büyük çocuk istismarının ve katliamının sorumlusunun Katolik Kilisesi ve Kanada hükümeti olduğu biliniyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 29 Ocak 2022
  • 12:15

Kanada'da, eski bir yatılı okulun bahçesinde düzinelerce isimsiz mezar keşfedildi. Williams Lake First Nation yerli topluluğu Salı günü (yerel saatle) yaptığı açıklamada, batı Kanada'da British Columbia eyaletinde St. Joseph's Mission Yatılı Kilise Okulunun bahçesinde radar araştırmalarının yardımıyla şimdiye kadar 93 şüpheli mezar bulunduğunu duyurdu.

Araştırmacılar, British Columbia eyaletinde Kamloops yakınlarındaki eski yatılı okula ait 14 hektarlık bir alanı incelediler.

Mayıs 2021'den bu yana, Kanada'daki çeşitli yatılı okulların yakınında yerli çocuklara ait isimsiz toplu mezar keşfedildi.

-Kanada’da, British Columbia (İngiliz Kolumbiyası) eyaletinde Kamploops kasabası yakınında eski "Kamloops Kızılderili Yatılı Kilise Okulu" nun altında 29 Mayıs 2021 tarihinde 215 yerli çocuğa ait ceset kalıntıları saptandı. Ölen çocukların kaydının bulunmadığı ve yaşlarının üçe kadar indiği belirtiliyor.

-24 Haziran 2021'de Saskatchewan eyaletinde Cowessess First Nation bölgesinde, 1899-1997 yıllarında faaliyet gösteren “Marieval Kızılderili Yatılı Kilise Okulu”nun sahasında da resmi kayıtlarda yer almayan 751 ceset kalıntısının olduğu çocuk mezarları bulundu.

-30 Haziran 2021'de Kanada’nın British Columbia eyaletindeki eski St. Eugene Misyon Okulunun arazisinde de yine küçük çocuklara ait 182 kayıt dışı mezar bulundu.

-12 Temmuz 2021'de British Columbia eyaletinin Güney Körfez Adaları'ndan Penelakut Adası'ndaki Penelakut Yerli Kabilesi de Kuper Yatılı Kilise Okuluna ait bölgede 160'tan fazla "belgesiz ve işaretsiz" mezar bulunduğunu duyurdu.

Kanada'da sömürgeciler 1830'lardan itibaren Kızılderili kültürünü ve kimliğini ortadan kaldırmaya yönelik katı bir asimilasyon politikası başlatmıştı. 1876'da Indian Act (Kızılderili Yasası) adlı ırkçı yasanın kabul edilmesinden sonra daha da etkin hale geldi. Yatılı okullar bu politikanın önemli bir parçası oldu. Kanada hükümeti 1886'dan 1981'e kadar kiliselerle işbirliği içinde, dini eğitim veren 139 okul kurdu. Yaşları 4 ile 18 arasında değişen 150 bin yerli çocuk ailelerinden zorla alınarak, beyazların kültürlerine adapte olmaları, kendi dillerini, geleneklerini, kültürlerini unutmaları, Hristiyanlaşmaları ve “medenileşmeleri” amacıyla bu yatılı okullara yerleştirildi. Çocukların yatılı okullara göndermek istemeyen aileler çeşitli cezalara çarptırıldı, hapsedildi.

Kanada'da 2010'da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonunun kayıtlarına göre; bu yatılı okullarda, çocukların büyük bölümünün fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete uğradığı, bazılarının üzerinde tıbbi deneyler yapıldığı, binlerce çocuğun ise açlık, soğuk ve hastalık sonucu hayatını kaybettiği tespit edildi.

Irkçı asimilasyon politikaları sonucu öldürülen yerli çocukların sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte Kanada tarihinin bu en büyük çocuk istismarının ve katliamının sorumlusunun Katolik Kilisesi ve Kanada hükümeti olduğu biliniyor.