Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla birlikte sözde önlemler alan sermaye iktidarı söz konusu işçiler olunca kapitalizmin çarkları sorunsuz bir şekilde dönsün diye tüm uyarıları hiçe sayıyor.
Fabrikalarda üretim aralıksız devam ederken işçiler çalıştırılmaya devam ettiği için virüse yakalanan işçi sayısı artmaya devam ediyor.
Bu süreçte en riskli çalışma ortamında çalışmaya mecbur bırakılan işçi gruplarından biri de biz kargo işçileriyiz.
Sokağa çıkma yasakları ve AVM'lerin kapanmasıyla birlikte kargolardaki iş yükü neredeyse üç katına çıktı.
Bu tabloyla birlikte zaten virüsten korunma ihtimali çok düşük olan çalışma koşullarımız çok daha kötü bir hal aldı.
Her gün fazla mesai yapmak, pazar günleri dahi çalışmak durumunda kaldığımız bir tabloda virüsten korunmanın ne kadar güç bir şey olduğunu varın siz tahmin edin.
Üstelik hekimlerin kargo çalışanlarının bir maskeyi en fazla üç saat kullanabileceğini belirttiği bir yerde bize günde sadece bir maske veriliyor. Günlük olarak verilen bir çift eldiven ise daha sabah aktarma merkezinden şubeye gelen araçları boşaltırken parçalanıyor.
Bütün bu tablo içinde günde 150 civarında yer yer 200'e yakın kargoyu adreslere ulaştırırken hastalık kapmamamız tamamen şansa kalan bir durum.
Bizim çalıştığımız kargoda yetkili olan sendikadan bu konuda herhangi bir girişim görebilmiş değiliz. 1 Mayıs sürecinde de iş yerinde bir açıklamalarını dahi görmediğimiz sendikacılar bizim bu salgın koşullarında içerisinde bulunduğumuz çalışma koşulları hakkında ne düşünüyor veya bizim düşüncelerimizden haberleri var mı bilemiyoruz.
Tüm bu koşullara rağmen bütün kargo işçileri de diğer iş kollarındaki sınıf kardeşleri gibi işsiz kalmamak için çalışmaya devam etmek zorunda bırakılıyor. Yani ölümü gösterip bizleri koronaya razı ediyorlar.
Kargo işçileri olarak bir diğer sorun alanımızın insanların gerekli gereksiz çok yoğun bir şekilde internet üzerinden alışveriş yapması olduğunu belirtmeden de geçemeyeceğim.
Öyle ki insanlar koştura koştura kapılarına götürdüğümüz siparişlerini "Bunu almasam da olur" düşüncesiyle iade edebiliyorlar. Çoğu kargo işçisi en azından bu pandemi sürecinde "Zaruri olmayan siparişler verilmesin" temennisinde.
Ayrıca oluşan bu yoğunluk tablosundan dolayı kargoların teslimatında yaşanan aksamaların sorumlusu biz kargo işçileri olmadığımız gibi yer yer şiddete varan hakaret vb. davranışlarla karşılaşabiliyoruz.
Bütün işçi sınıfı gibi kargo işçileri olarak bizler de kapitalizmin çarkları sorunsuzca dönsün diye sağlık önlemleri hiçe sayılarak çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Bu durum ancak bu tabloyu yaratan sisteme ve bu çalışma koşullarını bize reva gören patronlara karşı bilinçli ve örgütlü mücadele ile değişir.
İstanbul'dan bir kargo işçisi