İslam kimliği kullanılarak gerçekleştirilen kanlı terör eyleminin ilk şokunda, “Fransa’nın 11 Eylül’ü”nün yaşandığı ilan edildi. Umalım “ABD’nin 11Eylül’ü” sonrası ABD içinde ve dünya ölçeğinde yaşatılan toplumsal travmanın yanlışlarına düşülmez. O günlerden bu-günlere dünya ölçeğinde insan hakları, ulusal ve uluslararası hukukun işlerliğinde, ırklar ve inançlar üzerinden yaşatılan çatışmalarda can ve mal kayıplarında, milyarlarca dünyalının yaşamlarının dayanılmaz ölçeklerde geriye, uçuruma, çaresizliğe, örgütsüzlüğe sürüklenişlerinde, uygarlık-bilimsel teknolojik devrimler çağına yakışmayan ölçeklerde geriye, dibe çekilişler yaşandı...
Evrensel insan hakları, demokrasi, sendikal haklar, toplumsal örgütlülükler işleyişinde insanlık için rol model olmuş Batı uygarlığı, AB ülkelerinin içinde, tek kutuplu dünya düzeni, emperyalizmin krizlerinin ürünü olarak yaşanan olumsuz gelişmelerden çıkan güncel sorunların çarpıcı tırmanışı, kaosu gizlenebilir gibi değil. İnsanlığı yoksul Güney dünyasında ezen ağır sonuçları, ne zamandır zengin Kuzey dünyasını da vurmakta... Piyasalar düzeni, çokuluslu tekeller çıkarlarının belirleyiciliğinde, zengin Kuzey dünyası, güçlü devletler eksenli çıkar ittifaklarında artık dünya savaşlarının çıkmayacağı öngörüsü hâlâ geçerliliğini koruyor gibi görülse de.. kuralsız düzenin kuralsız savaşlarındaki tırmanışlar, insanlığa çok ağır bedeller ödetecek boyutlara ulaştı...
Sistemin ayakta kalışı, nefes alışında araç olarak çok işe yarayan ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler üzerinden her türden ayrımcılık, uzun yıllar ağırlıklı yoksul güney dünyasını vurdu. Doğal olarak zengin enerji yatakları üzerinde, akıl-bilim-demokrasi, uygarlıktan payını alamamış, demokrasinin d’sini görememiş, diktatörlüklerle yönetilen, örgütlenememiş halklar, İslam dünyası ağırlıklı topraklarda her tür kimlik ayrımcılığı kullanılarak yaşatılan acımasız iç savaşlarda, en altta kalmama çırpınışları, kaynakların zengin Kuzey dünyasına akmasına yaradı... Tek kutuplu dünyayı uygarlık tarihinin bütününde çok kısa bir süreç için besleyen gelişmeler, bu kuralsız düzenin kuralsız savaşları, sanal piyasalar düzenin sanal, insanlığa aykırı, dahası dünyayı hızla kemiren büyümesi, sistemin ayakta kalması için kullanılan her türden terörün, kanser hücrelerine benzeyen çarpık büyümesini gündeme getirdi...
***
Emperyal güç odakları, güncel sorunlara güncel çözümler üretme kolaycılığında, ABD’nin 11 Eylülü’nü çok yanlış değerlendirmekle kalmadılar, kısa dönemler için çıkarlarına çok hizmet ettiği varsayılan adımlarını attılar... ABD’nin kendi eliyle yaratığı İslamcı terör örgütlerini, kendi başına bela olunca yatağında yok etme stratejileri, Afganistan, Irak işgalleri, İslam dünyasının tüm topraklarını inanılmaz bir yangın yerine çevirdi. Elbette başka dinler, mezhepler, ırklar arasında, hastalıklı, geriye çekilmelerle, “Uygarlıklar, dinler, mezhepler..” çatışmaları insanlığın gündemine oturdu...
İlk çarpıcı sonuç emperyal dünyanın terör gerekçeli işgallerinden beklenenlerde, savaş ganimetleri için bile, tersine sonuçları, kazanım yerine kayıpları getirdi... Kanlı petrolün üretimine çokuluslu şirketler adına el konulabilmiş olunsa da, iç savaşlarda yaşanan ağır çatışmalarda savaş ganimetleri öngörülen ülkeler, şirketle istenilen ölçeklerde akamadı... Müslümanları, mezhepler ya da ırklar üzerinden sonu gelmeyecek iç savaşlarda birbirlerini kıracak, sonu görülmeyen savaşlara sürükledi. Ortaya çıkan bataklıklarda, kanlı petrolün maliyetinin önelenemez yükselişi ile zengin Kuzey dünyasını da vurdu. Merkez ülke ABD, işgal ettiği ülkelerden geri çekilerek, kendi kaynakları ile alternatif enerji, örnek kaya gazını üreterek krizden çıkış noktasına geldi gibi. Ancak AB ülkelerinde krizin derinleştiği günler yaşanmakta. Doğal olarak ırk ve inanç eksenli göçmenlere, ötekilere, “İslamofobiya” eksenli baskılar, saldırılar tırmanışta. En acımasız katliamlardan, terörden sorumlu İslamı kullanan örgütlenmelerdeki patlama kaçınılmaz bir yan ürün gibi... El Kaide-IŞİD türevi örgütlerin ürkütücü vahşet, cinayetlerden sorumlu teröristleri ise her yerde itilip kakılan, kimliksiz, işsiz kalan gençlerden...
AB ekonomileri, sistemin krizinden çıkamamış; ağırlıklı genç işsizliğe çare üretememiş olarak, dünyaya örnek oluşturan insan hakları, hukuk devleti düzeni, sosyal devlet-sendikal haklar, demokratik düzenlerinden ağır kayıplar verdikleri günlerin travmasındalar... Kuşkusuz yüzyılların birikimleri, toplumsal kazanımları bir çırpıda uçacak değil... Ancak bunalımdan kaos üretmek çok da zor olmasa gerek...
Fransa’nın 11 Eylülü’nden, ABD’nin 11 Eylülü’nün benzeri, insanlık adına çok olumsuz sonuçları doğuracak travmatik atakların üretilmeyeceğine, uygarlık birikimi, deneyimlerine, ABD ataklarının olumsuz sonuçlarından dersler çıkarılmış olmasına inanmak istiyoruz... Elbette, iki arada bir derede kalmış, dünyayı yorumlamaktan uzak, günübirlik çıkarlar hesaplarında ölçüsüz, dengesiz liderlik atakları ile hep başları belada Türkiye hükümetlerinin sorumsuz ataklarından da çok kaygılıyız...
Cumhuriyet / 08.01.15