Yerel yönetimlere saldırı hazırlığı ve gerçekler!

Vurgulamak gerekiyor ki, düzen cephesinde bulunan ve sermaye sınıfının çıkarlarını temsil eden hiçbir düzen partisinin gerçek anlamda hayvanları korumak ya da yerel yönetim bütçelerini işçi ve emekçiler için kullanmak gibi bir derdi-çabası yok.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Temmuz 2024
  • 19:00

Yeni dönemde sermaye düzenin dümenine CHP’nin geçebileceğine dair emareler çoğalıyor. Düzen cephesinde yaşanan bu değişimin temel dinamiği emeğin toplumsal kesimlerini koyu bir sefalete iten iktidarın ekonomik ve sosyal yıkım politikalarıdır. 

AKP-MHP iktidarı ekonomik krizin faturasını bir kez daha işçi ve emekçilere yıkmak için mesai yapıyor. Pervasız olduğu kadar uğursuz da olan bu mesai, işçi ve emekçilerin öfkesini ve tepkisini büyütüyor. Ekonomik ve sosyal yıkımın kıskacındaki işçiler, emekçiler, emekliler giderek AKP iktidarından kopuyor. Bu nedenle iktidarın toplumsal desteği eriyor.

31 Mart’ta yapılan yerel seçim AKP-MHP rejiminin toplumsal desteğindeki erimeye ışık tuttu. İktidar koalisyonunu oluşturan partiler güç kaybederken düzen muhalefetinin temsilcisi CHP güçlendi. Ekonomik ve sosyal yıkımın yükü altında ezilen işçi ve emekçiler AKP-MHP koalisyonuna kırmızı kart gösterince CHP birinci parti oldu. 

Oy desteğinde yaşanan erimenin ve kitlelerin artan tepkisinin farkında olan AKP, kaybettiği desteği yeniden kazanabilmek için CHP’nin artan gücünü zayıflatmak istiyor. Bu kirli yöntemle ömrünü uzatabileceğini var sayıyor.

CHP’yi güçten düşürme adımlarından birisi sokak hayvanlarını toplu şekilde katletme yasasıdır. Yasaya eklediği bir madde ile belediyeleri hayvan katliamının parçası haline getirmek isteyen AKP-MHP rejiminin asıl muradı, hayvan katliamı yasasının parçası olmayacağını açıklayan CHP’yi hayvan kıyımında suç ortağı haline getirmektir. 

CHP’li belediye başkanları bu kumpasa düşerse kitlelerin tepkisinden payını alacak. Bu ise düzenin birinci partisi olan CHP’nin emekçilerle karşı karşıya gelmesi anlamına gelecek. Olayların böyle seyretmesi ve saray rejiminin kirli oyununu bozmaması durumunda CHP’nin oy oranında düşüş yaşanması sürpriz olmayacak.  

AKP-MHP koalisyonunun ikinci kirli adımı ise belediye belediyelerin gelirlerini azaltmak oldu. CHP’nin son seçimlerde kazandığı belediyeler AKP tarafından yağmalanmış, tam bir borç batağına itilmişti. Buna rağmen AKP şefi Tayyip Erdoğan, “borçları tahsil etmek” adı altında CHP ve DEM Parti tarafından yönetilen belediyelere operasyon emri verdiğini ilan etti. 

Düzen siyasetinin birinci partisi CHP, 31 Mart yerel seçimlerinde 14’ü büyük kent olmak üzere AKP’nin on yıllar boyunca üzerine çöktüğü yüzlerce belediyeyi kazanarak birinci parti olmuştu.  

CHP’nin yerelde güçlenmesi, sermaye düzeninin yeni dönemde yürütme gücü olma ihtimalinin artması mafyatik saray rejiminin kaygılarını büyütüyor. Buna karşın saray rejimi ömrünü uzatmak için saldırıya hazırlanıyor. Bu saldırının bir ayağı özelde CHP’nin, genelde muhalefetin yönettiği belediyeleri mali olarak kıskaca almak, gelirlerine el koymak, belediyeleri hizmet veremez duruma düşürmektir.

Gerici-faşist rejim merkezde olduğu gibi yerelde de aşırı borçlanma, yandaşı zengin etme, yağma ve talana dayalı bir yönetim tarzı geliştirdi. Saray rejimi belediyelerin har vurup harman savurmasına tam destek verdi, hala da veriyor! Dinci-faşist başkanların yönettiği belediyelerin borçları ayyuka çıktı. Buna rağmen ne maliye ne sigorta ne haciz memurları herhangi bir işlem yapmadı. Yapması da beklenemez. Zira AKP-MHP rejimi tepeden tırnağa yağma, talan, rant, lüks harcamalar üzerine kurulmuştur. 

 CHP ve DEM Parti yönetimine geçen belediyelere karşı saldırıya geçmeye hazırlanan dinci-faşist rejim, “borçları tahsil etmek” adı altında belediyeleri felç edebilmek için düğmeye bastı. 

Maliye Bakanlığı belediyelerin gelirlerini azaltmakla yetinmedi. Şimdi de hırsız AKP’li belediyelerin bıraktığı borçları tahsil etmek için harekete geçti. Mafyatik saray rejiminin hedefi özelde CHP ve DEM Parti, genelde AKP-MHP’nin elinde olmayan belediyeleri itibarsızlaştırmaktır. 

Peki neden? AKP iktidarı son yerel seçimde CHP’nin birinci parti olmasında yerel yönetimlerde sağladığı başarının etkili olduğunu biliyor. Bu mali saldırı ile CHP, DEM Parti ve muhalefet partilerinin yönettiği belediyeleri en temel hizmetleri bile yerine getiremez duruma düşürmeyi hedefliyor.  

Bunun anlamı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın belediyelere aktarmak zorunda olduğu Hazine yardımının kesilmesidir. Yani saray rejimi kendisi tarafından yapılan yağma ve talanı, muhalefetten tahsil etmek için harekete geçiyor. Elbette esas bedeli hizmet alamayan emekçiler ödeyecek. Ancak işin bu kısmı dinci-faşist rejimin şeflerini ilgilendirmiyor. 

AKP-MHP rejimi tarafından planlanan bu saldırının seyri ve yaratacağı sonuçlar CHP, DEM Parti ile diğer muhalefet partilerinin göstereceği tepkilere bağlı olacak. Bu hamleye karşı saray rejiminin yerel yönetimlerde kurduğu yağma ve talan düzenini kitleler nezdinde teşhir ederek saldırıya karşı direnecekler mi, kaderlerine razı olup dinci-faşist zihniyet önünde diz mi çökecekler?

***

Vurgulamak gerekiyor ki, düzen cephesinde bulunan, sermaye sınıfının çıkarlarını temsil eden hiçbir düzen partisinin gerçek anlamda hayvanları korumak ya da yerel yönetim bütçelerini işçi ve emekçiler için kullanmak gibi bir derdi-çabası yok. Hayvanları korumanın da kaynakları emekçilerin kullanmasının da yolu emeğin kurtuluşu mücadelesine omuz vermekten, saray rejimine ve kapitalizme karşı direnişi büyütmekten geçmektedir. 

H. Yağmur