Helikopter Vodafone Arena’nın üzerinde uçuyor, geçen yıl Mayıs ayının sonlarına doğru. O günlerde Beşiktaş’ın yeni stadyumunun inşaatı sürüyor.

Helikopterde iki kişi var, Tayyip Erdoğan ile Kadir Topbaş. Stadın üzerinde bir kaç tur attıktan sonra Erdoğan İBB Başkanı Topbaş’a dönüyor:

“Bu stat yüksek olmuş.”

Topbaş bu sözü, her zaman olduğu gibi, emir kabul ediyor ve hemen el koyuyor. Müfettiş, teftiş, keşif, sonuç malum, tam da helikopterden şöyle bir bakışta görüldüğü gibi, hiç kaçmaz:

Kırk santim yüksek.

Ertesi gün İstanbul Büyükşehir Belediye Zabıtaları inşaatı mühürlüyor.

Beşiktaş Yönetimi stadı bir an önce bitirmeye çalışırken, inşaat durduruluyor. Beşiktaş’a ceza.

Suçlu çArşı

Erdoğan’ın şöyle bir bakışta kırk santim yüksekliği keşfetmesi 2013 Mayıs’ına kadar gidiyor.

Gezi direnişinde çArşı önemli bir rol oynuyor. Erdoğan zaten genel olarak çArşı’ya fitil oluyor, bir de çArşı Gezi’ye katılınca, öfkesi iyice artıyor.

Gezi direnişi günlerinde o zamanki adıyla, İnönü Stadında Beşiktaş son maçını Gençlerbirliği’ne karşı oynuyor. Stat yıkılacak, yerine yenisi yapılacak.

Aynı gün, Erdoğan o sırada Başbakan, Beşiktaş’ta kıyıda bir otelin açılışını yapıyor. çArşı gurubu kendi halinde Gençlerbirliği maçına hazırlanıyor, Beşiktaş’ta çarşı içindeki Kartal Heykelinin önünde.

Heykelin etrafında toplanan çArşı’dan bir grubun üzerine polis aniden coplarla girişiyor. çArşı savunmaya geçiyor ve Erdoğan aleyhine sloganlar atmaya başlıyor.

Daha sonra sayısı hızla artan gurup otelin önüne geliyor, protestosunu orada sürdürüyor, hatta Gençlerbirliği maçı için stada gidenler protestolarına maç boyunca devam ediyor.

Gezi ilişkisi nedeniyle hedef aldığı çArşı ile Erdoğan arasında ipler bütünüyle kopuyor.

Stat rehin gibi

Beşiktaş’ın yeni stadı Erdoğan’ın elinde rehin gibi.

Bir ara bazı bakanlar stadın yerinin değiştirilmesini istiyor, bir ara bazı bürokratlar engel çıkartıyor. Bazen öyle, bazen böyle. Epey güçlük çekiliyor.

çArşı’nın protestoları nedeniyle Başkan Fikret Orman’ı arayıp, fırça çekmesi, stadın yapımını geciktirmek istemesi sır değil. Buna karşılık, zaman zaman da destek vermiş olması, çelişkili de olsa, yine sır değil.

Fikret Orman Erdoğan’ın çArşı’ya olan kızgınlığını iyi bildiği, o öfkeyi birebir yaşadığı için Vodafone Arena’nın açılışına taraftarları çağıramıyor, muhtemel protestolardan ürküyor.

Hatta, bir kulis bilgisine göre, Erdoğan  Beşiktaş ile çArşı’nın yollarını ayırmasını istediğinde, Orman’ın “çArşı’yı ıslah ederiz” yolunda söz söylediği öne sürülüyor.

çArşı’nın ise, Fikret Orman’ı ıslah etmek gibi bir düşüncesi yok.

Böyle bir şey olabilir mi?

Dünyaya örnek taraftar kitlesi ile arası açık bir kulüp başkanı. Siyasi iktidarla taraftar arasında sıkışıp kalmış bir başkan.

Bu olumsuz ilişkilere rağmen, Fikret Orman’ı yine de kutlamak gerek, sonunda Beşiktaş yeni stadına kavuşmuş bulunuyor.

"1453 Kartalları"

Gezi olmasa bile, Erdoğan’ın çArşı’ya öfkesini bilmeyen yok. Çünkü, çArşı her şeye karşı.

HES’lerden tutun da, anayasa referandumuna, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına, çeşitli yolsuzluk iddialarında çArşı’nın aldığı tavra, genel ve yerel seçimlerde AKP’ye karşı duruşuna kadar çArşı hep karşı.

Pek çok sivil toplum kuruluşunda olduğu gibi, Erdoğan çArşı’yı da sindirmek, hatta belki ele geçirmek istiyor. Bunu başarması mümkün değil.

çArşı taş gibi. Tek yürek, tek inanç, müthiş bir bilinç ve irade bütünlüğü.

Bunun üzerine AKP bir formül buluyor.

“1453 Kartalları” kuruluyor, sözüm ona, “yeni çArşı” olmak üzere. Yapay, dışardan gelen emirlerle yönetilen, ana çArşı’yı iğdiş etmek, karıştırmak, mümkünse, ortadan kaldırmak amacıyla.

Beşiktaş taraftarı bu oltaya gelmiyor. Herkes kimin, ne olduğunu biliyor.

Bugün 1453 Kartalları filan diye bir gurup yok, çoktan mevta.

"We love Bharara"

Bu ilişki sisteminde Vodafone Arena’nın açılışında çArşı’ya yer verilmeyişinin nedeni kendiliğinden ortaya çıkıyor.

çArşı ve AKP, çArşı ve bugünkü düzen asla uyuşmuyor.

Sanılmasın ki, çArşı ile muhalefet partilerinden birinin, örneğin CHP’nin arası iyi. Hayır, çArşı ile CHP arasında da mesafe var. çArşı bağımsız bir sivil toplum hareketi, dünyada örneği pek görülmeyen bir taraftan hareketi.

Bugün için başka bir gerekçe daha var.

Halen Amerika’da tutuklu bulunan, 17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları sürecinde bazı bakanlara rüşvet verdiği iddia edilen Reza Zarrab Vodafone Arena’dan bir loca satın alıyor.

çArşı bunu unutur mu?

Vodafone Arena’nın açılışından bir gün önce çArşı sitesinde bir pankart:

“We love Bharara”, Bharara’yı seviyoruz. Bharara, Zarrab’ı tutuklayan Amerikan savcısı.

Aynı sitede bir başka çıkış, her zamanki gibi, yine zeka dolu.

Yeni stadın duvarlarına açılış günü, önceki gün, üç büyük fotoğraf asılıyor. Atatürk, Erdoğan ve Davutoğlu fotoğrafları.

çArşı Internet sitesi harika.

İnternet Erdoğan ve Davutoğlu fotoğraflarını uçurmuş, sadece Atatürk fotoğrafı var. çArşı teşhisi yine harika:

“Paralel rüzgar fotoğrafları uçurmuş.”

Beşiktaş taraftarı olsun olmasın, Fenerbahçeli de, Galatasaraylı da, çArşı ile övünüyor. Beşiktaş Yönetimi ne zaman övünecek ve çArşı’yı kazanacak, bir Beşiktaşlı olarak merak ediyorum.

Yeni stadta bol galibiyetler inancıyla, stat hepimize kutlu olsun. Dün akşamki maça çıkarken Beşiktaşlı oyuncuların taşıdığı pankarttaki gibi:

“Artık Evimizdeyiz.”

T24 / 12.04.16