Bu sene üçüncüsü düzenlenen İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali, Almanya’nın Essen kentinde dün gerçekleşti.
İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) tarafından organize edilen festivale, yoğunluğu Essen ve civar kentleri olan Ruhr bölgesinden olmak üzere yaklaşık 1500 işçi, emekçi ve genç katıldı.
Festival ön hazırlık süreci yoğun ve yaygın bir faaliyetle örüldü. Başta Essen kenti olmak üzere, Duisburg, Dortmund, Düseldorf, Köln, Wuppertal ve Bielefeld gibi kentlerde binlerce afiş ve el ilanı yaygın bir şekilde kullanıldı. Yine bilet satışı amacıyla binlerce emekçiye ulaşılırken, süreçte gerçekleşen onlarca etkinliğe katılım sağlanıp etkinliğin çağrısı emekçilere taşındı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren başlayan festival alanının hazırlanması çalışmalarının sona ermesinin ve emekçilerin alanı doldurmasının ardından festival, kısa bir açılış konuşması ve saygı duruşuyla başladı.
Ardından Suavi, Xero Abbas, Erdoğan Emir, Afrika davul ve dans grubu, Eneternasyonal Sokak müzisyenleri, S. Castro (politik rap), The Boom’den oluşan programa geçildi.
Sanatçılardan özellikle Suavi ve Xero Abbas müzik programlarının yanı sıra, zaman zaman güncel politik konulara ilişkin çeşitli mesajlar da verdiler. Kürtçe türkülerden oluşan repertuarıyla başarılı bir performans sergileyen Xero Abbas, daha çok Kürt halkına yönelik baskı ve zorbalığa dikkat çekti. Suavi ise, toplumsal yaşamın çeşitli alanlarında mücadele yürüten ve direnen dinamikleri selamlayan şarkılar seslendirirken, Türkiye’deki baskı rejiminin geldiği boyuta en bariz örneğin zindanlardaki 70 bin öğrencinin olduğunu belirtti.
Türkiye gündemini yakından takip eden gazeteci Nick Brauns da özellikle seçimler ve olası gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, emperyalistlerin Ortadoğu halklarına yönelik saldırıları ve özellikle Almanya’nın AKP rejimiyle olan kirli ve karanlık ilişkilerini teşhir eden bir konuşma yaptı.
BİR-KAR adına yapılan konuşmada Türkiye, Ortadoğu ve dünyanın diğer bölgelerindeki işçi ve emekçi eylemlerinden örnekler verilerek, bunun içinden geçtiğimiz dönemin bir “bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemi” olduğunun kanıtı niteliğinde olduğuna ve umudun her zamankinden daha güçlü ve fazla olması gerektiğine vurgu yapıldı. Konuşma tüm reformist, parlamentarist ve liberal hayallere karşı biricik kurtuluş yolu olan, işçi sınıfının öncülüğünde devrim ve sosyalizm mücadelesini geliştirme çağrısıyla sona erdi.
Festivalde 20'ye yakın Türkiyeli ve yerli devrimci demokratik kurum da açtıkları tanıtım ve kitap standlarıyla dayanışmada bulundular.
3. festival seçimler, dünya kupası gibi işçi ve emekçileri günlük olarak meşgul eden ve bilincini bulandıran gelişmelere rağmen, yürütülen ısrarlı ve kararlı devrimci bir mücadelenin ürünü olarak asgari bir başarıyla gerçekleşti.
Programı, organizasyonu, devrim ve sosyalizme vurgu yapan pankartlarıyla devrimci bir atmosferde gerçekleşen festival, en son sahne alan Suavi'nin seslendirdiği şarkıların ardından, gecenin geç saatlerine kadar devam etti.
Kızıl Bayrak / Essen