İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan gemi söküm tesislerinde 22 ayrı işletmede işçiler iş durdurarak direnişe başladı. Kalkavan isimli gemi söküm şirketinin yaptığı zamları diğer patronların baskısı sonucu geri çekmesi üzerine cuma günü iş durduran işçiler, dört gündür gemi söküm tesisi girişinde direnişlerini sürdürüyor. Ücretlerin artırılması ve eşit ücret, iş güvenliği ekipmanlarının ve iş kıyafetlerinin işveren tarafından karşılanması gibi birçok talepleri bulunan işçiler, talepleri kabul edilinceye kadar direnişlerini sürdüreceklerini vurguladı.
Bugün işverenlerin bir toplantı yapacağı öğrenilirken, toplantı sonrası işçi temsilcileri ile görüşme yapılacağı ifade edildi. Tesis girişindeki bekleyiş sürüyor.
Dört gündür direniyorlar
20 yılı aşkın süredir gemi sökümde çalışan işçilerden Gökhan Çoban Gazete Duvar’a konuştu. Cumartesi gününden bu yana gelişen süreci anlatan Çoban, "İşyerlerinde ücretlerin yükseltilmesine dair talepler vardı. Bu talep ilk olarak Kalkavan Gemi Söküm Şirketi’nden başladı. İş durdurdular. Daha sonra Işıksan AGS iş durdurdu. Ertesi gün de bütün gemi söküm işçileri iş durdurdu. Kalkavan’ın işçilerin talep ettiği yevmiyeyi kabul edip diğer patronların baskısından dolay geri çekmesi üzerine direniş başladı" dedi.
Bugün direnişin dördüncü günü olduğunu söyleyen Çoban, dört gündür sabah işe gelir gibi alana geldiklerini mesai bitiminde ise geri döndüklerini belirtti. Taleplerinin ilk olarak ücretlerin yükseltilmesi olduğunu belirten Çoban, şöyle devam etti:
"Taleplerimiz öncelikle ücretlerin yükseltilmesi. Ustanın, çırağın, yardımcının, sapancının ücretlerini ayrı ayrı tespit ettik. İkinci talebimiz maaşımızın elden verilmemesi ve bankaya yatırılmasıdır. Üçüncü olarak burada greve katılan arkadaşların işten atılmamasını istiyoruz. Bu üçü ana talebimiz, bunun yanında tali taleplerimiz de var. Bu talepler de iş güvenlik ekipmanlarının işveren tarafından karşılanması ve iş ekipmanlarının işveren tarafından karşılanması. Yine işe giriş sürecinde alınan doktor raporunun işveren tarafından karşılanmasını talep ediyoruz. Hava muhalefeti ve benzeri durumlarda çalışmadığımız günlerde o günlerin sigortalarının ve yevmiyelerinin kesilmemesini de istiyoruz."
'Taleplerimiz kabul edilene kadar direnişimiz sürecek'
Çalışma koşullarının zorluğuna da değinen Çoban, son olarak işverenlere ve yetkililere kanunları yerine getirme çağrısında bulundu. Talepleri kabul edilene kadar direnişi sürdüreceklerini ifade eden Çoban, "Çalışma koşullarımız zor. Duman, kurşun asbest gibi kimyasallara maruz kalıyoruz. Bunun dışında yüksekten düşme, ağır tonajlı parçaların üzerimize düşmesi tehlikesi var. Vincin devrilmesi geminin kırılması gibi tehlikeler de var. İş makinalarının çarpması ezmesi sonucu ölümlü kazalar oluyor. Günde bir tane maske veriyorlar ama o maske iki saat sonra işlevini kaybediyor. Haftada bir eldiven veriyorlar bir hafta boyunca idare etmek zorundayız. İş kıyafeti zaten vermiyorlar ve kendi paramızla alıyoruz. Çağrımız iş yasasından gelen hükümleri yerine getirsinler. Devlete ve işverenlere şunu söylüyoruz. Devletin kanunlarını yerine getirin ve tüm taleplerimizi kabul edin. Zam alsak bile bu zamlar üç gün sonra eriyecek. Bir anlamı kalmayacak. Bu nedenle taleplerimize 6 ayda bir zam da ekledik. Taleplerimiz kabul edilene kadar direnişimiz sürecek" diye konuştu.
'Bu sektörde ölümün nereden geldiği belli değil, hakkımızı istiyoruz’
15 yıldır gemi sökümünde çalışan işçi Zafer Üstündağ da gemi söküm sektöründeki çalışma koşullarının zorluğuna dikkat çekti. Üstündağ, yaşananlara ilişkin şunları kaydetti:
"Bizim çalışma koşullarımız çok ağır. İş tehlikesi çok fazla. Birçok tehlikeye maruz kalıyoruz. Örneğin tanker gemileri bozuyoruz, buna benzer farklı farklı gemileri bozuyoruz. Yakıt tankerlerinin içine giriyoruz. Bizim burada toplanmamızın sebebi hayat şartlarımız. Yetmediği için buradayız. Hakkımız olanı istiyoruz. Burada kimsenin olay çıkardığı yok. Hakkımız neyse onu istiyoruz. Bizim sırtımızdan kimsenin para kazanmasını istemiyoruz. Bütün sosyal haklarımızı alıncaya kadar bu eylem devam edecek. Bir şirkette bizim istediğimiz ücretler patronlar tarafından verilip tekrar geri çekildi. Verilen hak tekrar geri alındığı için direnişe başladık. Dört gündür mesai yapmıyoruz. Belli başlı taleplerimiz var. Hakkımızı istiyoruz. Bizim bu sektörün ağır sanayi olarak geçerse burada erken emekli olma şansımız doğabilir. Burada asbest ve kimyasal maddelere maruz kalıyoruz. Bu sektörde ölümün nereden geldiği belli değil. Ben kendimi korumazsam beni kimse korumaz. Burada herkes kendini korumak zorunda. Normal bir sektörde çalışmıyoruz."
'22 ayrı işletmede iş durdurarak direnişe başladılar'
Avukatlar da alanda işçilerle birlikte bekleyişini sürdürüyor. İşçilerin avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şube üyesi Ali Ekiz, cuma günü derneğe ulaşan işçilerin talepleri doğrultusunda alana geldiklerini söyledi. Ekiz, "Cumartesi günü birçok işyerinde işi durduracaklarını belirttiler. Bizlerde avukatlar olarak buraya geldik. Cumartesi günü sabahından beri işçiler şantiyelerin tümünde işi durdurdular. Cumartesi gününden beri direniş devam ediyor. Bu direnişe yönelik patronların bazı karşı atakları oldu. Onlara ilişkin gerekli yasal bilgilendirmeleri işçilere yaptık. Şu an direniş devam ediyor" dedi. Bugün sabah saatlerinde ise bir kişinin gözaltına alındığını bir avukatın ise arbede esnasında darp edildiğini belirten Ekiz, "Sabah saatlerinde desteğe gelen arkadaşlardan birini gözaltına aldılar. Derneğimiz üyesi avukat arkadaşımız Erdoğan Akdoğdu darp edildi. İşçilerin iradesi güçlü. Türkiye tarihi için değerli bir durum. 22 ayrı işletmede işçiler aynı anda ücretlerin her yerde aynı olması için iş durdurarak direnişe başladılar. İşçilerin talepleri ekseninde patronlardan herhangi bir cevap gelmedi. Patronlarla resmiyete geçen herhangi bir görüşme şu an için yok diyebilirim" diye konuştu.
Cihan Başakçıoğlu, Özlem Kara- Gazete Duvar / 14.02.22