Merkez Bankası'nın yeni 'jonglör' manevrası - Uğur Gürses

Merkez Bankası'nın hâlâ kendi faizini ne yapacağını, nerede tutacağını söylemekten öte, para piyasasındaki faizi nereye yaklaştıracağını söylemesi kayda de-ğer bir tuhaflık olarak sürüyor.

  • Haber
  • |
  • Basın derleme
  • |
  • 20 Kasım 2013
  • 08:05

Bakanlıklar semtinden sorulursa ‘Merkez Bankası faizi değiştirmedi’. Peki, Merkez Bankası’nın politika faiz oranı nerede? Resmi olarak yüzde 4.50’de. O zaman tamam, kimse kızmaz! İşte belki bu yüzden, Merkez Bankası’ndaki karar verici kurul üyeleri kendilerince ‘yaratıcı’ yollar bulduklarını düşünüyorlar birkaç yıldır; deneyler, koridorlar, sıkı günler-gevşek günler. Başbakan sorarsa faiz yüzde 4.50, piyasa sorarsa ‘ortalama faize bakın’ diyerek.

İşte bu her iki tarafa da ‘mış gibi yapma’ çabası içindeki ‘jonglör’ manevralarından biri dün gerçekleşti. Merkez Bankası ‘faizi değiştirmedi’, kendi ortalama fonlama faizini nerede nasıl tutacağını söylemedi ama piyasadaki gecelik faizi yüzde 7.75’e getirecek adımları attığını söyledi. Banka, kabaca piyasaya verdiği likiditenin üçte birini sağladığı kanal olan aylık repo ihalelerine son verme kararı aldı. 

Banka dünkü Para Politikası Kurulu toplantısı ardından, “Döviz kuru oynaklığına bağlı olarak enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir. Kurul, bu durumun fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerinin sınırlandırılması için temkinli duruşun güçlendirilmesine ve para piyasası faiz oranlarındaki oynaklığın azaltılmasına karar vermiştir. Bu amaçla bir ay vadeli repo ihalelerine son verilmiştir. Böylelikle, bankalararası para piyasasındaki gecelik faiz oranlarının yüzde 7.75’e yakın seviyelerde oluşması sağlanacaktır” biçiminde açıkladı gerekçesini.

Bir hafta öncesine kadar ortalama fonlama faizi yüzde 6.25 civarında idi. Merkez Bankası ek sıkılaştırma yapılan (yüzde 7.75’le gecelik fonlama yapılan) gün sayısını ikiye çıkarınca bu ortalama yüzde 6.50’ye çıkmıştı.

Haftanın iki günü yüzde 7.75’lik faiz uygulayan Merkez Bankası, o günler için para piyasasındaki gecelik faizleri de yüzde 7.75’e getirdi. Diğer günlerde ise yüzde 6.75’e yakın seyrediyor.

Banka şimdi diyor ki; “Piyasadaki gecelik faizi yüzde 7.75’e yaklaştıracağım”. Not etmekte yarar var; şimdilik, “Piyasaya gecelik verdiğim paranın maliyetini yüzde 7.75’e çıkaracağım” demiyor. Piyasa faizlerinin bu noktada olmasını sağlayacağını söylüyor. Bunun için de miktar etkisine işaret ediyor. Vadeli kanallardan piyasaya verdiği parayı gecelik vadeye kaydıracak. Özetle, bankalar aylık olarak Merkez Bankası’ndan ortalama yüzde 7.18’le borç aldıkları 14 milyar TL’yi, artık gecelik piyasadan borçlanmak zorunda kalacaklar. Gecelik piyasa da iki gün yüzde 7.75, üç gün yüzde 6.75’e yakın seyrediyor.

Bankanın yüzde 7.75’le para verdiği ek sıkılaşma uygulanan gün sayısı ilk ağızda artmayacaksa aylık repo kanalının kapanmasıyla ortaya çıkacak miktar etkisi ancak üç haftaya yayılacak.

Eğer Merkez Bankası ek sıkılaşma yaptığı gün sayısını haftada iki günden tamamına yani 5 güne çıkarırsa; politika faizi kanalından yüzde 4.50 ile 10 milyar TL piyasaya vermeye devam ettikçe, piyasanın ihtiyacı olan ve geriye kalan kabaca 30 milyar TL’yi yüzde 7.75 ile veriyor olacak. Bu durumda bile ortalama fonlama faizi yüzde 6.94 oluyor.

Özetle, haftanın iki günü yüzde 7.75’lik faiz uygulayan Merkez Bankası, kalan üç günü de yüzde 7.75’e getirmeden para piyasası faizini buraya yaklaştıramayacak. Hâlâ eksik parçalar var.

Merkez Bankası politika kararlarında hâlâ bir taraftan mahcup ve geride kalan bir duruşta, bir taraftan deneysel arayışlarda; kendi faizini ne yapacağını, nerede tutacağını söylemekten öte, para piyasasındaki faizi nereye yaklaştıracağını söylemesi, bunun da temel payandalarını eksik söylemesi kayda değer bir tuhaflık olarak sürüyor.

Bu sabah Merkez Bankası eğer “Ek sıkılaştırma günlerinden vazgeçtim, fabrika ayarlarıma dönüyorum” derse -ki bu, “7,75 ile para vereceğim artık” demektir- bu durum da dün faizi arttırdığını ilan etmekten sakındığının göstergesidir.