Kapitalist özel mülkiyet düzeninin yaygınlaştırdığı toplumsal çürüme, sözde “gelişmiş” AB ülkelerinde de çarpıcı boyutlara varıyor. Almanya Federal Aile Bakanı Franziska Giffey’in açıkladığı “ev içi şiddet” raporu, bu çürümeyi bir kez daha gözler önüne serdi.
Federal Emniyet Teşkilatı'nın (BKA) “ev içi şiddet” ile ilgili verilerine göre 2017 yılında 147 kadın sevgilisi veya eski partneri tarafından öldürüldü. Raporda, her 3 günden daha az bir sürede bir kadının sevgilisi veya eski erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğüne yer verilirken 138 bin 893 kişinin ev içi şiddete maruz kaldığı belirtildi.
Giffey, şiddete uğrayanların yalnızca yüzde 20'sinin yardım talebinde bulunduğunu tahmin ettiklerini belirterek şiddet mağduru kadınların verilere yansıyandan çok daha fazla olduğuna dikkat çekti. Kayıtlarda yer alan şiddet suçları arasında tecavüz, yaralama, tehdit ve tacizin bulunduğu belirtildi.
Öte yandan Giffey, ev içi şiddetin hemen her etnisite ve sosyal sınıfta görüldüğü üzerinde durdu. Ev içi şiddet sanıklarının yüzde 68’inin Almanya vatandaşı olduğu, Türkiyeliler ve Polonyalılar içinde de şiddetin nispeten yaygın olduğu ileri sürüldü.
147 kadının yaşamını yitirdiği “ev içi şiddet”te 32 erkeğin de bu şiddet sonucu hayatını kaybettiği, ev içi şiddet mağdurlarının yüzde 82’sinin kadın olduğu ifade edildi.