Ülkedeki resmi binalarda bayraklar üç günlüğüne yarıya indirildi.
Barlar ve restoranlardaki müziğin sesi kısıldı.
Küba ordusunun, cuma günü Havana kalesinden 21 pare top atışı yapması kararlaştırıldı.
Küba devlet televizyonu Chavez’in genç ve sağlıklı olduğu zamanlarda, destekçileriyle kucaklaştığı görüntülerini yayınlıyor.
'Tıpkı Fidel gibi bizim yoldaşımızdı'
Adadaki Komünist Parti’nin yayın organı Granma'nın logosu ise bu kez kırmızı yerine, siyah renklerle basılmış durumda.
Bir sokağın köşesinde Granma’nın siyah renkli baskılarını satan Eduardo Leon, ''Küba’nın harika bir dostuydu, bize çok yardım etti'' diyor ve ekliyor: ''Fidel ve Raul’a (Castro) yakındı. Küba onu kendi evladı gibi özleyecek.''
Chavez’in Venezuelası'yla Castro’nun Kübası arasındaki bu bağ onun ölümüyle ilgili buradaki derin üzüntüyü ve geleceğe dair kaygıları açıklıyor.
Perşembe günü binlerce kişi başkent Havana’da, kentin muazzam büyüklükteki Devrim Meydanı’nda sıraya dizildi.
Yanda askeri şeref kıtası, Chavez’in çiçeklerle donatılmış resminin önünden geçeceklerdi.
Birçok Kübalı buraya, devlet şirketlerinin desteğiyle otobüslerle taşınmıştı.
Kuyruk hızlıca ilerledi. Çok az gözyaşı vardı. Ama buraya gelenler üzüntülerini samimi olarak ifade ediyorlardı.
Asela üzerine basa basa söyledi: ''Bütün Küba halkı Hugo Chavez’i çok sevdi. O sadece Venezuela’da değil, dünya çapında bir liderdi.''
''Chavez bizim için bir Kübalıydı. Fidel gibi, Raul gibi bir diğer yoldaştı'' diyor Pedro Pedroso.
Diğer ziyaretçiler Venezuela’nın, ''patenti'' Fidel Castro’ya olan ‘anti-emperyalist’ politikalarını selamladılar.
Chavez’in yoksullara yardım etmesine odaklanmasını ve güçlü, birleşik bir Latin Amerika rüyasını övdüler.
O, birçok açıdan Fidel’in, ondan daha uzun yaşamış 86 yaşında bir hasta ''baba'' olsa da, devrimci varisiydi. Bu politik ittifak birçok fayda sağladı.
SSCB'den sonra hayati Venezuela desteği
Sovyetler Birliği 1991’de çöktüğünde Küba’nın ekonomik cankurtaran halatı bir anda kesilmiş ve kötü sonuçlara neden olmuştu.
Elektrik kesintileri, gıda sıkıntısı, akaryakıt yokluğu.
Sistem, bu özel dönemi atlatıp büyük sıkıntılar arasından sıyrılarak ayakta kalmasını büyük oranda Chavez ve destekçilerine borçlu.
Küba uzun bir süredir petrol ihtiyacının üçte birini Venezuela’dan hayli imtiyazlı fiyatlarla sağlıyor.
Küba bu durumdan daha çok maddi olarak faydalanırken Kübalı doktorlarsa, Chavez’in sosyalist Venezuela projesini hayata geçirmeye yardım etmekte merkezi bir role sahipler.
Kübalı doktorlar; yoksullara, özellikle de ücra köşelere sağlık hizmeti götürüyor.
Bu yüzden Chavez’in ölümünden sonra Küba devleti tarafından yayınlanan resmi açıklamada onun özellikle 1990’lı yıllarda sergilediği ''olağanüstü cömertliği'' övüldü.
Geçireceği son operasyon için Havana’ya gitmeden önce Hugo Chavez, selefinin Nicolas Maduro olacağının işaretini vermişti.
Küba’nın iyi bir dostu olarak bilinen Maduro, Chavez’in son dönemdeki hastalığı ve tedavisi sırasında zamanının hatırı sayılır bir bölümünü burada geçirdi.
Ama seçimlerdeki rakibi, geçen yıl Venezuela’dan müttefiklerine giden bedava petrolü kesme sözünü veren Henrique Capriles olacak.
Tabii birçok Kübalı Caracas’taki politikanın devamlılığını ümit ediyor.
Müzik organizatörü Orlando Ochoa, ''Madura Başkan olarasa biz iyi olacağız'' diyor.
''Yıllar önce Sovyetler Birliği’ne bel bağladığımız gibi Venezuela’ya da çok bel bağladık. Yeni bir 'özel dönemle' karşı karşıya kalacağımız sanmıyorum. Olmayacağını umut ediyorum. Ama bu durum bizi etkileyebilir'' diye düşünüyor.
Ekonomik gelişme
Küba'da hükümete yakın ekonomistlere göre ada 1990’lardan daha iyi durumda. BBC’ye verdiği son bir röportajında Juan Triana ''Tabi ki Venezuela Küba için çok önemli, ekonomimizin yüzde 35 kadarı onlarla birlikte, ama ekonomimizi, ortaklarımız çeşitlendirmeye çalışıyoruz'' dedi.
Triana, ''1990’larda sadece şeker ve SSCB vardı'' diyor ve şöyle devam ediyor: ''20 yılda çok geliştik: Bioteknoloji, telekomünikasyon, turizm… Ekonomi için farklı motorlarımız var.''
Caracas’taki belirsizlikle bu sürecin hızlanması olası. Komünist Küba’daki özel sektörün yavaş gelişlemesi hızlanabilir.
Juan Triana, ''Her Kübalı gibi ben de Venezuela’daki durumdan kaygılanıyorum ama (olası olumsuzluklara) direnebileceğimizden eminim'' diyor.
Fidel Castro, Hugo Chavez’le yakın bağlarına rağmen dostunun ölümüyle ilgili bir yorum yapmadı. Fidel birkaç yıldır zayıf ve hasta durumda.
Ama Perşembe günü kardeşi Raul Küba’nın doğusundaki bir Chavez anıtını ziyaret ederek, anıta tek bir gül bıraktıktan sonra Chavez hakkında günler boyunca konuşulabileceğini söyledi.
Küba lideri, sonra da önemli olanın Chavez’in yenilmeden ölmesi olduğunu ve onun tarihin büyük kapısından içeri girdiğini söyledi.
Küba’da Cumartesi’ye kadar sokaklarda müzik sesleri duyulmayacak.
Eski Havana’nın sessiz sokaklarında Rafal Hernandez, ''Bu üzücü çünkü Chavez bizi en kötü dönemimizde destekledi ve Venezuela’yla yakın bir ilişkimiz vardı'' diyor.
Hernandez ekliyor: ''Chavez’den sonra burada her şey değişti. Şimdi durum Venezuela hükümetine, onların kararlarına bağlı. Biz Kübalıyız, bu yüzden kaygılıyız, şimdi her zamankinden fazla kaygılı.''
BBC Türkçe / 08.03.13