Sermayenin “Rönesans”ı, işçinin Ortaçağ’ı üzerinden yükseliyor!

2018 yılının en zengini olan Erman Ilıcak, çalıştırdığı işçilere Ortaçağ koşullarını reva görmesiyle biliniyor. Başakşehir’de yapılan İkitelli Şehir Hastanesi’nin inşaatında çalışan işçilerin tahtakurulu yataklarda yatmak zorunda bırakıldıkları ve asgari ücretin altında maaş aldıkları ortaya çıkmıştı.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 08 Mart 2019
  • 06:53

Sermaye düzeninin yalanda, riyakarlıkta ve çark etmekte zirve yapan temsilcisi Tayyip Erdoğan, hükümete geldiği günden beri emperyalizm ve işbirlikçi burjuvazi için çalışmaya devam ediyor. Erdoğan’ın şefliği altında AKP iktidarı, işçi sınıfını dinsel gericilikle sersemletti, yarattığı kültürel ve ahlaki erozyonla toplumu alabildiğine yozlaştırdı, hak arama bilincini yok etti, biatçı-şükürcü bir toplum yarattı.

Tüm bunların da sayesinde Türkiye, sermaye için sınırsız bir sömürü cehennemi haline getirildi. Grev hakkı fiilen ortadan kaldırıldı, sınıfın kırıntı düzeyindeki hakları dahi tırpanlandıkça tırpanlandı, sendikal örgütlenmeler azgınca saldırılarla karşılanır oldu. Halihazırda İŞ-KUR üzerinden bedava işçilik bizzat devlet güvencesiyle uygulanıyor. BES adım adım zorunlu tutularak emeklilik hakkı ortadan kaldırılmak isteniyor. Keza kıdem tazminatının gasp edilmeye çalışılması da güncel saldırılardan bir diğeri.

Erdoğan/AKP zorbalığı karşısında emek cephesi geriledikçe sermaye cephesi palazlandı. Türkiye kapitalizminin omurgası Koç Holding’in işletme kârı AKP döneminde %470 arttı. Sabancıların milyonlarca liralık vergi borçları silindi. Diğer yandan AKP imtiyazlarıyla palazlanan yandaş sermaye de semirdikçe semirdi. Peşkeş çekilen araziler, kazananı baştan belli ihaleler, hazine garantili projelerle giderek büyüyen bu şirketler listelerde de üst sıralara tırmandılar.

Forbes Türkiye’nin açıkladığı Türkiye’nin en zengin 100 kişisi listesinin başında yandaş şirketlerden Rönesans Holding’in yönetim kurulu başkanı Erman Ilıcak yer alıyor. Erman Ilıcak sahip olduğu 3,8 milyar dolarlık servetiyle, Yıldız Holding’den Murat Ülker’i 5 yıldır tuttuğu birincilik koltuğundan indirerek Türkiye’nin en zengini oldu.

Rönesans Holding’in bu yükselişinin temelini ise uyguladığı dizginsiz sömürü ve yağmadan kaptığı pay oluşturuyor elbette. 1993 yılında Rusya’da kurulan şirket AKP’li yıllarda semirdikçe semirdi. Türkiye’deki ilk projesini 2004 yılında hayata geçiren holding, o günden beri aldığı ihalelerle kârına kâr kattı. Onlarca AVM inşaatı, Başakşehir, Adana, Bursa, Yozgat ve Elazığ şehir hastaneleri ile Beştepe’deki kaçak saray, şirketin Türkiye’de yaptığı işlerden bazıları. Türkiye’de ekonomik krizin giderek görünür hale geldiği son 2 yılda krizi fırsata çevirenlerden olan Erman Ilıcak servetini yüzde yüz arttırdı. 2016 yılında 2 milyar dolara yaklaşan serveti 2018 yılında 4 milyar dolara dayandı.

2018 yılının en zengini olan Erman Ilıcak, çalıştırdığı işçilere Ortaçağ koşullarını reva görmesiyle biliniyor. Başakşehir’de yapılan İkitelli Şehir Hastanesi’nin inşaatında çalışan işçilerin tahtakurulu yataklarda yatmak zorunda bırakıldıkları ve asgari ücretin altında maaş aldıkları ortaya çıkmıştı. İkitelli Şehir Hastanesi’nde çalışan bir inşaat işçisi Kızıl Bayrak’a yaptığı açıklamada, “7 bin işçilik şantiyede 8 yemekhane bulunuyor. Yetmeyeceği açık değil mi? Yemek molamız kuyruklarda geçiyor” demiş ve “Binlerce işçinin emeği ile yükselen binalar, işçilere mezar olmadığında da ‘en iyi’ koşulda barbarlığın hüküm sürdüğü çalışma kamplarına dönüşüyor” sözleriyle çalışma koşullarını özetlemişti. Rönesans İnşaat’ta haftalık çalışma süresi en az 60 saat. Cumartesi günleri de çalışmanın zorunlu olduğu bu firmada, işçiler ayda yalnızca iki Pazar tatil yapabiliyor, çalışma saatleri -Cumartesileri de dahil- 08.00-19.00. Rönesans Holding’in zenginliği işte bu hırsızlık, sömürü ve kölelik üzerinden yükseliyor.

Kapitalist sistemin özü olan bu köleliğe son vermek işçilerin örgütlenmelerinden, en temel talepleri etrafında birleşerek mücadeleyi yükseltmelerinden geçiyor.