İzmir’in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde işçi ölümleri durmak bilmiyor. Son olarak, IŞIKSAN Gemi Söküm Tesislerinde petrol platformunda yan sanayi işçileri karbondioksit sızıntısı sonucu zehirlendi. Olayda İbrahim Karakaya yaşamını yitirirken, ağır yaralanan 3 işçi Bayraklı Şehir Hastanesine kaldırıldı. İşçilere müdahale eden 6 kişi ise kendi imkanlarıyla hastaneye giderek ayakta tedavi edildi ve taburcu oldu. Yıllardır asbestli gemilerle, sağlıksız çalışma koşullarıyla ve çevreye verdiği zararla bilinen gemi söküm tesisinde yaşanan son olay, tesisin tehlikeli çalışma ortamını bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın ardından ise ne bakanlık ne belediye ne de tesisten herhangi bir açıklama yapıldı.Yaşanan olayda en dikkat çeken detaylardan birinin ise yaşamını yitiren Karakaya’nın tesis çalışanı değil dışarıdan tesise malzeme almaya gelen birinin olmasıydı.
Söküme gelen geminin tüm malzemelerinin resmi açıdan alınıp satılmasının yasak olduğunu ifade eden Ege İşçi Birliği Sözcüsü Sonay Tezcan, “Bu havzada son 10 yılda 80’e yakın işçi yaşamını yitirmişken hiçbir sermayedar ceza almadı, yargılanmadı bile. Bu durumun artık son bulması gerekiyor” dedi. Aliağa gemi söküm tesisinin Türkiye’de ekolojik bir yıkıma neden olduğunu dile getiren Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Kimya Mühendisi Ertuğrul Barka, Türkiye’de acilen gemi söküm ithalatı yasaklanmalı gerektiğini vurguladı.
Tesis çalışanı bile değil
Yaşamını yitiren İbrahim Karakaya’nın Işıksan işçisi olmadığına dikkat çeken Tezcan, “Gemi geldiğinde hiçbir malzemesi alınıp satılamaz ya da şantiye içerisinde kullanılamaz. Resmi açıdan hepsi hurdadır. Ancak gemi söküm sermayedarları en ufak parçayı bile paraya dönüştürmek için yasadışı satışını yapıyorlar. Ölen işçi gemiye alınmaması gerekirken alınıyor. Yanında nezaret edecek İşçi Sağlığı Güvenliği (İSG)’nden sorumlu kimse yok. Gaz maskesi gibi ekipmanların bulunmaması ve kullanılamaması gibi eksiklikler de eklenince 12 işçiyi zehirleyecek, birinin de ölümüne neden olacak bu durum yaşandı. Bu havzada son on yılda 80’e yakın işçi yaşamını yitirmişken hiçbir sermayedar ceza almadı, yargılanmadı bile. Bu durumun artık son bulması gerekiyor” diye belirtti.
Süreç baştan aşağı yanlış
Sermayenin daha fazla kar için işçinin canını hiçe sayan tutumu yüzünden Aliağa gemi söküm tesisinin adeta cehenneme döndüğünü belirten Tezcan, “Gemi sökümün kuralsız-kanunsuz düzeninin sonucu dün bir kişi yaşamını yitirdi, hala üç işçi hastanede yoğun bakımda yatıyor. Yaşamını yitiren İbrahim Karakaya ve yanındaki diğer işçiler gemide bir tüpün vanasını açtığı anda zehirlendi. Onların kurtarmaya çalışanlar da bayıldı. Sonunda bir işçi nefesini tutarak tek tek işçileri dışarıya çıkararak kurtardı. Süreç baştan aşağıya yanlış. Bu yaşanan iş cinayetinde Işıksan patronu başta olmak üzere tüm sorumlular ve kamu alanındaki yetkililer için derhal soruşturma başlatılmalı. TTB, TMMOB, ASUD, ÇHD gibi alanında yetkin kurumlar tarafından bağımsız bir heyet tüm gemi sökümü denetlemelidir. Dünyada sayılı benzeri bulunan böyle bir sektör için uzmanları tarafından ayrı bir iş güvenliği prosedürü oluşturularak özenle uygulanmalıdır. İş ‘kaza’larının yanında çevre ve toplum sağlığı açısından da bir felakete dönüşmek üzere olan bu düzenin değişmesi gerekiyor” dedi.
Ekolojik yıkıma neden oluyor
Aliağa gemi söküm tesisinin Türkiye’de ekolojik bir yıkıma neden olduğunu dile getiren Barka, “Orada gerçekte gemi sökümü falan yapıldığı yok. Gemi sökümü bahanesiyle Avrupa’nın başından atamadığı ne kadar tehlikeli atığı varsa gemi sökümlerle Türkçeye geliyor. Türkiye bunu açık açık da yapıyor. Türkiye nükleer atık çöplüğü olmuş, Aliağa gemi söküm tesisi de karadeliklerden biri. Tesise girilip inceleme yapılmıyor. Devletin oraya inceleme elemanı diye gönderdiği personel gümrüğe aykırı beyan edilmemiş kaçak bir şey var mı diye kontrol eden bir gümrük memuru. Liman işletmesinden gemiyi kontrol etmesi için bir görevli ve bir tane de çevre müdürlüğünden bir personeldir var. Söküme gelen gemileri dışardan bakılarak kontrol edemesiniz. Bunun bilimsel yolu var. Geçmişte örnekleri mevcut. Zamanında gaz free (serbest gazlar) yoktur raporu alan bir gemide söküm sırasında patlama oldu ve 7 işçi hayatını kaybetti. Bu yüzden orada verilen bütün belgeler, bilgiler yalandır. Tesis kaçakçılık merkezine dönmüştür. Orası Türkiye’nin ekolojik yıkımına neden olan bir kara deliğidir” ifadelerini kullandı.
Denetimsiz, disiplinsiz, kuralsız
Tesiste kuralsızlık, disiplinsizlik ve denetim eksikliğinin hat safhada olduğunu söyleyen Barka, “Bu gemiye hiçbir denetim yapılmadan, işçilere İSG konusunda hiçbir eğitim verilmeden, teknik ekipman ve malzemeleri tedarik edilmeden, nasıl kullanacakları söylenmeden işi bilmeyen insanlar dolduruldu. Bu ölümlerden ötürü gemileri sökenlerin hiçbir mağduriyeti olmadığı ve ceza almadıkları için bu ölümler durmuyor, durmayacak. Bu sadece patlamayla veya zehirlenmeyle olan bir ölüm. Ama orada yıllardır radyasyona asbeste maruz kalanlar yıllar içinde ölüyor. Son olaydan sonra da gemi söküm firması olayı üstenmeyecek biz işi verdik hatayı onlar yaptı diyecek muhtemelen. Çevreye ve insana verdiği zararlarım haricinde burada ciddi anlamda kaçakçılık yapılıyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele’nin raporlarına bakın Aliağa’da ne kadar uyuşturucu madde yakalandığını göreceksiniz. Tesiste acilen gemi söküm ithalatı yasaklanmalı. Orta vadeli bir program uygulanarak sadece 15 yıllık Türk bandırası taşımış gemilerin sökülmeli ve uzun vadede çevreye, insana, suya zarar vermeyecek tesisler kurulmalıdır” dedi.
Kemal Özkurt – İlk Ses Gazetesi / 03.09.24