Trabzon’un girişinde, Karadeniz’e nazır Ayasofya (Kilisesi) Müzesi çok değerli, bölgenin nadir korunabilmiş tarihi yapılarından. Uğur Biryol, Hürriyet Seyahat’e şöyle yazmış:
“Tarihçilere göre dünyada, ‘Bağdaş Kurmuş İsa’ fresklerinin görülebileceği tek kilise. Trabzon Ayasofyası’nın, kentin Fatih Sultan Mehmet’in fethinden sonra (1461) camiye çevrildiği söylenir. Ne var ki, son araştırmalar Ayasofya’nın, 1670’te, yani Sultan III. Murat zamanında, Trabzon Beylerbeyi Ali Bey’in girişimiyle camiye çevrildiğini ortaya koyuyor. Mabet, 1864’te Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle onarılmış.
I. Dünya Savaşı sırasında depo ve askeri hastane olarak kullanılmışsa da sonradan yeniden camiye dönüştürülmüş. Edinburg Üniversitesi’yle Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce bir kez daha onarılan yapı, 1964’te müze haline getirilmiş.”
Anıt müze olarak yıllardır ziyaretçilere açık olan Trabzon Ayasofyası, beş ay içinde
tekrar camiye çevrilecek ve ziyarete kapatılacak. Yeni Akit’in ifadesiyle “Cami, Kültür ve
Turizm Bakanlığı işgalinden kurtulacak.”
Müze işgaliymiş
Yanlış duymadınız, geç Bizans döneminden kalan bu kilise-müze, Kültür Bakanlığı’nın işgalindeymiş! İşgal kelimesini dikkatli kullanmak lazım, ne de olsa aslı kilise olan ve her yıl binlerce hıristiyanın da ziyaret ettiği tarihi bir mirastan bahsediyoruz.
Ayasofya’nın müştemilatları, altyapı ve çevre düzenlemesi ise TOKİ’de. ‘Kentsel dönüşüm’ yapan TOKİ, bu iş için ihaleye katılan beş aday arasından yaptığı seçimi yakında açıklayacak.
Bu arada Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan, camiye dönüştürülmesi düşünülen müzedeki çan kulesinin minare olarak kullanılacağını, ezan sesi için de hoparlörler takılabileceğini söyledi. Yıldırımhan, fresklerin kapatılması için de perdeleme sistemi öngörüleri bulunduğunu belirtmiş. (DHA, 15 Nisan)
Freskler perdelenecek
Müzeye çevrilmiş eski bir kiliseyi tekrar camiye dönüştürme kararı yeterince tartışmalı. Peki freskleri kapatmak ne oluyor? Osmanlı’nın cami olarak kullanılırken kapatmadığı freskler, niye şimdi perdeleniyor? Turistler bu perdeleri açıp mı bakacak fresklere? Bu sorular yanıtlarını bekliyor. Trabzon, geçmişine dair her şeyi silmeye kararlı belli ki. Bu karardan yola çıkarak, İstanbul Ayasofya Müzesi de pekala tekrar camiye çevrilebilir!
Trabzon’da tarihi değerde camiler olduğu gibi pek çok yeni cami de yapılıyor. Öyleyse Ayasofya, neden tekrar cami haline getiriliyor? Üstelik çanı bile çalmayan bir kilisenin kulesi neden minareye çevriliyor?
Ayasofya’nın tarihi ve dini açıdan sembolize ettiği şeylerden rahatsızlık duyanlar, bölge turizmi açısından önemini de görmezden geliyor. Ayasofya’yı orijinal haliyle görmek için
5 ayınız kaldı.
YARATILIŞIN TASViRi
* Trabzon Ayasofyası İmparator
I. Manuel (1238-1263) zamanında yapılmış. Evliya Çelebi (1648), Pitton de Tournefort (1701), Hamilton (1836), C. Texier (1864), Trabzonlu Şakir Şevket (1878) ve Lynch (1893) gibi gezginler, tarihçiler yazılarında yapıdan söz ediyor.
* Timur zamanında Trabzon’dan geçen İspanyol elçisi Clavijo, gezi notlarında bu kiliseye değinmiş ve bazı ilginç noktalar üzerinde durmuş: “Ayin esnasında bir kitap kullanılmamaktadır. Sonra Ayasofya’nın istisnasıyla kiliselerin birinde çan yoktur. Ayin yapılırken mühim kısımlarına işaret eden bir tahtaya vurulmaktadır.”
* Özellikle güney cephe, yapının en gösterişli kabartmalarının yer aldığı bölüm. Burada kabartma olarak insanın yaratılışı tasvir edilmiş. Cennetle Havva’nın yaratılışı, Adem’in meşhur elmayı Havva’dan alışı, cenneti sembolize eden ağaçlar, meleğin cennet kapısındaki tembihleri, cennetten kovulma, pişmanlık ve Habil’in Kabil’i öldürmesi burada görülüyor. (Kaynak: ‘Trabzon Ayasofyası’na son selam’, Uğur Biryol, Hürriyet Seyahat Eki, 15 Nisan 2013)
Milliyet / 21.04.13