ABD tarafından özel bir şekilde himaye edilen Siyonist İsrail rejimi, bunun karşılığında Ortadoğu’da “emperyalizmin saldırgan köpeği” rolünü oynuyor. Akdeniz açıklarında zengin doğalgaz kaynaklarının keşfedilmesi, ABD’nin İsrail’e ek roller biçmesi için yeni bir alan açabilir.
Gasp edilmiş Filistin toprakları üzerinde kurulan Siyonist İsrail, Akdeniz açıklarındaki doğalgaz kaynaklarından büyük bir pay alabilmek için özel bir çaba sarf ediyor. Her zamanki gibi ABD'nin tam desteğine yaslanarak hareket eden İsrail, “gaz zengini ülke” olabilirse, Washington’daki hamileri için daha etkin roller oynayabileceğini var sayıyor.
Keşfedilen doğalgaz kaynaklarının paylaşımı konusunda farklı yaklaşımlar var. İsrail en büyük payı almak için çırpınırken, Lübnan’la Suriye yönetimleri, Siyonistlerin açgözlülüğüne prim vermeyeceklerini, haklarını sonuna kadar savunacaklarını ifade ediyorlar. Dolayısıyla gaz paylaşımının bölgedeki çatışmalara yeni boyutlar katma ihtimali de mevcuttur.
Hal böyleyken ABD, İsrail gazına dair planlar yapamaya başlamış görünüyor. Rusya’yı enerji kaynaklarının satışı ve dağıtımı alanlarında sıkıştırmaya çalışan ABD, İsrail’i bir araç olarak kullanmaya karar vermiş görünüyor.
ABD’nin enerji kaynaklarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon, İsrail’in Avrupa’ya doğalgaz sevkiyatına başlayabileceğini iddia etti.
Rusya’dan Avrupa’ya gaz taşıyacak olan ve “Kuzey Akım-2” diye adlandırılan boru hattının döşenmesine karşı çıkan ABD, bu hattın Avrupa’nın güvenliği için bir tehdit oluşturacağını iddia ediyor. Oysa ABD’nin derdi, Rusya ile AB ülkeleri arasında gelişecek olası yakınlaşmayı engellemek ve Rusya’nın doğalgaz satışını sınırlamaktır.
“Kuzey Akım-2’ye karşı mücadele” adı altında düzenlenen bir toplantıya seslenen Francis Fannon şu ifadeleri kullanıyor; “Avrupa ziyareti sırasında, enerji pragmatizminin eski politik sorunları aştığını görebileceğiniz Doğu Akdeniz'e gittim. Halihazırda İsrail doğalgazını Mısır ve Ürdün'e taşıyan boru hattı çalışmaya başladı. Bu gaz potansiyel olarak Avrupa'ya da taşınabilir”
Bu açıklama ABD’nin, İsrail’in gasp edeceği gazı Avrupa’ya taşıma ve bunu Rusya’nın ikinci bir boru hattı açmasını önlemenin imkanına çevirme hesapları yaptığını gösteriyor.
Elbette ABD de İsrail de bu hesapların tutması için ellerinden geleni yapacaklar. Ancak buna rağmen Avrupa’yı Rusya’dan uzak tutuma hevesleri, ABD ile işbirlikçilerinin kursağında kalabilir. Zira bu alandaki rekabetin keskinliği, süreçlerin ABD-İsrail beklentilerinin tersi yönünde gelişmesine yol açabilir. Görünen o ki, nüfuz alanları uğruna mücadele ve bunun farklı alanlara yansımaları, önümüzdeki süreçte daha belirgin bir hal alacaktır.