2013 yılında ülkede yaşanan Rana Plaza’nın çökmesi sonucu gerçekleşen katliamda 1.134 işçi hayatını kaybetmişti. Katliamın ardından işçilere kısmı iyileştirmeler getirilmiş ve aradan geçen üç yıl boyunca verilen sözler tutulmamıştı. Aralık ayında ücretlerine zam isteyen tekstil işçilerinden 121’inin işten atılması ile başlayan grev sonucunda hükümet terör estirmiş, sendikacılar ve işçi liderleri tutuklanmış ve yaklaşık 1600 işçi işten atılmıştı.

Bangladeş başbakanı Davos’ta

Dünyanın ikinci büyük tekstil üreticisi olan Bangladeş’in başbakanı Sheikh Hasina ise katıldığı Davos Zirvesi’nde Bangladeş’te işçilerin sosyal-ekonomik hakların ve toplamda demokratik hakların ihlali ile sağladıkları istikrarı övdü. Davos Zirvesi’nde uluslararası kamuoyuna ve iş adamlarına ülkesinde hazır giyim sanayisinde uyumlu alışverişin söz konusu olduğunu ve ülkesinin ziyadesiyle hazır giyim sigortalarına uyum noktasında çalıştığını söyledi.

Tutuklu sendikacılar ve işçi liderleri için imza kampanyası

Tüm Endüstri Küresel İşçi Sendikaları Federasyonu ve UNI Küresel sendikası LabourStart ile birlikte hükümetten tutuklu sendikacıların ve işçi liderlerinin serbest bırakılması ve işçiler üzerindeki baskıların kaldırılması talebiyle internet üzerinden imza kampanyası başlattı. Tutuklu bulunan 11 kişinin evleri basılmış ayrıca sendikaların büroları tahrip edilerek üyelik formları yakılmıştı.

Sendikalar hedefte

Bangladeş sanayisi içinde can alıcı bir konumu olan tekstilde toplamda %80’ini kadın işçilerin oluşturduğu 4,5 milyon işçi çalışıyor. Tekstil iş kolunda örgütlenen sendikalar da özellikle Rana Plaza katliamının ardından daha fazla ön plana çıktı. 200 uluslararası markaya bağlı 1600 tekstil fabrikasında yasal bağlayıcılığı olan anlaşmalara imza atan sendika ve dolayısıyla işçi hareketi hükümetin ve Bangladeş başbakanının teminat verdiği uluslararası sermayenin de hedefinde.

İmza kampanyası için:

https://www.labourstartcampaigns.net/show_campaign.cgi?c=3310