Merkezi Essen’de bulunan Medya Ajansı Correktiv’in çağrısıyla faşist Parti AfD’nin protesto edildiği eyleme 10 bine yakın kişi katıldı.

Kentin en kalabalık merkezlerinden biri olan Rüttenscheid’da saat 18.00’da başlayan eyleme iktidar ortakları SPD ve Yeşillerin yanı sıra Sol Parti, DGB, AWO Essen, Essen Stellt sich Quer, Anti-faşist gruplar katıldı. Göçmen örgütlerden ise eyleme sadece DİDF ve BİR-KAR katılım gösterdi. Ağırlıklı olarak orta sınıfın oturduğu semtte uzunca bir yürüyüşün ardından fuar alanında bir araya gelen kitle sık sık “AfD defol”, “Essen AfD’den nefret ediyor” sloganları attı.

Bir gün öncesinden yapılmış bir çağrıya ve soğuk hava şartlarına rağmen on bine yakın kişinin bir araya gelmesi toplumda faşizm karşıtı bir duyarlılığın her şeye rağmen halada canlı olduğunu göstermektedir. Miting bir kez daha göstermiştir ki toplumsal desteği erimiş iktidar partileri SPD ve Yeşiller, AfD karşıtlığı üzerinden kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Hükümetleri boyunca envayi çeşitte entrikaya imza atmış bu iki gerici düzen partisi, olmayan itibarlarını kurtarmak için toplumsal hassasiyetin olduğu bu türden etkinlikleri bir fırsata çevirmenin telaşındalar.   

Correktiv ve die Zeit’in ortak haberiyle yayınlanan görüntüler ve ses kayıtları başta ırkçı faşist Parti AfD olmak üzere ve onunla aynı paralelde bulunan kimi muhafazakâr politikacılar ve kapitalistlerin yaptığı görüşme gündemdeki yerini koruyor. Potsdam’da ki bir villada 25 Kasım günü bir araya gelen AfD yöneticileri, CDU ve Degerler Birliği’nin üyeleri ile kimi kapitalistlere Avusturya Kimlik Hareketi'nin eski şefi Martin Sellner eşlik ediyor.

Katılımcıların ana gündem maddesi ise şu şekilde duyuruldu:

“Göçmenlerin Almanya’daki yasal prosedürlerden bağımsız olarak ırkçı kriterler göz önünde bulundurularak sınır dışı edilmeleridir. Ayrıca sınır dışı edilmesi gerekenlerin sadece yabancılar değil aynı zamanda Alman toplumuna ve değerlerine asimile olmamış Almanlarda aynı akıbeti yaşayacaklardır.”

Mevcut burjuva partilerin sığınmacılar için ön gördüğü Ruanda modeline, ırkçı faşist hareketlerde kendi cephelerinden alternatif bir model arayışı ve anlayışıyla yanıt vermiş oluyorlar. Faşist akımların Almanya başta olmak üzere Avrupa’nın toplamında aldıkları mesafe, onlara açılan alanlar ve özelliklede onların finans kaynakları her dönem için karanlıkta kalmıştır. Bugün ifşa olmuş iki faşist sermayedarın (Christian Limmer, Gernot Mörig) yaptıkları bağışlarla olayın daha çok üstünü örtmeye çalışmaktadırlar. Oysa ki ırkçılık ve Faşizm artık Avrupanın en temel sorunlarından biridir ve görmezlikten gelinemez.Henüz Almanya ve Fransa’da olmasa da İtalya, Hollanda ve Macaristan’da iktidardır ve özelliklede Alman faşizminin iktidara geleceği günü dört gözle beklemektedir.

Essen’de AfD karşıtı eyleminin çağrısını yapan Correktiv’in sosyal medyayı denetleyen, finans kaynakları Soros’a kadar uzanan bir kurum olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Kızıl Bayrak / Essen