Bir fotoğraf karesi içinden geçilen zamanın özetini verebilir mi? Söylenen sözleri, kurulan cümleleri, propaganda için sarf edilen binlerce sözü, inanılması istenilen yalanları bir çırpıda yıkabilir mi?
Arkada "Cumhuriyetin 100. Yılı” yazısının göründüğü, etrafın bayraklarla süslendiği bir meydan burası. Muhtemelen kutlamalar burada yapıldı. Günlerdir tekrarlanan birçok şey bir kez daha tekrarlandı. 100 yılda bu ülkenin nereden nereye geldiği üzerine methiyeler düzüldü. Cumhuriyetin özellikle gençlere ve kadınlara nasıl bir gelecek sağladığı anlatıldı.Fotoğrafta üzgün ve öfkeli bir grup genç meydanda oturuyor. Bir tanesinin elindeki dövizde “verdiğiniz yorgan kefen oldu, katil khk” yazıyor. Yeni çekildi bu fotoğraf. Hani iktidara kalsa aya iniş yapmaya hazırlandığımız, kendi otomobilimizi ürettiğimiz, teknolojide çığır açıp ayağımıza takılan prangaları söküp attığımız, sokak billboardlarına “Türkiye yüzyılı” yazdırılan bu günlerde, bakımı yapılmadığı için düşen asansörün gencecik bir insanı hayattan koparmasının hemen ardından...
Aydın'da bir devlet yurdunda asansör düştü. Aylardır uyarılar yapılmasına, arızalı olduğu bilinmesine rağmen bakımı zamanında yapılmadığı için içindeki öğrencilerle birlikte yere çakıldı. Zeren Ertaş isminde bir öğrenci can verdi orada. Zeren'in bedenini yurtta dağıtılan bir yorgana sardılar ve öyle çıkarttılar.
SİHAlarımız vardı, 100. Yıl kutlamasında 100 savaş gemisi geçiyordu boğazdan, ülkemiz büyümüş dünya devleri arasına girmişti... Ama “korkuyorsan asansöre binme” dışında bir söz dökülmedi devletin valisinin ağzından.
Barınamayan, beslenemeyen, açlıkla, işsizlikle tehdit edilip geleceksizliğe itilen gençler sahip çıktılar Zeren’e. Sıra arkadaşlarının ölümü gençleri sokaklara döktü. “Ölmeye değil okumaya geldik” diye haykırdılar. Bir fotoğraf karesi ne anlatabilir kendi başına. Kimi zaman içinde yaşanan düzenin tamamını!
Şimdi 100. Yıl nutuklarında ne söyleniyor olursa olsun, alınmayan basit tedbirler yüzünden gencecik insanların can verdiği, hayatta kalanların ise umutsuz bir karanlığa sürüklenmeye çalışıldığı bir ülke burası. Bu karanlık elbette parçalanacak, Zeren’in hesabı da sorulacak.
(Emeğin Kurtuluşu’nun 1-15 Kasım 2023 tarihli 20. sayısından alınmıştır…)