Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde Şenyaşar ailesinin işyerlerini ziyaret eden AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile koruma ve yakınları, kimi eleştiriler ile karşı karşıya kalınca aile fertlerine saldırıda bulunmuştu. Kalabalık bir grup tarafından ateşli silah ve sert cisimler ile saldırıya maruz kalan Şenyaşar ailesinin 6 ferdine yönelik saldırılar, kaldırıldıkları hastanede de devam etmişti. Devlet erkanının bulunduğu Suruç Devlet Hastanesi’ne ağır yaralı çocuklarını görmek için giden baba Hacı Esvet Şenyaşar, çocukları Celal ve Adil Şenyaşar, Emine Şenyaşar’ın gözleri önünde linç edilerek katledilmişlerdi. Aynı olaylarda AKP’li vekilin üvey ağabeyi Mehmet Şah Yıldız da bulunamayan bir silahtan çıkan mermi ile yaşamını yitirmişti.
Olaya dair yürütülen soruşturma, aynı gün olmasına rağmen işyeri ve hastane olarak iki ayrı dosyaya ayrıldı. İşyeri dosyasıyla ilgili açılan davada, Fadıl Şenyaşar'a 37 yıl 9 ay, Enver Yıldız'a ise 18 yıl ile hapis cezası verildi. Hastanede yaşanan katliama dair yürütülen soruşturma dosyasında ise gizlilik kararı yaklaşık 4 yıldır devam ediyor.
Gizliliğin korunduğu dosyada, 22 Nisan’da AKP’li Yıldız’ın babası Osman Yıldız, ağabeyi Celal Yıldız, yeğenleri Osman Şah, Hüseyin Yıldız ve danışmanı Mustafa Amaç’ın aralarında olduğu 10 kişi gözaltına alındı. Bir günlük gözaltı sonrası emniyet ifadeleri tamamlanan 10 kişi, dün adliyeye sevk edildi. Yoğun polis ablukasının olduğu adliyede savcılık ifadeleri alınan Osman Yıldız (AKP’li vekilin babası) ve Osman Şah Yıldız (AKP’li vekilin yeğeni) savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 8 kişi ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gece geç saatlere kadar süren duruşma sonucunda, AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Celal Yıldız ve Mekail Şimşek hakkında “Kasten öldürme”, “Kasten yaralama”, Halil Şimşek ve Müslüm Yıldız hakkında ise “Suç delillerini karartma, gizleme, yok etme”, “Muhafaza altına alınmış eşyaları çalma” nedeniyle tutuklama kararı çıktı. Mahkeme tutuklanmaya sevk edilen Hüseyin Yıldız, Mehmet Yıldız, Mustafa Durmaz ve Mustafa Amaç hakkında ise, talebi reddederek, “Haftada iki gün imza atma şartı ile adli kontrolle serbest bırakılması” ve “Yurt dışı yasağı” kararı verdi.
Şenyaşar ailesi avukatı Hidayet Enmek, dosyada 4 yıldır gizlilik kararının korunması, yaşanan tutuklamalar ve ailenin adalet talebini Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
Dosyaya 3’üncü müdahale
Şenyaşar ailesinin katledilmesine dair açılan dava dosyalarına iki defa müdahale edildiğini belirten Enmek, “İlk müdahale; olayın yaşandığı gün yapılan algı operasyonu. Ailenin ‘terörize’ edilmesi, siyasi bir olaymış gibi yansıtılmak istendi. İkinci müdahale ise; olayı bir bütün olarak değerlendirmesi gereken savcılığın, olayı işyeri ve hastane olarak ikiye ayırarak iki farklı soruşturma şeklinde sürdürmesi oldu. Yaklaşık 4 yıldır bizim hastane dosyasına ulaşmamız kısıtlı. Dosyanın içeriğini görememekteyiz. Cuma günü yapılan operasyon ile 10 kişinin gözaltına alınmış, 4 kişinin ise tutuklanmış olması aslında yaşanan hukuksuzluk ve müdahalelerin devamı olarak biz görmekteyiz. Zira hastanede yapılan katliamda 30’dan fazla kişiden birebir dahil, azmettiren, rol oynadığını biliyoruz. Buna dair yapılan teşhisler var. 4 kişinin tutuklanması kararı tam anlamıyla dosyada istenilen derinlik ve kapsamda bir soruşturmanın yürütülmediğini tekrardan gösteriyor. Asıl failler dışarıda geziyor. Malatya’da görülen iş yeri davasında hakkında yakalanma kararı olan İbrahim Yıldız, 4 yıldır aranıp bulunamıyor. Cuma günü yapılan operasyon ile birlikte tutuklanan 4 kişi ile birlikte tutuklanması gereken 30’dan fazla kişi var. Sadece 4 kişinin tutuklanmasını, bu dosyaya 3’üncü müdahale olarak okuyabiliriz” diye konuştu.
‘Yargılama hukuken sakat’
Fadıl Şenyaşar’a ceza verildiği dosyada yargılamaların “Hukuken sakat” olduğunu belirten Enmek, “Zira bir bütün olarak değerlendirmesi gereken olaylar silsilesi ikiye bölünmüş ve yapılan yargılama sonucu bir ceza çıkmıştır. Olayın başından sonuna kadar Fadıl Şenyaşar’ın yapmış olduğu bütün eylem, hareketler; kardeşleri ve iş yerlerinde dönük yapılan saldırıyı bertaraf etmeye dönüktür. Bu da TCK’da yer alan meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmesi gerekir” dedi. Fadıl Şenyaşar’ın yaklaşık 4 yıldır tek kişilik hücrede tutulduğunun hatırlatan Enmek, “Aile Adalet Nöbeti başlatırken; Fadıl Şenyaşar’ın serbest kalmasını talep etti. Ailenin ikinci talebi ise hastanede katledilen 3 aile fertlerini öldüren kişilerin yargı önüne çıkarılarak yargılanması oldu. Şu ana kadar bu talepler gerçekleşmedi. Dolayısıyla nöbetin meşrutiyeti ve haklı talepleri devam etmekte. 4 kişi tutuklanmış, bu tutuklanan iki kişi ‘kasten öldürme’ fiilinden diğer iki kişi ise ‘delilleri karartma ve hırsızlık’ nedeniyle tutuklanmıştır. Asıl hastanede katliama katılanlar gözaltına alınmamıştır. Hala hukuka baskı ve müdahale olduğunu biz görüyoruz. Her ne kadar biz 4 yıldır dosyanın içinde ne var görmezsek dahi ilk günden bu yana edindiğimiz bilgi ve gözlemleri değerlendirdiğimizde, 30’dan fazla kişinin olduğunu gösteriyor. Sadece 4 kişinin tutuklanması bizim yıllardır dile getirdiğimiz hukuka müdahale edildiği kaygılarımızda ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı.
‘Tespit etmek bu kadar zor mu?’
Hastanede yaşanan olaylara dair yaklaşık 4 yıldır bir iddianame hazırlanmadığını vurgulayan Enmek, “4 yıl sonra şüpheli olarak ifadesi alınan 10 kişi var sadece. 4 yıl gibi uzun bir süre sonundan sadece ifadesi alınan 10 kişi var ve bu 10 kişi arasında tutuklanan 4 kişi bulunmakta. Şüphelileri tespit etmek bu kadar zor mu? Biz 3 yıl önce 3 kez savcılık makamında teşhis işleminde bulunduk. Bu gözaltına alınan şahıslar dışında birçok kişiyi teşhis ettik. Buna rağmen ifadelerinin alınması 4 yıl gibi uzun bir süre aldı” dedi.
Mücadelenin sonucu
Cuma günü (22 Nisan) yapılan gözaltıların Emine Şenyaşar ve oğlu Ferit Şenyaşar’ın 413 gündür Urfa Adliyesi önünde sürdürdüğü Adalet Nöbeti’nin bir sonucu olduğunun altını çizen Enmek, “Yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili daha önce ailenin avukatları olarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gerekli başvuruları yaptık ancak taleplerimiz karşılanmadı. Bu yaşanan son gözaltı ve tutuklamalar ile birlikte biz aile avukatları olarak tekrardan AYM’ye başvuru yapacağız. Dosya savcısı ile görüşüp, kısıtlama çerçevesinde olmayan bütün belgeleri talep edeceğiz. Bu belgeleri aldıktan sonra değerlendirip hukuki girişimlerimizi devam ettireceğiz” diye konuştu.
Adalet nöbeti devam ediyor
Adalet Nöbeti’ne birçok kurum ve kuruluştan destek ziyaretleri yapıldığına değinen Enmek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet Nöbeti birçok sivil toplum kuruluşu, baroların desteklemesi ile güçlendi. Bu desteklerini yeniden dile getirmeleri ve ailenin yanında durmaları çok önemlidir. Bu nöbet son dönemlerde tarihe yazılan Türkiye'deki en büyük sivil itaatsizlik eylemidir. Bu bir adalet çığlığıdır. Bu konuda adalet talep eden, bunun mücadelesini veren bütün kurum ve kuruluşların tekrardan ailenin yanında olmaları belki davanın seyrini başka bir aşamaya taşıyacaktır. Ailenin talepleri henüz karşılanmadığı için adalet mücadeleleri devam ediyor. Biz aile avukatları olarak bu mücadeleye hukuki yardımımızı devam ettireceğiz. Ailenin devam eden Adalet Nöbeti’ne herkesin destek ziyaretinde bulunması çağrımızı yenileriz.”
Emrullah Acar- Mezopotamya Ajansı / 25.04.22