Sayıştay raporlarına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ile devam. Digiturk’ü ihalesiz Katar şirketi BeIN’e satan ve satış bedelini hâlâ kamuoyuyla paylaşmayan TMSF’nin, 2014 denetim raporunda farklı “okumalara” açık, birbirinden çarpıcı tespitler var.
Bir anımsatma:
TMSF’nin varlık sebebinin, batık bankalardan ve onların eski sahiplerinin şirketlerinden kamu alacağını tahsil etmek olduğunu hiç unutmayalım.
Yani TMSF bir şirkete el koyuyorsa, bilin ki o şirketin sahibi, bankasına daha önce el konulmuş bir işadamıdır. Fon, banka batıran bir işadamının öteki şirketleriyle, sadece ve sadece şu gerekçeyle ilgilenir:
Kamunun, yani bizlerin vergilerinin hakkını hukukunu korumak için. Bunun için de yukarıda söz ettiğim tanıma uyan işadamının diğer şirketlerinin ya hisselerine yani mülkiyetine ya da yönetimine el koyar.
Koyar ki, o şirketleri ihale açıp satsın, alacağı parayla da bizim hakkımız geri gelsin.
Bu girişi öncelikle, şunun için yaptım:
TMSF’nin açıklamadığı Digiturk’ün satış bedeli, kamunun, yani hepimizin parasıdır.
***
Şimdi Sayıştay raporuna geçelim.
Son derece teknik ama gözden kaçırılmayacak kadar büyük tutarda bir “eksik KDV” tartışması var raporda.
Sayıştay’a göre bir vergi yükümlüsü olan TMSF, kamu menfaati için el koyduğu şirketleri sattıktan sonra KDV’yi eksik hesaplamış.
Eksik hesaplanan tutar için derin bir nefes alın:
143 milyon 377 bin TL ve yaklaşık 28.9 milyon dolar (Sayfa 7).
Bu rakam, TMSF’nin ihaleyle satışına konu olan 63 ayrı Ticari ve İktisadi Bütünlük’ü kapsıyor. Grup şirketleri ve yapılan hesaplar, Sayıştay raporunda tek tek listeli.
***
Sayıştay demiş ki: Ey TMSF, KDV Kanunu’na göre açık artırmayla yapılan bir satışta KDV matrahı kesin satış bedelidir. İhale kesinleşince vergiyi doğuran olay da gerçekleşir. Sen bir şirketi kaça sattıysan, satış kararı onaylanır onaylanmaz bedel üzerinden KDV’yi hesaplayıp alıcıdan istemen lazım. Ama böyle yapmamışsın.
TMSF de şöyle demiş: Bu konu o kadar da net değil. Biz Gelir İdaresi’nden görüş aldık. Hakkımızda açılan davalar var. Ancak onlar kesinleşince, KDV tutarı kesinleşir.
Sayıştay devam etmiş: Kanun çok net. İhale yapıp bitirdiğinde, paranın hepsini tahsil edememiş olsan bile, tamamı üzerinden KDV hesaplayıp onu da istemek zorundasın.
***
Basitleştirmeye çalıştığım bu tartışma sayfalar sürüyor. İşin içinde o kanun var, bu kanun var, farklı yorumlar, davalar, ipotekler, hesaba ne dahil edilir, ne edilmez vs...
Fakat bu ölümcül tekniklikteki tablonun hiç de teknik olmayan bir bilgiyle, biraz berraklaşacağını düşünüyorum.
Sayıştay’a göre 63 şirketin satışından devlete ödenmesi gereken KDV tutarının 143 milyon 377 bin TL ve 28 milyon 983 bin ABD Doları olduğunu söyledik ya...
İşte bu “eksik KDV”nin iki büyük kalemi:
İlki BMC’nin Es Mali Yatırım’a satışı: Sayıştay’a göre, TMSF’nin bu satışta, alıcıdan tahsil etmesi gerektiği halde etmediği KDV tutarı 95 milyon 926 bin TL...
İkinci büyük kalem ise Sabahatv satışı. Sayıştay’a göre TMSF’nin Turkuvaz Radyo TV ve Gazetecilik A.Ş’den tahsil etmesi gerektiği halde etmediği KDV ise 33 milyon 994 bin TL ve 24.1 milyon dolar.
Bu iki kalemin yani eksik hesaplanıp devlete yatırılmayan KDV’nin toplam tutarı ise 130 milyon TL ve 24.1 milyon dolar.
Yerim bu kadarına yetiyor...
İçinde Ethem Sancak ve Albayrak kelimeleri geçmeyen bir Sayıştay raporu özeti okudunuz. Bitirirken soralım:
Sahi Sayıştay’ın eli kolu neden bağlanıyor?Sahi “kaynak nerede?” Ey CeHaPe?..
Cumhuriyet / 10.10.15