Sarar ile Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı Öz Büro-İş arasında 400 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grev 7’nci gününde devam ediyor.
Sarar'ın 29 ilde, aralarında AVM'lerin de bulunduğu 69 giyim mağazasında müşterileri “Bu iş yerinde grev var!” yazılı pankartlar karşılıyor.
ANKA’da yer alan habere göre, Öz Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba yaptığı açıklamada, artan enflasyona rağmen asgari ücrette artış olmamasının toplu iş sözleşmelerini olumsuz etkilediğini belirtti. Gülbaba şunları ifade etti:
“Özellikle bu senenin ikinci yarısında asgari ücretin hâlâ 25 bin TL brüt, 17 bin TL net olarak kalmış olması, enflasyonun yükselmesi, paranın reel alım gücünün sürekli azalması ve üzerimizdeki vergi dilimlerinin ücretlerimizi sürekli aşındırması hayatı çekilmez bir noktaya getirdi. Böyle olunca toplu iş sözleşmesi masasında Sarar çalışanları, işçiler ve sendika olarak ne kadar iyi niyetli olursanız olun anlaşamıyorsunuz. Zaten kamudaki işçiler kadar maaş istemiyoruz.”
“Prim sistemi yeniden düzenlensin”
Mağazaların genelde prim bazlı çalıştığını ve bu primlerle ilgili konulan hedeflerin de ulaşılmaz olduğunu dile getiren Gülbaba şöyle devam etti:
“‘Mağaza çalışanlarına şunu veriyoruz’ gibi şeyler söyleniyor. Bu hedefler gerçekleştirilemediği için toplu iş sözleşmesinde yazdığınız primlerin bir anlamı olmuyor. O nedenle biz asgari ücretle çalışan insanlar oluyoruz günün sonunda. Primler çok önemli. Mağaza çalışanlarının performansı, mağazanın cirosu, bütün bunlar reel olarak hesap edilsin. Onun üzerinden bir prim sistematiği kurulsun. Yol ve yemeklerimiz 6'şar aylık periyotlarla güncellensin. Bundan başka bir şey istemedi Sarar çalışanları. Sarar çalışanlarının ücretleri asgari ücretten artık koparılsın. Toplu iş sözleşmesinde birinci altı ay asgari ücret artı yüzde 15, ikinci altı ayda ise asgari ücret artı yüzde 20 olsun istiyoruz. Öyle 'grevi kırarız, çalışanları tehdit ederiz, biz bu grevin hakkından geliriz' gibi ilkel yaklaşımlar asla doğru değil.”