ABD emperyalizminin yeni yüzü Trump, seçim sürecinde ve sonrasında sürekli hedef gösterdiği ve dünya hegemonyasına yönelik temel tehdit olarak gördüğü Çin’in devlet başkanıyla görüştü. Suriye’ye yönelik saldırının olduğu gün yapılan görüşme saldırının gölgesinde kalırken, görüşmenin ardından Trump’ın Çin’le ilişkilerine dair olumlu söylemleri dikkat çekti.
ABD başkanı Trump geçtiğimiz aylarda Çin’i askeri ve ekonomik alanda kuşatmaya yönelik politikalarını dilinden düşürmüyor, Çin’i hedef göstererek saldırgan açıklamalar yapıyordu. Geçtiğimiz gün gerçekleşen görüşmenin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli gelişme kaydettiklerini öne süren Trump, aradaki pek çok sorunu geride bırakma yönünde dileklerini ifade etti.
Çin ABD’nin saldırısına sessiz
Trump’ın olumlu mesajlarının yanı sıra Çin’in devlet başkanının Suriye saldırısına ilişkin ABD’ye açıktan tepki vermemesi de dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Hua Chunying tarafından yapılan açıklamada ABD’nin saldırıya bahane ettiği İdlib’deki sözde “kimyasal saldırı”yı Esad rejimini hedef göstermeden kınamış ve ABD saldırısını da üstü kapalı “Çin hiçbir ülkenin içişlerine karışmayacak” demişti.
Kuzey Kore’ye yönelik ortak çalışma vurgusu
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un da yer aldığı görüşmeden sonra Tillerson da Kuzey Kore konusunda Çin’le birlikte hareket etmekten memnun olacaklarını dile getirdi. Öte yandan Tillerson, Çin’le koordine olamamaları durumunda tek başına harekete geçecekleri vurgusu da yaptı. Tillerson bir kez daha Kuzey Kore’ye tutumunu değiştirme çağrısı yaptı.