Bayrampaşa Cezaevi’ne 19 Aralık 2000’de “Tufan” planı kapsamında düzenlenen ve adına Hayata Dönüş denen operasyonla ilgili dava halen devam ediyor. 167’si rütbeli 206 sanığın yargılandığı Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalara sadece müşteki avukatları ve bazen de sanıklar katılıyor.
12 kişinin öldürüldüğü operasyonla ilgili davanın görüldüğü salonda - gündemdeki davaların aksine - oturacak yer bulmak sorun olmuyor, kapısında adliye güvenliği beklemiyor. Çünkü ‘Hayata Dönüş’ü artık kimse hatırlamıyor. Oysa duruşmalarda ortaya çıkan bilgiler, hem tarihe ışık tutuyor hem de devlet yapısını tahlil etmek isteyenlere belgeler sunuyor.
Davanın son duruşması geçen çarşamba görüldü.
Mahkeme daha önceden, sanıkların ‘kara kutu’ diye tabir ettiği telsiz konuşması kayıtlarının dosyaya gönderilmesini istemişti. Müşteki avukatlarının uzun yıllardır dillendirdiği ısrarlı talebi sonunda kabul edilmiş, o günkü konuşmalar ve emirlerin ne olduğunun açığa çıkması için bir fırsat doğmuştu.
Ancak Jandarma Genel Komutanlığı “Ne kaydı?” dercesine bir cevap gönderdi: Bizde öyle bir bilgi ve belge yok.
Mahkeme bu kez aynı kaydı, Ankara Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’ndan istedi. Pek umut verici olmasa da eğer bu ‘kara kutu’ mahkemeye sunulursa, operasyonun karanlıkta bırakılan kısımları anlaşılabilir. Ancak tam da bu sebeple, operasyona maruz kalanlar ve avukatları umutlu değil.
Son duruşmada tabii ki davanın ruhuna uygun absürtlükler de yaşandı. Devlet kurumları, dava dosyasının adliyenin tozlu raflarına saklanıp unutturulmaya çalışıldığından o kadar emin ki, mahkemenin isteklerini kale almıyor.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bir önceki duruşmada müşteki avukatlarının taleplerini kabul ederek, sanık Bayram Tetik’in bahsettiği operasyon faaliyet raporunun kendilerine yollanmasını istemişti. Eski asker, şimdi sanık olan Bayram Tetik, hem operasyona katıldığını kabul etmiş hem de operasyondan haftalar önce rütbeli askerlerin hapishane maketi üzerinde operasyon provası yaptığını açıklamıştı.
Tetik’in ifadelerinde, operasyonla ilgili rütbeli askerlerin her cezaevi için ayrı bir sonuç raporu tuttuğu bilgisi de vardı. Ki, askeri bir operasyonda beklenen de bir durumdu bu. Mahkeme de doğrusunu yaparak bu sonuç raporunun kendilerine sunulmasını istedi.
Hatırlatma: Bu dava, Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen ve 12 kişinin öldürüldüğü ‘Tufan’ harekat planıyla ilgili. Mahkeme de haliyle, Tufan’ın sonuç raporunu istedi.
Sonuç raporu mahkemeye geldi ancak Jandarma o kadar umursamaz davranmış ki mahkemeye, operasyonun düzenlendiği başka bir cezaevi olan Çanakkale Cezaevi faaliyet sonuç raporunu gönderdi.
Mahkeme bu duruşmada doğru raporun gönderilmesini bir kez daha istedi. Bakalım bu sefer ne gelecek?
Avukat Güçlü Sevimli, üzerinden 20 yıl geçen operasyonla ilgili davanın zamanaşımına uğrama tehlikesi olduğunu, buna rağmen mahkemenin duruşmalar arasındaki süreyi uzun tuttuğunu, duruşmalara çok az sanık çağrıldığını ve henüz dinlenmeyen sanıklar olduğunu söyledi. Kaldı ki operasyonun düzenlendiği diğer hapishanelerle ilgili başka davalarda da zamanaşımı ve beraat kararları var. Yani, ‘Hayata Dönüş’ yargıda devam ediyor.
BirGün / 30.06.20