Bir üniversite sınavı daha geride kaldı ama görünen o ki sonuçları daha çok uzun süre tartışılacak.
Ortada çok çarpıcı tespitler var.
Başarı yerlerde sürünüyor ama nedense bu kara tabloyu hiç kimse kabullenmiyor.
Sınava giren 2 milyon 162 bin adaydan bir milyon 400 bini Temel Matematik ve Fen testlerinin yer aldığı YGS-1 ve YGS-2’de 180 puan barajını aşamadı.
Eğitim sistemimiz açısından bu tam bir fiyasko!
Peki, bu başarısızlığın sorumlusu kim?
Öğrencilere hiçbir donanım kazandırmayan MEB mi, adaylara hiç görmedikleri derslerden soru soran ve tavşanla kaplumbağayı aynı yarışa sokan ÖSYM mi, yoksa tüm bu olup bitenlere seyirci kalan aileler mi?
Emin olun, içlerinde en masum olanı öğrenciler. Eziyetin her türlüsünü çekiyor, ellerinden geleni yapıyorlar ama geldikleri nokta bu!..
İşte tablo!
ÖSYM, zaman zaman çok radikal kararlar aldıysa, sonucu hep çok ağır oldu!
Bu yılki 9.45 kararı da bunlardan biri.
Adaylardan pek çoğu, eski alışkanlıkları nedeniyle sınava her zamanki saatinde gidip riske girdi ve sınava giremeyen sayısı iki kat, sınavı iptal edilen sayısı da üç kat arttı.
Elbette sınava belirtilen saatlerde gelmeyen adayların da kabahati var ama mağduriyetin bu kadar yükselmesinde, ÖSYM’nin hiç mi kabahati yok?..
Keşke bu yıl için pilot ya da deneme uygulamasına gidilip, görülen aksaklıklar da dikkate alınarak, gelecek yıl resmen başlatılsaydı!
Bizim zamanımızda, sınavın ilk 15 dakikasında bile adaylar sınava girebiliyordu. Şimdi 15 dakika erken gelen bile giremiyor. ÖSYM’nin sınav adına yaptığı tek yenilik bu olsa gerek!
MEB’in, başta başarısızlıklar olmak üzere, tüm bu konularda sessiz kalmasını anlamak ise mümkün değil.
İşte 2017 YGS’ye yönelik bazı tespitler:
Sınavı iptal edilen aday sayısı geçen yıllara göre üç kat, sınava girmeyen aday sayısı da iki kat arttı.
Son üç yılın ortalamalarına bakıldığında, bu sayıların bu kadar fazla artmasının tek açıklaması var, o da 9.45 kuralı.
2015’te 492, 2016’da 473 adayın sınavı iptal edilirken, bu yıl bu sayı birdenbire üç kat artarak bin 457’ye yükseldi.
2015’te 59 bin, 2016’da 61 bin aday, başvurduğu halde sınava girmezken, bu sayı bu yıl neredeyse iki kat artarak 102 bine ulaştı.
Sosyal bilimler dışında Türkiye ortalamaları önceki yılların altına düştü! 40’ar sorunun yer aldığı testlerde, Türkçe’de 17, Sosyal Bilimler’de 12, Temel Matematik’te 5 olan Türkiye ortalaması Fen’de 4.6’da kaldı!..
YGS’de adayları en fazla zorlayan testler, YGS-1 ve YGS-2 oldu. Diğer testlerde, bir milyonun üzerinde aday, 180 barajını aşarken, bu iki testte barajı aşan sayısı 700 binlerde kaldı.
Geçen yıl aynı sayıda neti olan bir aday barajı aşarken, bu yıl barajın altında kaldı.
Bir net, üst puan dilimlerinde 10 bin, altlarda 25, 30 bin adayın yer değiştirmesine neden oldu. 87 neti olan bir aday 120 binde kalırken, 92 benzer neti olan bir başka aday ilk 70 bine girdi.
LYS de aynı zorluk derecesinde olursa, giriş puanlarında bu yıl ciddi düşüşler yaşanabilir.
YGS’de 300 bine giren bir aday LYS’de ilk 100 bine, 150 bindeki bir aday da ilk 50-60 bine girebilir!
Adaylardan sadece yüzde 48’i lise son sınıf öğrencisiydi! Diğerleri eski mezundu ve içlerinde 5’inci kez sınava girenlerin sayısı bir hayli fazlaydı.
Çok ender de olsa, 2017 YGS’de hiçbir soru iptal edilmedi!
500 tam puan alan aday sayısı her zaman çok fazla olurdu, şu ana kadar sadece bir kişi çıktı. O da Bingöl’den. Pahalı zincir okullar nal topladı!
Kızlar erkeklere, üniversite mezunu adaylar da diğer tüm adaylara göre daha başarılılar!
İl başarı sıralamaları, başarısız illerin baskısı nedeniyle, bu yıl da açıklanmadı!
Hangi puanlarda, ne kadar yığılma olduğu yine paylaşılmadı!
Sınav sonuçlarının hangi saatte açıklanacağı yine son dakikaya kadar duyurulmadı ve eziyet çektirildi. Şampiyon öğrenci bile, önceki gün, sonucu öğrenmek için “en az üç yüz kere” ÖSYM’nin internet sayfasına girmiş!. Bu eziyet değil de nedir!
Özetin özeti: Gençlerimizi başta ÖSYM, YÖK, MEB ve devlet olmak üzere her şeye karşı soğutuyoruz, aidiyet hissini köreltiyoruz. Buna da hiç kimsenin hakkı olmamalı!..
Milliyet / 30.03.17