ÖSYM yine zoru başardı: KPSS’de 7 soru iptal! - Abbas Güçlü

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 03 Ağustos 2013
  • 06:14

Bir kurum düşünün ki, Türkiye’nin geleceğine yön veriyor.
Yaptığı her sınav, hayati derecede önem taşıyor.
Gençlerin geleceği onların elinde...

Çok da gaddarlar, adaylar en ufak bir hata yaptıklarında canlarına okuyorlar.
Olağanüstü yetkilerle donatıldılar. Astıkları astık, kestikleri kestik.
Gönül ister ki, böylesi bir kurum, her açıdan örnek alınacak davranışlar içerisinde olmalı.

Hazırladığı her soruyu, en az on defa gözden geçirmeli, en ufak bir tartışmaya ortam hazırlamamalı.
Ama son yıllarda neredeyse yaptığı yanlışsız tek sınav yok.
Hata yapılmaz mı?

Elbette yapılabilir. Ama bu bir olur, iki olur.
Her sınavda ve çok sayıda soruyu iptal noktasına geliniyorsa, çuvaldızı biraz da kendilerine batırmaları gerekmez mi?

Üniversite ikinci basamak sınavı LYS’de 4 soru iptal edilmişti.
Dün öğreniyoruz ki KPSS’de de 7 soru iptal edilmiş.
İşte internete, sınav sorularının altına, sanki hiç önemsizmiş gibi mini minnacık konulan o açıklama:

“24.07.2013 tarihli ÖSYM Yönetim Kurulu Kararı ile Türkçe Öğretmenliği Testinin 2. sorusu, İlköğretim Matematik Öğretmenliği Testinin 5. sorusu ve Fransızca Öğretmenliği Testinin 29. sorusu, Genel Yetenek Testinin 50. sorusu ile Eğitim Bilimleri Testinin 43., 65. ve 67. soruları iptal edilmiş ve cevap anahtarları güncellenmiştir...”

 

Sadece iptal yeter mi?

7 sorunun iptal edilmesini basit bir açıklama ile geçiştirmek tek kelime ile saygısızlıktır.

Bu sınava, yıllardır geceli gündüzlü çalışan ve çoğu öğretmen, yüz binlerce üniversite mezunu girdi.

Muhtemelen bu yanlış sorular yüzünden tüm motivasyonları kayboldu ve muhtemelen sınavda fazlaca da zaman kaybettiler.
En azından onlardan özür dilenebilirdi?

Daha da vahimi, bu sorularda hata var diye itiraz edenlerden para alındı...
Peki YÖK ve ÖSYM, herkesi denetliyor, herkes hakkında karar veriyor, kopya çekmedikleri halde, kopya çektiler diye birçok adayı toplu kopya kapsamına alıp sınavını iptal ediyor. Haklılar, haksızlar o ayrı bir tartışma konusu. Peki ama kendilerinin yaptıkları bu yanlışı denetleyecek ve dur bakalım ne yapıyorsunuz diye soracak hiçbir makam yok mu?

Eğer bu böyle devam ederse, daha vahim hatalar yapıldığında ne olacak?..
Bakanların, milletvekillerinin, yargıçların hiçbirinin yakını bu sınavlara girmiyor mu?

Yaşanan bu “aymazlığı” ve gerginlikleri görmüyorlar mı? Kendi adlarına olmasa bile kul hakkı adına olup biteni sorgulamak, hiç akıllarına gelmiyor mu?..

 

Eğitim ciddiyet demek!


Eğitimin ne anlama geldiği ve kazanımları konusunda yüzlerce örnek sayabilirsiniz.

Bunların en başında da, kişilere güven, disiplin ve özen kazandırması gelir.
Şimdi, bu sınavlara giren ve ÖSYM ya da MEB’in bu yöndeki açıklamalarını gören öğrencilerde bu kurumlara ve devlete güven kalır mı?
Onların yaptıkları işi ciddiye aldıklarına inanırlar mı?
Evet demek mümkün değil. Çünkü sonuçlar ortada.
İki sınavda yani LYS ve KPSS’de tam 11 soru iptal edildi!..
ÖSYM’nin sorunları yok mu?

Fazlasıyla var.

Yıllarca kendi yasaları olsun istediler, oldu. Demek ki o da yeterli değilmiş ki, bugün bunlar yaşanıyor...

ÖSYM, Türkiye için önemli bir kurum. Özellikle de gençler için. Ne olur artık kendilerine çeki düzen versinler!..

 

Sınav sektörü!..

Başbakan Erdoğan’ın bir sözü var. Dershaneler kalkacak dedi. Bunun gerçekleşmesi için ise sınavların artması değil azalması gerekir. Bu yüzden, YÖK, ÖSYM ve MEB’in giderek devasa boyutlara ulaşan sınav sektörünü büyütme yerine, akılcı yöntemlerle küçültme yolunu seçmeleri gerekiyor. Ama maalesef tam tersi oluyor. Sektör küçüleceğine, giderek büyüyor ve eğitimin geneline de zarar verecek noktalara geliyor...

Peki sınavlar ve dolayısıyla dershaneler kalkamaz mı?
Evet demek çok zor.

Belki talep azaltılabilir ama tümüyle kalkması yakın bir gelecekte imkansız gibi.
Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarına bakılırsa iktidar da bu konuda artık eskisi gibi kesin ifadeler kullanmıyor.

Özetin özeti: Sınavlarla yaşamaya devam edeceksek, hiç olmazsa, bunu doğru dürüst yapalım!..

Milliyet / 03.08.13