Pandemi sürecinde dahi fazla mesaili çalışan Valfsan’da 17 kişi, “işlerde azalma” bahanesiyle ücretsiz izne çıkarıldık. Arkadaşlarımızdan 9 tanesi anlaşmalı çıkışa yönelirken kalan 8 işçi olarak ücretsiz izin saldırısını kabullenmek istemedik, buna karşı mücadele etmek istediğimizi ifade ettik. Bu tutumumuzu belirttiğimiz andan itibaren İstanbul Şube yöneticilerini karşımızda bulduk. Bizler hareket etmek istedikçe yasal sınırlardan bahsettiler. Biz bu saldırıya karşı direnişe geçen işçileri örnek gösterdikçe onlar bizde niyet aradılar. Bizim mücadele isteğimizi perçinlemeleri gerekirken önümüzde arkamızda MİB aramaya başladılar. Sesimizi güçlendirmelerini beklerken “bir daha MİB’e yazarsanız sizi bırakır gideriz” tehditleri ile karşılaştık.
Bir yandan tehdit ederken bir yandan da basınç altında kalıp göstermelik adımlar atmaya başladılar. Biz fiili direniş başlatmak isterken her gün avukat ile fabrikaya gidip tutanak tutma şeklinde oyalamalara başladılar. Bu süreç içinde yayınlarında ve sosyal medyada yaşadığımız bu hak gaspını hiçbir şekilde duyurmadılar. Avukat ile tutanak tutmanın yetersiz olduğunu her söylediğimizde ise bize ücretsiz izinlerin patronun yasal hakkı olduğundan, bir şey yapmanın mümkün olmadığından bahsettiler.
Son olarak 2 Kasım Pazartesi günü kendi inisiyatifimizle işbaşı saatinden itibaren fabrika önünde bekleyişe geçtik. Yanımızda ne şube başkanı ne temsilcilerimiz ne de sendikadan herhangi biri vardı. Öğlene doğru sendika bürokratları tarafından şubeye çağrıldık. Şubede ise tam bir moral bozguna uğratıldık. Şube yöneticileri yapacak bir şey olmadığını, tüm yolların kapalı olduğunu, direnmenin bir anlamı olmadığını söylediler. Biz bir şeyler yapmakta ısrar ettikçe bizzat şube başkanı “Valfsan işçisinden bir şey olmaz” dedi. 7 arkadaşımızı daha anlaşmalı çıkışa yönlendirdiler. Şimdi de içeride ücretsiz izne çıkarılan işçi sayısının artacağı söylentileri geziyor. İşçiler iyice korkutulmaya çalışılıyor.
Valfsan işçisini bu hale getirenler kendileridir. Özgüvenini kıran, bölüp parçalayan, pasifize eden bu sendikal anlayıştır. AKP zihniyeti teslim aldı sendikaları. Demokrasi yok, özgür irade yok, bol bol atama var. İşçiler olarak birleşmekten başka çıkar yolumuz yok. Birleşerek bu ağa takımını def etmeden ne hak gasplarına karşı koyabiliriz ne de mücadelemizde yol alabiliriz.
Valfsan’dan ücretsiz izne çıkarılan bir işçi