Rusya ve Ukrayna, Kenya ve diğer Afrika ülkelerinin başlıca buğday, mısır ve ay çiçek yağı tedarikçileridir. Savaş ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar şimdiden ciddi sorunlara yol açtı. Afrika’da uzun süren kuraklıklar nedeniyle zaten tahıl sıkıntısı çekiliyordu. Ukrayna’da süren savaş bu sorunu daha da derinleştiriyor.
Kenya, buğday ve mısır gibi tahıl ürünlerinin yüzde 80’ini ithal ediyor. Özellikle mısır, yoksul aileler için ana besin maddesi. Son dönemde fiyatlardaki şiddetli artış, savaş nedeniyle tedarik zincirlerinin aksaması ve neredeyse çökme noktasına gelmesi, yakın gelecekte Afrika halklarının büyük bölümünün artık beslenemeyeceği ve tam açlıkla karşı karşıya kalabilecekleri korkusunu büyütüyor.
Buğday fiyatı bir haftada üçte bir oranında arttı
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) yetkilileri, Ukrayna savaşının küresel açlık krizini şiddetlendirmeye başladığını belirtiyor. Berlin WFP Ofisi Başkanı Martin Frick, basına verdiği demeçte, “Ukrayna savaşından bu yana buğday fiyatlarının küresel çapta yaklaşık üçte bir oranında arttığını” ve bunun “küresel çapta açlığı daha da artıracağını” belirtti.
WFP, tahıl fiyatlarının bir önceki yıla oranla yüzde 60 arttığını belirtiyor. Savaşın devam etmesi durumunda, Ukrayna’daki tahıl alanları ekilemeyecek bu ise tahıl fiyatlarının daha da artmasına neden olacak.
Savaş, yardım programlarını daha pahalı hale getiriyor
WFP’nin yardım programları da fiyat artışından etkileniyor. Mevcut kaynaklarla daha az yiyecek satın alınabiliyor.
Geçen aralık ayı başlarında, yani Ukrayna savaşı başlamada önce, WFP Yemen’deki gıda yardımını yarı yarıya azaltma kararı almıştı. Bu adım, toplumun %70’inin beslenmek için yardıma muhtaç olduğu Yemen için var olan felaketi daha da derinleştirdi.
Martin Frick, “Ne acı ki, açlık nedeni ile ölümle karşı karşıya olanları kurtarmak için, nispeten daha az aç olandan kesip onlara veriyoruz” dedi ve “artan ihtiyaçları karşılamak için daha fazla paraya ihtiyaç olduğunu” belirtti. BM verilerine göre halen dünya genelinde 811 milyon insan açlıkla karşı karşıya bulunuyor. Milyonlarca insan ise yeterince beslenemiyor ve temiz suya erişemiyor.
Savaşın uzaması ve yayılması durumunda açlık sadece Afrika ile sınırlı kalmayacak, küresel bir risk haline gelecek.
Kapitalizm, savaş, açlık ve yoksulluk demektir
Savaşa ve militarizme devasa bir servet harcayan kapitalist sistem insanlığı sadece savaşla değil, açlıkla da tehdit ediyor.
Emperyalistlerin kışkırttığı Ukrayna savaşının yarattığı kabarık faturayı sermaye sınıfı her zaman olduğu gibi işçilere, emekçilere ve yoksul halklara kesiyor. Bu krizden işçi sınıfına, emekçilere ve yoksul halklara düşen pay açlık, işsizlik, yoksulluk, savaş ve çöküşten başka bir şey değil.
Yaşanan kriz ve fiili olarak süren savaşlar, bir milyardan fazla insanın derinden etkilenmesine neden oluyor. Ve bu sayı giderek artıyor.
“Kapitalizm savaş demektir!” Ukrayna’da süren savaş dahil, dünyanın birçok yerinde süren savaşlar bunun somut kanıtıdır.
“Kapitalizm açlık ve yoksulluk demektir!” Dünyada yaklaşık 1 milyar insan aç yatıyor, her yıl 13 milyon bebek açlıktan, hastalıktan ve susuzluktan ölüyor. Bu da “Kapitalizm açlık ve yoksulluk demektir” saptamasını yeterince doğruluyor.
Günümüz dünyasında açlığı, yoksulluğu, savaşı var eden kapitalizmdir. Küreselleşme riski giderek büyüyen açlık ve yoksulluğun asıl nedeni de odur. Kapitalizm var olduğu ve aşılmadığı sürece insanlık bu felaketlerle yüz yüze kalmaya devam edecektir.
Milyarlarca emekçi için giderek katlanılmaz hale gelen bu ve benzeri sorunların çözümü, kapitalist sistemi aşmaktan geçmektedir. Bundan kaçmak çözüm olmayacağı gibi, ertelemek de gelecek nesillerin daha büyük acılar çekmesine ve daha ağır sorunlarla baş başa kalmalarına yol açacaktır.