Dünya Mülteciler Günü: Emperyalistlerin yarattığı yıkım tablosu

2017 yılında her 2 saniyede 1 kişi göç etmek zorunda kalırken, mülteci sayısı geçtiğimiz yıl 2 milyon 900 bin artarak 68,5 milyona ulaştı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 20 Haziran 2018
  • 09:10

Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'nün (UNHRC) 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle açıkladığı 'Küresel Eğilimler Raporu'nda 2017 yılında her 2 saniyede 1 kişinin mülteci durumuna düştüğü ve geçen yıl mülteci sayısının 2 milyon 900 bin artarak 68,5 milyona ulaştığı yer aldı.

Emperyalist- kapitalist sistemin yarattığı açlık, yoksulluk savaş ve yıkımlar nedeniyle insanlar yaşadıkları alanları terk etmek ve hiç bilmedikleri ülkelerde yaşamak zorunda kalıyorlar. Ancak emperyalistlerin yarattıkları savaş ve yıkımlar nedeniyle milyonlarca insan ise hayatlarını yitiriyor.

Bugün emperyalistlerin nüfuz mücadeleleri, paylaşım kavgaları nedeniyle dünya üzerinde en az 40 bölgede savaş ve çatışmalar devam ediyor. Ancak savaş ve yıkımlara birlikte kitlesel göçlere neden olan emperyalistler kendi ülkelerine sığınmak isteyen mültecileri kapı dışı etmek için bin bir türlü yola başvurmaktan ise geri durmuyorlar. Türkiye’de ise mültecilik statüsü 7 yıldır tanınmıyor.

Binlerce göçmen denizlerde can verdi

Yıkım ve savaşlardan kaçarak “kurtuluş” olarak gördükleri ülkelere göç etmek isteyen binlerce göçmen denizlerde boğularak can verdi.

Daha geçtiğimiz hafta boğulmaktan kurtarılan 629 göçmeni taşıyan Aquarius gemisinin İtalya ve Malta tarafından kabul edilmemesi ancak uzun süre sonra geminin İspanya’ya demirlenmesi örneğini hatırlamak bile göçmenlere verilen değeri ortaya koymaktadır.

Tam da bu anlayış nedeniyle Akdeniz ve Ege’de her yıl binlerce göçen can verdi.

Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) verilerine göre; sadece Akdeniz’de yaşamını yitiren göçmenlerin sayısı yıllara göre (resmi olarak) şu şekilde:

2014 yılı: 3 bin 279
2015 yılı: 3 bin 771
2016 yılı: 3 bin 521
2017 yılı: 2 bin 993
2018 yılı: 655 (28 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla)

Ege Denizi’nde ise 2015 yılında 806, 2016 yılında 434 ve 2017 yılında 61 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ancak bu rakamların sadece resmi kayıtlra yansıyan ölümlerle sınırlı olduğunu ve cesetleri bulunamayan göçmenlerin bu verilerde yer almadığını da belirtmek gerekiyor.

Her 2 saniyede 1 kişinin yerinden edildi

Rapora göre 2017 yılında;

* Her gün 44 bin 500 kişi yani her 2 saniyede 1 kişinin yerinden edildi.

* Mülteci sayısı 2 milyon 900 bin artarak 68,5 milyona ulaştı. Bu artış 1 yıl içindeki en büyük artış oldu! İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı'ndan bu yana en üst seviyeye ulaşıldı.

* Kaçış halinde olan insanların sayısı üst üste beş yıldır artmaya devam etti. Göçlerin büyük çoğunluğu ülke içinde başka bir kente oluyor. Bu sayı 40 milyona ulaştı.

* Kongo’da şiddetli çatışmalar nedeniyle ülke içinde göç edenlerin sayısı 4 milyon 400 bine ulaştı. Yüz binlerce Kongolu da başka ülkelere göç etti.

* Mültecilerin 25,4 milyonu çatışma ve zulüm nedeniyle evlerini terk etti. İltica başvurusunda bulunanların sayısı 3 milyonu aştı.

* 31 Aralık 2017 itibarıyla mülteci statüsüne başvuran ve sonuç bekleyen sığınmacı sayısı 3,1 milyona ulaştı.

* Mültecilerin çoğunun, gelişmiş ve refah düzeyi yüksek ülkelerde bulunduğu görüşünün aksine yüzde 85'in, yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde yaşamakta.

* Filistin, Suriye, Afganistan, Güney Sudan, Myanmar ve Somali'den geldiği belirtilen mültecilerin çoğu, kamplarda ya da kırsal alanlarda değil; kentlerde bulunuyor.

* Mültecilerin yüzde 53 refakatsiz ya da ailelerinden ayrı düşmüş çocuk ve gençlerden oluşuyor.

* Türkiye'de başta Suriyeli olmak üzere 3,5 milyon mülteci bulunuyor.

* En çok sığınmacı alan ülkeler ise Türkiye, Pakistan, Uganda, Lübnan ve İran oldu.

* Nüfusuna göre ise en fazla mülteciyi barındıran ülke Lübnan oldu.

* 2017 yılı sonu itibarı ile Almanya'da yaklaşık bir milyon sığınmacı bulunuyor.

* Yaklaşık 5 milyon mülteci ise evlerine dönebildi.

Türkiye’de mültecilerin tablosu

Emperyalistlerin nüfuz mücadelelerinin sonucunda yıllardır savaşların ve katliamların sürdüğü Ortadoğu’nun yanı başında olması nedeniyle Türkiye en çok göç alan ülkeler konumunda.

UNHRC rakamları 3,5 milyon olarak açıklasa da Türkiye’deki mülteci sayısının 4 milyona ulaştığı belirtiliyor. Ancak savaş ve katliamlardan kaçmayı başararak Türkiye’de yaşamak isteyen mülteciler gerçek anlamda mülteci statüsüne alınmıyor. Onlar, iktidarda bulunan AKP tarafından bir rant kapısı olarak görülüyor ve AB ile kirli para pazarlıkları yapılıyor. AB’den mülteciler için alınan milyon dolarlar karşılığında geri kabul anlaşmasıyla Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilerin tekrardan Türkiye’ye iadesini onaylıyor.

Yaklaşık 7 yıldır ülkedeki mültecilerin statü hakkı tanınmıyor. Bunun yerine onlara “misafir” diyerek mültecilik statüsünü tanımayan AKP iktidarı neredeyse hiçbir işlevi olmayan mültecilere “Kayıt Belgesi” ve “Geçici Koruma Kimlik Belgesi” verdi. Ancak bu belgelerle mülteciler acil sağlık hizmeti dışında hiçbir haktan yararlanamazken bu hakkı dahi çoğu zaman kullanamıyorlar.

Suriyeliler bu kartları alana kadar ise çalışma izni, eğitim ve adli yardım gibi haklardan hiçbir şekilde faydalanamıyorlar.

Bunun yerine sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda kayıtdışı ve ucuz emek gücü olarak çalıştırılıyorlar. En ağır işlerde, en kötü koşullarda ve son derece düşük ücretlerle çalıştırılan mülteciler de iş cinayetlerinde katlediliyorlar. İş Cinayetleri Almanağı 2017 verilerine göre; Türkiye’de sadece 2017’de iş cinayetinde katledilen 1947 işçinin 86’sı mülteciydi.