Mercedes’teki saldırıya sendika bürokratlarından destek

Burjuva iktisatçılarla birlikte “aynı gemideyiz” nakaratını tekrarlayarak sınıf işbirlikçiliği ve emek sömürüsünün sürdürülmesini ilke edinen sendika şeflerinin vaazlarının aksine, açıklanan yüksek ciro ve kârdan işçilerin payına zenginlik değil ama sefalet düştü.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 25 Şubat 2023
  • 19:00

Otomobil tekellerinden biri olan Mercedes, 2022 yılında pandemi, savaş ve yüksek enflasyona rağmen beklentilerin üzerinde yüksek kâr ve ciro yaptığını açıkladı. Otomobil tekelinin geçen yılki kârının yüzde 28 artışla 20,5 milyar avro, cirosu ise yüzde 12 artışla 150 milyar avro oldu. Sonuçların beklenenden daha iyi olduğunun açıklanmasıyla borsada Mercedes kağıtlarında yukarıya doğru hareketlenmeler oldu.

Burjuva iktisatçılarla birlikte “aynı gemideyiz” nakaratını tekrarlayarak sınıf işbirlikçiliği ve emek sömürüsünün sürdürülmesini ilke edinen sendika şeflerinin vaazlarının aksine, açıklanan yüksek ciro ve kârdan işçilerin payına zenginlik değil ama sefalet düştü. Çift rakamlı kâr ve üç haneli ciro açıklamasından sonra Mercedes şefleri, en büyük üretim merkezlerinden biri olan Bremen'deki fabrikada kısa süreli çalışma ilan etti. 12500 işçinin çalıştığı fabrikada mart ayının başından itibaren 700 çalışanın etkileneceği 11 iş günü boyunca kısa süreli çalışma uygulanacak. Kısa çalışma ödeneği, işçilerin işsizlik fonu tarafından finanse edilecek. Sadece ilk pandemi yılında otomobil tekeli devletten 700 milyon avro aldı. Finanzwende adlı kuruluş Mercedes'i devleti “bir kez daha self-servis mağazası olarak” kullanmakla eleştiriyor.

Açıklanan büyük ciro ve kârdan kısa mesai uygulaması açıklamasına karşı gelen eleştirilere karşı saldırgan bir tutum alan Mercedes şefleri ödeme kaynağı olarak işsizlik fonunu gösterdi. Mercedes-Benz şeflerinin bu fütursuzluğu onların koruyucu meleği muhafazakar CDU tarafından bile tepkiyle karşıladı. Frankfurter Allgemeine Zeitung, “Sol siyasi yelpazeden gelen eleştiriler bu tür durumlarda şaşırtıcı değildir. Ancak Mercedes-Benz'in yaklaşımı CDU'nun bazı kesimlerini bile öfkelendiriyor” diye yazdı. Onların kaygısı kapitalist tekellerin bu aç gözlülüğünün, “aynı gemideyiz” yalanının en kör gözler için bile görünür olma tehlikesinedir. 

Otomobil tekellerinin en büyüklerinden biri olan Mercedes-Benz’in beklentilerin üzerinde ciro ve kâr açıklamasıyla aynı günlerde 13 Şubat günü, metal işçilerinin sendikası IG Metall Baden-Württemberg örgütü otomotiv yan sanayinde “Transformation” uygulamasından dolayı yaşanan büyük istidam kayıplarına dair “Esslingen Deklarasyonu”nu açıkladı. Esslingen'de, geçen yıl sadece tedarikçi Eberspächer işletmesinde yaklaşık 300 kişinin işten çıkarıldığının belirtildiği bildiride, IG Metall yönetimi olarak daha fazla işten çıkarmalara ilişkin duydukları endişelerini dile getiriyorlar. Daha fazla (ki, bu sır değildir ve adım adım uygulanıyor) işçinin işten atılmasından kaygı duyan bu yufka yürekli ayrıcalıklı yaşam düşkünü sefiller, kapitalistlerin saldırısına karşı bir program açıklamak yerine, bu sürecin kapitalist tekeller lehine nasıl daha az bir hasarla atlatılacağının yollarını arıyorlar.

“IG Metall Baden-Württemberg aktif bir şekilde dönüşümü şekillendiriyor” gibi kendilerinin de inanmadıkları temelsiz sözlerin yer aldığı bildiride, "aktif bir şekilde dönüşümü şekillendirilmesi" için “Tedarikçi şirketlerden ... fırsatçı bir bekleyiş yerine, işçiler ve çalışma konseyleriyle göz hizasında, sahadaki dönüşümün aktif bir şekilde şekillendirilmesini talep ediyoruz” diyerek, kapitalistler karşısında hizaya geçerek onlardan insaf bekliyorlar. “Şirketler Baden-Württemberg'i bir lokasyon olarak kabul etmelidir” diyen sendika bürokratları işçilerin, kapitalistlerin ortak saldırısına karşı düşmanlarının yaptığı gibi onların karşısına bir sınıf olarak çıkarak karşı koymak yerine sınıfı küçük parçalara bölerek, sınıfın birlik ve dayanışmasının temellerini dinamitleyerek “herkes kendisi için” gibi gerici, rekabetçi bir yol öneriyorlar. Mercedes-Benz'in yıllık cirosunu yüzde 12, kârını ise iki kattan daha fazla yüzde 28 artırmasının "sırrı", işçi sınıfının sefaletinin derinleşmesi pahasına bir tas fazla çorba için kapitalistlerin kapısına koruyucu olarak dizilenlerin davranışlarında aranmalıdır. 

Atasözünde söylendiği gibi, "Allah'ım sen beni dostlarımdan koru düşmanlarımla ben baş ederim". Açık düşmanlarla kavgaya tutuşarak yenebilmenin yolu da bu sahte dostların bertaraf edilmesinden geçiyor.