Yazaki direnişçisi Japonya Konsolosluğu önündeydi

Yazaki direnişçisi Dilek Gültekin bugün Japon Konsolosluğu önünde açıklama yaptı. Gültekin’in konsolosluğa iletmek istediği dilekçeler ise geri çevrildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 26 Temmuz 2017
  • 15:30

Gemlik Serbest Bölge önünde, Yazaki’deki kötü çalışma koşullarına ve kadına yönelik tacize karşı direnen Dilek Gültekin direnişinin 24. gününde Japon Konsolosluğu önündeydi. Japon tekeli olan Yazaki’deki sendikalaşmaya karşı tahammülsüzlük, kadın işçilerin karşı karşıya olduğu baskı, taciz ve kötü çalışma koşulları Japonya Konsolosluğu önünde bir kez daha teşhir edildi. Gültekin’in konsolosluğa iletmek istediği dilekçeler ise kabul edilmedi.

“24 gündür direniyorum”

Saat 15.00’te İstanbul 4. Levent’te bulunan Japonya Konsolosluğu önünde destekçileri ile buluşan Gültekin, burada kısa bir açıklama yaptı. 13 ay boyunca Yazaki’de çalıştığını belirten Gültekin, kadın işçilere yönelik tacizi teşhir ederek Yazaki yönetiminin bu tacizlere göz yumduğunu belirtti. Yazaki’de ağır çalışma koşullarının ve kullan-at işçiliğin hüküm sürdüğünü ifade eden Gültekin, direnişinin dayanışma ile büyüdüğünü belirterek destek olan herkese teşekkür etti. Yazaki’nin Türkiye yönetiminin kendisi ile görüşmediğini kaydeden Gültekin, yönetimin direnişi karalayan ve kendisini hedef gösteren uygulamalarına dikkat çekti.

“Direniş bir bütündür”

KHK direnişçilerinden Muhammed Sevinçtekin de Gültekin’e uygulanan zulmün kendilerine de uygulandığını ifade ederek “Direnişler bir bütündür. Aynı bir binanın tuğlaları gibi” dedi. İş güvencesini savunduklarını ve kadına yönelik şiddete, tacize karşı olduklarını belirten Sevinçtekin, Gültekin’in taleplerinin derhal kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak Gültekin ile dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

“Kadın-erkek birlikte mücadeleyi yükseltelim”

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) adına yapılan konuşmada da fabrikalarda kadın işçilere yönelik baskıların, tacizlerin arttığı vurgulandı. Direnişlere yönelik karalama kampanyalarının “milli birlik ve beraberlik” demagojisiyle birlikte yapıldığının altı çizilen konuşmada, kadın-erkek tüm işçiler OHAL’e ve baskılara karşı birlikte mücadele etmeye çağrıldı.

“Dilek asla yalnız yürümeyecek”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına yapılan konuşmada ise “Dilek arkadaşımız asla yalnız yürümeyecek” denildi. Kadın işçilerin işyerlerinde yaşadıkları tacize sessiz kalmadıkları belirterek Yazaki direnişi örnek gösterildi. Gültekin ile dayanışma içinde olduklarının belirtildiği konuşma “Hiçbir kadın sessiz kalmasın” çağrısı ile son buldu.

Konsolosluk görüşme talebini geri çevirdi, dilekçeyi almadı

“Dilek Gültekin yalnız değildir” sloganı ile sonlanan açıklamanın ardından, Gültekin konsolosluğa iletmek üzere hazırladığı Türkçe ve İngilizce dilekçeleri vermek üzere KHK direnişçisi Muhammed Gültekin ve İEKK temsilcisi ile birlikte içeri girdi. Ancak konsolosluk girişinde engellenen Gültekin’e konsolosluk görevlilerinin kendisi ile görüşmek istemedikleri ve dilekçeyi kabul etmeyi reddettikleri bildirildi.

Gültekin ise basına yaptığı açıklamada dilekçeyi teslim edemediklerini belirtti. Muhammed Sevinçtekin de konsolosluğun anayasal bir hakkı çiğnediğini belirterek tacizlere göz yumduğunu ve bu suça ortak olduğunu ifade etti. Gültekin, “Bu bir yöntemdi. Direnişimiz her yöntemle sürecek. Biz alanlardayız, meydanlayız. Mücadele devam edeceğim. Sömürüye karşı, baskıya karşı mücadelemiz devam ediyor” dedi.

Açıklamaya İEKK, Metal İşçileri Birliği, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, DEV TEKSTİL, İşçi Konseyi Girişimi Tekstil İşçileri Bileşeni, İlerici Kadınlar Meclisi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, eski KHK direnişçisi Betül Celep ve KHK direnişçileri destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul