Emperyalistlerin Sovyet düşmanlığının hezeyan hali

Bugünlerde ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA), “Soğuk Savaş” döneminde Sovyetler Birliği’nden bilgi sızdırmak için geliştirdiği “casus kediler” yetiştirme projesi tartışılıyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 01 Nisan 2021
  • 13:20

Bugünlerde ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA), “Soğuk Savaş” döneminde Sovyetler Birliği’nden bilgi sızdırmak için geliştirdiği “casus kediler” yetiştirme projesi tartışılıyor. Sosyal medyanın da gündemine yerleşen bu konu, ilk bakışta gülünç gibi gelse de, gerçekte batılı emperyalistlerin sosyalizm düşmanlığının bir tür hezeyana ulaştığının da göstergelerinden biridir.

Gizlilik süresi dolup açıklanan belgelere göre CIA, 1960'larda “Akustik Kedicik” (Acoustic Kitty) adı verilen bir proje başlatıyor. Bu kapsamda cerrahi yöntemlerle kedilerin vücuduna mikrofon, verici, pil ve anten yerleştiriliyor. Böylece kedinin çevresinden ses kaydetmesi ve duyduklarını CIA ajanlarına iletmesi amaçlanıyor.

CIA belgelerinde, kedinin kulak kanalına bir mikrofon ve kafatasının tabanına küçük bir radyo vericisi yerleştirildiği, bu cihazlarla donatılmış kedinin Sovyet elçilikleri ve Kremlin’e gizlice girmek için eğitilmeye çalışıldığı belirtiliyor.

Açıklanan belgelerde projenin 20 milyon dolara (yaklaşık 167 milyon lira) mal olduğu ve yıllarca sürdürüldüğü ifade ediliyor. CIA Teknik Servis Ofisi'nin eski Direktörü Robert Wallace, kedilerin gerektiği gibi davranması için eğitilmesinin zorluğu nedeniyle projenin 1967’de terk edildiğini 2013 yılında açıklamıştı.

Bu arada CIA’nın casusluk projelerinde sadece kedilere eziyet edilmemiş; 1960'lı yıllarda kuzgun, yunus, karga ve güvercinleri de casus olarak yetiştirmek için denemeler yapılmış ancak bu projeler de başarısızlıkla sonuçlanınca rafa kaldırılmıştır.

***

Vurgulamak gerekiyor ki, batılı emperyalistlerin “Sovyetler Birliği fobisi” Ekim Devrimi’nin zafere ulaştığı andan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin (SSCB) dağıldığı 1990 yılına kadar devam etmiştir. 70 yılı aşan bu süre içinde Nazilerin saldırısı dahil Sovyetler Birliği’ni yıkmak için ellerindeki her aracı kullandı emperyalistler. Buna karşın SSCB’nin dağılması dış müdahalelerden çok sistemin zaafları ve bunların yarattığı yozlaşmanın ürünü olmuştur.

***

“Sovyetler fobisi” 2. emperyalist paylaşım savaşı sonrası dönemde zirveye çıkıyor. Zira Kızıl Ordu ve Sovyet halklarının direnişiyle Nazi faşizmi ezilmiş, Doğu Avrupa Sovyet sistemine dahil olmuş Fransa, İtalya, Yunanistan başta olmak üzere Batı Avrupa ülkelerinde komünistler güçlerinin doruklarına ulaşmış, 1949’da Çin Devrimi zafere ulaşmıştır. Dünyada komünizmin etkisinin alabildiğine yaygın olduğu dikkate alındığında, emperyalistlerin sosyalizm korkusunun zirve yapması şaşırtıcı değil.

Sovyetler Birliği kapitalist sistemle bir arada yaşama politikası izlerken, dünya jandarması olan ABD’nin gündeminde ise içeriden ve dışarıdan SSCB’yi çökertme planları vardı. SSCB’ye onlarca atom bombası atmak dahil, birçok felaket senaryosu da hazırlanıyor. Bu dönemin öne çıkan faaliyetlerinden biri ise casusluk ve karşı casusluk oluyor. Öyle ki casusluk filmleriyle casusluk romanları bir sektör haline geliyor. CIA’nin “dahiyane” projelerinden biri olan Akustik Kedicik de o dönemin icraatlarından biridir.