Temmuz ayının başında yüksek seçimi kurulu, aralarında Alman Komünist Partisi’nin de (DKP) bulunduğu yaklaşık 20 farklı politik grubun 26 Eylül’de yapılacak seçimlere katılamayacağı kararı almıştı. DKP’nin yasağa karşı Anayasa Mahkemesi’nde açtığı itiraz davası, DKP’nin seçimlere katılması ve parti statüsünün korunmasıyla sonuçlandı.
Anayasa Mahkemesi Salı günü yapılan oturumda DKP‘seçimlere katılma yasağını kaldırdı. Söz konusu kararın gerekçesinde, “DKP’nin halkın siyasi ve politik yaşamına katkıda bulunma, etkileme iradesine ve donanımına sahip olduğu“ ifade edildi.
Yasağın kaldırılmasında, onlarca devrimci-demokratik- ilerici kurum ve kişilerin ortaya koydukları dayanışmanın etkisi oldu. Zira DKP, kısa sürede ülke içinde ve uluslararası arenada ciddi bir dayanışma faaliyeti örgütlemeyi başardı. Karara dair DKP değerlendirmesinde ifade edildiği gibi: “yasağın kaldırılmasında dayanışma dalgasının önemli bir rolü oldu”.
50 farklı ülkenin komünist partileri ve gençlik örgütleri DKP’ye karşı alınan bu haksız kararı ve ona yönelik çeşitli baskıları protesto ederek enternasyonal dayanışma örneği sergilediler.
Seçim kurulundaki Die Linke (Sol Parti) temsilcisi, rezil bir tutum alarak DKP aleyhine oy verdi. Buna karşın Die Linke yaşlılar kurulu başkanı Hans Modrow DKP ile dayanışmasını şöyle ifade etti: “Devletin korktuğu şey, genel seçimlerde yüzde bire bile varamayan seçmeni olan bir parti değildir. Gelişen ve büyüyen direniş ruhundan ve sistem karşıtı muhalefetin gelişme zeminidir. Var olan iktidarlarını korumak adına, sola karşı baskıyı arttırmayı tercih ediyorlar. Her kim ki sınıflar arası bir savaşımdan bahsediyorsa, sesi kesiliyor. Bizler buna karşı sessiz kalmayacağız.“
Korona pandemisiyle sistemin derinleşen krizi, seçimlerden sonra daha da pervasız bir hal alacaktır. Bu da işçi ve emekçiler için daha fazla ekonomik ve sosyal kısıtlama ile daha fazla siyasal gericilik anlamına gelecektir.
DKP’ye yönelik seçim yasağı saldırısında görüldüğü gibi, tüm sosyal ve siyasal saldırılara karşı, sisteme geri adım attırmanın en etkili ve sonuç alıcı yolu toplumsal dayanışma ve mücadelenin her alanda örgütlenmesidir.