Bilim insanları, yalnızca bir gecelik gözlemde şu ana dek saptanan en uzak megamazeri tespit ettiler. Megamazer, mikrodalga ışığından oluşan süper güçlü bir lazer ışınıdır. Megamazerlerin farklı türleri vardır ancak bilim insanlarının saptadığı, bir oksijen atomu ve bir hidrojen atomundan oluşan bir molekül olan ‘hidroksil’ sinyalini açığa çıkaran en yaygın türlerden biri. Araştırma ekibi, şu ana dek bilinen en parlak ışınlardan biri olan ve yeni tespit edilen megamazerin, galaktik bir çarpışmayı akla getirdiğini ifade ediyor.
En büyük kaosun ürünü
Araştırmaya dahil olan Güney Afrika’daki Western Cape Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, yeni yayınlanan araştırmanın yazarlarından ve Colorado Üniversitesi’nde astrofizikçi olan Jeremy Darling, “Samanyolu ve Andromeda Galaksisi gibi iki galaksi çarpıştığı zaman, bu çarpışmadan etrafa ışık demetleri saçılır ve bu ışıklar kozmolojik mesafelerden görülebilir” diyor: “Hidroksil megamazerleri, adeta ‘İşte size yeni yıldızlar yaratan ve devasa kara delikleri besleyen bir galaksiler arası çarpışma’ diyen parlak ışıklar gibi davranırlar.”
Yeni araştırmanın ortak yazarı ve Colorado Üniversitesi’nin Boulder kampüsünde astrofizik yüksek lisans öğrencisi olan Hayley Roberts, “Megamazerler en büyük kaostan ortaya çıkar” diyor. Keşif, Güney Afrika’nın bir bölgesine yayılmış haldeki 64 reseptörden oluşan bir ağ olan MeerKAT adlı radyo teleskop dizisinin yardımıyla yapıldı. Teleskop dizisi, araştırmacılardan birinin “kozmik vuvuzela” adını verdiği olguyu odağına alan ve uzak evrende hidrojen sinyalleri arayan yeni bir projeye başlamıştı; bu, bilim insanlarının Evren’i 5 milyar yıldan daha gençken göründüğü haliyle görmelerini sağlayacak kadar uzak bir mesafe.
(Proje, ‘MeeRKAT Dizisi’ veya ‘Laduma ile Uzak Evrene Bakmak’ biçiminde adlandırılıyor; ‘Ladum’, Zulu dilinde “gürleyen şey” anlamına geliyor.)
Araştırmanın ilk gecesinde keşfedildi
Yeni araştırmanın başyazarı ve Avustralya’da bulunan Curtin Üniversitesi’nde gökbilimci olan Marcin Glowacki, üniversitenin yayınladığı bir açıklamada, “Yalnızca bir gecelik gözlem neticesinde rekor kıran bir megamazer bulmamız etkileyici” diyor: “Bu durum, teleskobun ne kadar iyi çalıştığını gösteriyor.”
Bilim insanları, bir öğrencinin getirdiği öneri üzerine, bu gökcismine Güney Afrika Cumhuriyeti’nin resmi dillerinden biri olan Zulucada “büyük patron” anlamına gelen ‘Nkalakatha megamazeri’ adını verdiler. Yapılan açıklamaya göre, Nkalakatha bir tarafında uzun, büyük miktarlarda radyo dalgaları yayan bir kuyruğu olan bir galaksiden yayılıyor ve bize ulaşan ışığı yaklaşık 5 milyar yıl önce yola çıktı.
Ve Nkalakatha, araştırma projesinin kozmik haritaya dahil edeceği yegâne megamazer değil. Darling, “MeerKAT büyük ihtimalle bu ender rastlanan olayların sayısını iki katına çıkaracak. Geçmişte, galaksilerin daha sık birleştiği düşünülüyordu ve yeni keşfedilen hidroksil megamazerleri bu hipotezi sınamamıza olanak sağlıyor" diyor.
Araştırmada ulaşılan sonuçlar, 6 Nisan Çarşamba günü arXiv.org adlı ön baskı sitesine gönderilen bir makalede paylaşıldı.
*Mazer ya da maser, atomların, dışarıdan uyarılması neticesinde dışarıya salınan radyasyon yardımı ile elde edilen, genliği yükseltilmiş elektromanyetik dalga.
Yazının orijinali Space sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)
Gazete Duvar / 09.04.22