12 yaşında Facebook hesabı polislerce takibe alındı, 13 yaşında Terörle Mücadele Şubesi evini bastı, gözaltına alındı, “Cumhurbaşkanına hakaretten” yargılanmaya başladı, 14 yaşında bu suçtan ceza alan en küçük vatandaş unvanına sahip oldu.
A.Ş.’ye ‘hayırlı olsun’ mu demek lazım bilmiyorum. Memleketin muhalif yaşını düşürmedeki payı kuşkusuz yadsınamaz. Gerçi ona göre, sadece bilgisayarda oyun oynuyordu.
Zaten o yaştaki bir oğlan çocuğunun bilgisayar oyunlarına siyasetten daha fazla ilgi duyması normal. Ama bizim normalimiz artık normal değil. Dolayısıyla bilgisayar oyunundan ‘suça sürüklenen çocuğa’ giden mesafe çok kısa.
8. sınıf öğrencisi A.Ş.’nin evi 23 Şubat 2016 akşamı Terörle Mücadele Şubesi polislerince basıldı. O sırada 13 yaşında olan A.Ş. ne olduğunu anlamadan gözaltına alındı.
Yaşının 18’den küçük olduğu gözle de görülmesine rağmen, önce gözaltı işlemi yapıldı, resmi işleminin ardından “yaşının küçük olduğu anlaşıldığından” gece yarısı serbest kaldı.
“Ertesi sabah gel, ifadeni ver” dediler, gitti.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki ifade tutanağının üstünde ‘suça sürüklenen çocuk’ yazıyordu.
Savcı amcasına şunları söyledi:
“Facebook’ta A.Ş. ismiyle hesabım var. Bir ara Y.Ş. adlı bir hesabı kullandım ama sonra kendi ismimi kullanmaya başladım. 6 Haziran 2015’te HDP videosunun altına ‘…Erdoğan, gör bu vahşeti…’ şeklinde bir paylaşımda bulunmadım. Ben daha ziyade bilgisayar oyunlarıyla ilgili paylaşımda bulunuyorum. Zaman zaman arkadaşlarım da şifremi bildikleri içim benim sayfamda paylaşımda bulunuyor, ben bu tür paylaşımları kabul etmiyorum. Ben paylaşmadım.”
O günkü savcılık ifadesinde, daha acayip bir gerçek de ortaya çıktı: A.Ş. 9 aydır, yani 12 yaşından beri polis tarafından aranıyordu.
Çünkü gözaltına alınmasından 9 ay önce, isimsiz bir ihbarla Facebook hesabı takibe alınmıştı. O dönem kendi adıyla yazmadığı için kim olduğu bulunamadı. Ama polis yılmadı, ablasının hesabını da takibe aldı. Aile fotoğraflarından A.Ş.’nin görüntüsüne ulaştı. Sonra da ablasının çalıştığı okula gidip A.Ş.’yi sordular ama cevap alamadılar.
A.Ş., Facebook hesabındaki kullanıcı adını değiştirip gerçek adını kullanmaya başlayana dek, 9 ay boyunca Terörle Mücadele polisinden ‘kaçmayı’ başardı.
İstanbul 2. Çocuk Mahkemesi’nde yargılanan A.Ş. ile ilgili son duruşma bu ayın başında görüldü. Bu duruşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyetini geri çektiği anlaşıldı.
‘Hakaret’, tamamen şikâyete bağlı bir suç olmasına ve şikâyet de geri çekilmesine rağmen, mahkeme yine de ceza vermeyi uygun gördü.
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun sabit olduğunu söyleyen hâkim amcası, A.Ş.’ye önce “suçu alenen işledi” diye 3 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Sanık 15 yaşından küçük olduğundan ceza 1 yıl 9 aya düştü.
A.Ş. aynı suçu bir yıl içerisinde bir daha işlemezse hapse girmeyecek. Hâlâ bilgisayarda oyun oynuyor mu, bilmiyoruz.
BirGün / 24.10.17