Sınıf devrimcilerinin tutuklanmasının ilk ayında düzenlenecek eyleme çağrı yapıldı. Ege İşçi Birliği’nin (EİB) sosyal medya hesabında yer alan paylaşım şu şekilde:
“Siz kaybedeceksiniz biz kazanacağız!
Arkadaşlarımız Yücel, Serdar, Fatma, Rohat ve Emine’nin hukuksuz bir biçimde tutuklanmasına avukatlarımızın yaptığı itiraz reddedildi. Anlaşılan Didim savcılığı ve mahkeme hukuksuzlukta, yasa ve kural tanımamakta ısrar edecek.
Hatırlanacağı gibi arkadaşlarımız 26 Kasım günü zeytin toplamak için Didim’e gitmiş, burada kaldıkları ev 27 Kasım sabahı isimsiz bir ihbar gerekçesiyle basılmış, arkadaşlarımız “bilgilerine baş vurulacağı” gerekçesiyle emniyete götürülmüş, önce haklarında gözaltı kararı çıkartılmış, 2 günlük gözaltı sürecinin sonunda ise bugüne kadar katıldıkları veya bizzat örgütledikleri grev, direniş, 1 mayıs ya da 15-16 Haziran anmaları gibi eylemler örgüt üyeliğine delil sayılmıştı.
Sınıf mücadelesi içindeki yerleri, görev ve sorumlukları, adresleri ve evleri belli olan ve yanlarında bulunan aletlerden bile oraya zeytin toplamak için geldikleri anlaşılabilecek olan arkadaşlarımız bu keyfi muameleyi protesto etmek için emniyette ifade vermeyi reddetmişlerdi. Bu anayasal bir hak olmasına rağmen mahkeme tarafından örgüt üyeliğinin diğer göstergesi sayılmıştı. Ve arkadaşlarımız tutuklanmıştı.
Gelinen yerde ortaya çıkmıştır ki ortada bir yanlış anlaşılma ya da iş bilmezliğin ürünü bir beceriksizlik yoktur. Hedeflenen tam da asgari ücret ve ocak zamları döneminde faaliyetimize, işçilerin hak alma mücadelesine ket vurmak, işçilerin örgütlü olma hakkını gayri meşru ilan etmektir.
Biz bir kez daha söyleyelim. Bu tiyatroya razı gelmeyeceğiz. Baş eğmeyeceğiz. Hem işçi sınıfını örgütleme çabasını sürdüreceğiz hem de arkadaşlarımıza sahip çıkacağız. Onları mutlaka geri alacağız.
29 Aralık Pazar günü saat 14.00’da tutukluluklarının 30. gününde bizler, diğer emek örgütleriyle, ailelerle birlikte bu ‘hukuk’ tiyatrosunu teşhir etmek ve arkadaşlarımıza sahip çıktığımızı göstermek için Karşıyaka iş bankası önünde olacağız.
Oradan sermaye düzenine bir kez daha haykıracağız. Evet grevlerimizi erteleyebilirsiniz, direnen işçileri yaşlıydı kadındı demeden yerlerde sürükleyebilirsiniz. Şimdi yaptığınız gibi bizleri gözaltına alıp tutuklayabilirsiniz. Ama doğru bildiğimizden vazgeçiremezsiniz! Bizleri kölece çalışma ve yaşam koşullarına mahkûm edip sonra bu arsız sömürü düzenini sürdüremezsiniz.
Biz emeği ile üretenler, alınteri ile çalışanlarız, siz ise bir avuç sömürücü bezirgansınız. Bize gücünüz yetmeyecek. Siz kaybedeceksiniz biz kazanacağız!”