Görünüşe ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ifadelerine bakarsanız, az-buz değil, 10 milyona yakın kişi yararlanacakmış, vergi affı getiren torba yasadan. Kim karşı çıkabilir o zaman? Madem bu kadar geniş bir toplum kesimini ilgilendiriyor, niye, “Biz enayi miyiz?” diye söylenip duruyorsunuz ?
Bakan Şimşek, üstelik, savunuyor da görünmüyor affı. Cumhuriyet ilanından bugüne kadar toplam 47 tane mali içerikli, af niteliğinde veya benzer düzenlemenin söz konusu olduğuna dikkati çekiyor, hemen hemen her hükümet döneminde aşağı yukarı 2.5 yılda, hatta daha az bir sürede bu düzenlemelerin yapıldığını söylüyor.Dahası, bunun parti grupları tarafından getirilmiş bir teklif olduğunu anımsatıyor muhterem Bakan …Biz de inandık!…
67 Milyar TL…
Bakan, affa uğrayacak devlet alacağı miktarını 67 milyar TL olarak açıkladı. 2013 vergi gelirlerinin 326 milyar TL olduğunu hatırlayın. Yani Türkiye’nin bir yıllık vergi gelirinin yüzde 20’si tutarında devlet alacağı tahsil edilememiş, sürüncemede. Kimileri uyanıklıktan, kimileri çaresizlikten, kimisi de farkında olmadan devlete ödemesi gereken vergi ve primleri ödememiş ve ortaya 67 milyar TL’lik tahsil edilemeyen bir alacak birikmiş. Şimdi yasayla bunun cezasını, faizi affedelim de anaparayı tahsil edelim diyorlar. Buraya kadar kulağa makul geliyor , ama şeytan ayrıntıda…Ne tür paralar bunlar diye bakalım önce; Bakanın verdiği bilgilerden gidelim…
Bakan diyor ki, yüzde 35’i KDV, yüzde 7’si ÖTV…KDV’yi, ÖTV’yi kim ödememiş olabilir ? Ne satın alsak, anında KDV’si ,ÖTV’si kesiliyor biz tüketicilerden. Hem de bunların tutarı , toplam vergilerin yüzde 70’i. Yani tüketici olarak biz tüketirken vergilerin yüzde 70’ini ödüyoruz paşa paşa…O dolaylı vergiyi götürüp Maliye’ye yatırmak, bize malı satanların sorumluluğu. Ama anlaşılan birileri, 24 milyar TL’lik KDV+ÖTV’yi götürüp yatırmamış Maliye’ye, cepte tutmuş. Şimdi Maliye, getir o parayı teslim et, ben de cezanı, faizini affedeyim diyor. Makul geliyor mu size böyle bir af ? Adil mi?
Ya geri kalanlar? Yaklaşık 6 milyar TL kurumlar vergisi alacağı af kapsamında. Yani şirketlerin ödemeleri gereken vergi bu. Siz işçisiniz, memursunuz; her ay maaşınızdan gelir vergisini kesiyorlar ama şirketler, lütfedip vergilerini götürüp yatırmamışlar. Hem de epitopu vergi havuzuna kurumlar vergisi katkısı yüzde 10 iken…
Otomobil sahipleri 7 milyar TL’ye yakın vergi borçlarını yatırmamışlar. Ödenmeyen gelir vergisi borçları da var. Bunların bir kısmı, ücretlilerden kesilen ama yatırılmayan gelir vergisi, bir kısmı da serbest meslek sahiplerinin zaten devede kulak olan ama yatırmadıkları vergi borçları…
Kaç kişiye af ?
Bakan, 9,5 milyon kişi yararlanacak deyince, süngüsü düşüyor herkesin. Ama detaylara girince anlıyorsunuz ki, 6,2 milyonu, devlete borcu 1000 TL’nin altında olanlar…Kim mi bunlar? 4 milyonu yeşil kartlılar yani yoksullar.
Devlet, bunlara sağlık hizmeti vermek için, gel diyor önce yoksulluk sınavına gir, bana gelirinin olmadığını ispatla; eğer asgari ücretin üçte birinden az gelirin olduğunu kanıtlarsan, senden prim almadan sağlık hizmeti vereceğim ama ispatlayamazsan, prim ödeyeceksin sağlık hizmeti almak için. İşte 4 milyon kişi güya bu yoksulluk tanımının içine girememiş ve gıyaplarında devlet bindirmiş prim borcunu. İnsanların haberi bile yok. Hastaneye gidince, bir dakika senin prim borcun var, önce öde, öyle gel, diyorlar. Adam zaten yoksul nasıl ödeyecek borcu? Şimdi bu muhteşem af, bu 4 milyonu da kucaklıyor(!). Ödersen prim borçlarını ,faizleri affederim lütfunda bulunuyor! İşte 9,5 milyon kişinin 4 milyona yakını bu yoksullar…
Ama devamı var; borcu bin ile 5 bin arasında olanlar 2,3 milyona yaklaşıyor. O zaman kim bu 67 milyar TL’lik vergi takmış kitle? Bakan kendi ağzıyla ifade etti; 50 binin üstünde vergi takmış olanların sayısı 151 bin kişi. İşte af, öyle milyonlara filan değil bu 151 bin kişiye çıkıyor. Hatta biraz daha detaylandırsanız, belki de 1000 dolayındaki yandaş girişimci, şirket için çıkıyordur, bundan hiç kuşkunuz olmasın…
mustafasonmez.net / 02.07.2014