Tekstil patronları bir yandan konkordato ilanlarıyla “kriz” iddialarını ortaya atarken, diğer yandan da ihracat rekorları açıklıyor. İşçilere “kriz, daralma, iflas” gibi bahaneler öne süren patronların esas derdi ise kârlarını arttırmak; patronlar ne işsizlikle ne açlıkla ne de sefaletle karşı karşıya.
Kârlarını arttırmak için krizi fırsata çevirmeye çalıştıklarını attıkları adımlarla ortaya koyan tekstil sermayedarları, işten atma saldırılarına ve tehditlerine hız vermiş durumda. Bunun yarattığı baskıyla sömürüyü ağırlaştıran patronlar, fabrikalarda kölece çalışma koşullarını hayata geçiriyor.
Ankara Ekol’de “toplu kıyım” tehdidi ve işten çıkarma
Krizin faturasının işçilere ödettirildiğine ilişkin her geçen gün fabrikalarda yeni örnekler yansıyor. Bunun son örneği Balgat’ta kurulu Ekol fabrikası oldu. On triko ve Mi triko gibi tekstil firmalarının sahibi, Ata Plaza ortağı ve inşaat sektöründeki yatırımlarıyla tanınan Demirci ailesinin fabrikasında ‘toplu işçi kıyımı’ tehdidi devreye sokulurken, işten çıkarmalar başladı.
Geçen hafta, kendisine hiçbir bilgi verilmeden işten atılan bir işçi “Daha sonra öğrendim ki Ekol patronu ustabaşı aracılığıyla toplu işçi çıkaracağını duyurmuş. İşçiler sırayla yıllık izne çıkarılmaya başlamış” diye konuştu. Bunun hukuksuz olduğunu belirten işçi, “İşçi arkadaşlar işsiz kalma tedirginliğindeyken, Demirciler ya zam yapmamanın, işsizlik sopası göstererek işçileri ‘sıtmaya razı etmenin’ ya da işlerini daha az işçiye yaptırarak sömürüyü arttırmanın derdinde” diyerek Demirci ailesinin krizi fırsata çevirmeye çabaladığından bahsetti.
Fabrikadaki arkadaşlarına seslenen işçi şunları ifade etti: “Birlik olup hakkımızı yedirmeyelim, örgütlenelim ve işten atmalara karşı hep birlikte mücadele edelim! Bütün işçi arkadaşlar! Artık hepimiz üzerimizdeki sömürünün farkına varmalı ve buna karşı örgütlenmeliyiz. İşten atmalara, düşük maaşlara ve bütün hak gasplarına karşı birlik olmalıyız.”
Adana Atlas Denim’de yasadışı mesai dayatması
Adana Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Atlas Denim fabrikasında işçiler kölece çalışma koşullarına maruz bırakılıyor. İşçilerin hukuksuzca gece vardiyasında 12 saat mesaiye bırakıldığı fabrikada, kimi zaman gece vardiyasından gündüz vardiyasına dönen işçilerin dinlenmeksizin aynı gün akşamı mesaiye çağrıldığı ifade edildi.
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) Çukurova Temsilciliği, gece vardiyasında bir işçi için çalışma sınırının 7,5 saat olduğuna dikkat çekti. “İşçilerin gece çalışmaları 7,5 saati geçemez. Gece vardiyasından gündüz vardiyasına geçecek işçinin 24 saat dinlenme süresi vardır” bilgisini paylaşan DEV TEKSTİL, gece vardiyası işçilerine fazla mesai yaptırılmasının haksız ve hukuksuz olduğunun altını çizdi.
Antep’te Ritor Çuval ‘ucuz’a işçi çıkarmanın yolunu buldu
İşten çıkarma ve hukuksuz saldırıların çarpıcı bir örneği de Antep 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Ritor Çuval fabrikasında yaşandı. İşten çıkarma saldırısına başvuran fabrika yönetimi, bunun ‘ucuz’ yolunu buldu. Fabrikada 10 yıllık işçilerin 9 TL karşılığında işten çıkarıldıkları bildirildi.