Türk Hava Yolları yönetimi çalışanlarının haklarını gasp etmeyi sürdürüyor. 2017 yılında çalışanlarına ‘sıfır zam’ dayatan THY yönetimi, diğer yandan şirket kârlarını katladığını açıklamıştı. Yeni dönemde ise yönetim “izinsiz sendikacılık” bahanesini ortaya atarak çalışanları cezalandırmakla tehdit etti. Hava Sen ve bu sendikada örgütlenmeye başlayan çalışanlar THY yönetiminin baskılarıyla karşılaştı.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, THY’den kaptan ve kabin çalışanlarına gönderilen e-mail’de; uçak içi, havalimanı ve konaklanan otellerde sendikal faaliyetler sebebiyle uçuş personeli arasında huzursuzluk yaşandığı ileri sürüldü. Huzursuz çalışma ortamından ötürü ‘verimli bir uçuş için bilgi, donanım ve insan gibi kaynakların kullanımı’ anlamına gelen CRM’nin bozulduğu yönünde pek çok bildirimin geldiği iddia edildi. İş Kanunu ve Sendikalar Kanunu’na göre çalışma saatlerinde sendikal faaliyet yürütmenin işveren iznine tabi olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
“İzin almaksızın çalışma saatleri içerisinde işyerinde yürütülen sendikal faaliyetler sebebiyle yaşanan olumsuzluklar uçuş personelimizin motivasyonuna zarar vererek, huzursuz çalışma ortamına neden olmakta ve CRM’i bozarak uçuş emniyetini tehlikeye sokmaktadır. İletişimin ve CRM’in özellikle uçuş personeli için ne kadar önemli olduğun bir kez daha hatırlatır, ortaklığımızın izni olmaksızın çalışma saatlerinde işyerlerinde bu tür faaliyetlerde bulunan kişilerin belirlenmesi veya şikayete konu olması halinde idari yaptırım uygulanacağı hususunda bilgilerinizi rica eder, emniyetli uçuşlar dileriz.”
Sendika odası polis zoruyla kapatıldı
Hava-Sen’in yöneticileri arasında yer alan bir kaptan, üye sayıları 4 bine ulaşınca THY’nin eski sendikayı korumak adına harekete geçtiğini savunarak, şunları söyledi: “Diğer sendikanın kaybettiğini görünce THY ortaya çıktı. Kanunen suç işliyorlar. Bizleri yıldırmak istiyorlar. Bizim hakkımızda ’Bunlar Alman ajanı. Üçüncü havalimanını istemiyorlar’ diye dedikodu yayıyorlar. FETÖ’cü olduğumuzu yayıyorlar. Oysa bizler TSK’dan ayrılıp THY’ye katılmış pilotlarız. Biz ayrıldıktan sonra TSK’da kalanların ne halt olduğu 15 Temmuz’da ortaya çıktı.”
Adını açıklamak istemeyen kaptan, Atatürk Havalimanı’nda açılan sendika odasının THY’nin baskısı üzerine, yer hizmetlerini yürüten TAV tarafından polis zoruyla kapatıldığını söyledi. Bir THY yetkilisi ise odanın TAV’ın tasarrufuyla kapatıldığını kaydetti. THY çalışanlarına gönderilen e-maile ilişkin yetkili şunları söyledi: “Sendika, kurumdan izin alınmaksızın, uçuş ekiplerin olduğu yerde çalışma yapamaz. Düşünün, uçuştan iki saat önce uçuş toplantısı yapılması gerekirken, sendikal faaliyetlerle ilgili konuşuluyor. Diğer sendikayla hiç böyle bir sorun yaşamıyoruz.”
THY’de yalnızca Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası yetkili olarak faaliyet yürütüyor. Bu sendika kimi çalışanlar tarafından THY yönetimiyle uyumlu hareket etmekle ve sarı sendika olmakla suçlanıyor.
Hava Sen yöneticilerinden “savunma” istendi
Türk Hava Yolları’nda (THY) örgütlenen Hava Çalışanları Sendikası (Hava-Sen) Genel Başkanı İskender Çarkçı’nın da aralarında olduğu dört pilot ve on kabin memurundan ‘verimsiz çalışma’ gerekçesiyle savunma istendi. Tamamı sendika delegesi ve iş yeri temsilcisi olan 14 çalışan verdikleri savunmada, başlatılan bu sürecin Hava-Sen’e üye olmalarından kaynaklandığını belirtti.
Adını açıklamak istemeyen bir Hava-Sen yetkilisi, üye sayılarının 4 bin ulaştığını, iş yerinde çoğunluğu elde etmelerinin önüne geçilmesi için THY’nin baskı uyguladığını iddia etti. Yetkili, “Amaçlanan, Hava-Sen ile ilgili çalışmalara katılanlara gözdağı vermektir. Böylece sendikanın önü kesilmek isteniyor” dedi. Yetkili, 5 Nisan’da savunmaları istenen sendikacıların o günden beri açıkta olduklarını, büyük olasılıkla işten çıkarılacaklarını belirtti.